Bundan tam 91 yıl önce 24 Temmuz 1923 tarihinde Lozan Barış Antlaşması Türkiye Cumhuriyeti ile 7 düvel arasında imzalanmıştır. Ancak üzülerek belirtelim ki 7 düvelin en büyüğü ABD tarafından hala daha imzalanmamıştır. O bu nedenle BOP peşindedir. Bop demek Lozan’ı yırtıp atmak demektir. BOP’ un bir de es başkanı vardır: Bilenler kim olduğunu çok iyi bilirler. Şimdi gelelim Lozan nedir kısaca açıklamaya. Lozan= SEVR anlaşmasının her karış toprağı şehit kanları ile sulanarak yırtılıp tarihin karanlılarına atılmasıdır.

Lozan Antlaşması, 24 Temmuz 1923 tarihinde İsviçre’nin Lausanne (Lozan) şehrinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi temsilcileriyle İngiltere, Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika, S.S.C.B ve Yugoslavya temsilcileri tarafından, Lozan Üniversitesi salonunda imzalanmış barış antlaşmasıdır. Lozan Barış Konferansı 8 ay sürmüş ve Türk tarafının kayıtsız şartsız bağımsızlık talebi İsmet İnönü başkanlığındaki murahhas heyeti tarafından hassasiyetle savunulmuştur. Bu nedenle İsmet İnönü’ye “siz istediklerinizi alıyorsunuz ama günü gelecek bunları sizden tek tek geri alacağız” diyen İngiltere  Başbakanı Lord Gurzon maalesef haklı çıkmıştır.

 Öncelikle, Türkiye'nin bağımsız ve eşit bir devlet olarak uluslararası topluma kabul edilmesi sağlanmıştır. Lozan ile Misak-ı Milli hedeflerine çok büyük ölçüde ulaşılmıştır. Lozan Konferansı sırasında kapitülasyon olarak nitelenen ve ülkenin iç işlerine karışma yetkisi veren ayrıcalıklar uzun süre tartışılmıştır hatta bir ara müzakereler kesintiye uğramıştır. Sonuçta  kapitülasyonlar tamamen kaldırılmıştır. Antlaşma, bu açıdan bir ekonomik bağımsızlık belgesi olma özelliğine de sahiptir.

Lozandaki kazanımları özetlersek;
 Kapitülasyonlar: Tamamen kaldırılarak tarihin çöplerine atılmıştır. 
Azınlıklar: Tüm azınlıklar Türk uyruklu kabul edilerek hiçbir şekilde ayrıcalık tanınmayacaktı.

Batı Trakya'daki Türklerle İstanbul'daki Rumlar dışında Anadolu ve Doğu Trakya'daki Rumlar ve Yunanistan'daki Türkler mübadele edileceklerdi.  

· Komşularımızla sınır problemleri büyük oranda çözülmüş,“ Yurtta barış dünyada barış” ilkesine göre yaşamaya geçirilmiştir. 
· Misak-ı Milli sınırlarına büyük ölçüde yaklaşılmıştır. 
· Sevr anlaşması tarihe gömülmüş, dünyada Türkiye Devletinin varlığı kabul edilmiş, içinde modern Türkiye’nin de yer aldığı yeni bir dünya kurulmuştur.

 Tam bağımsız,  kayıtsız ve şartsız ulusal egemenliğe dayalı, Atatürk ilkelerine bağlı, bilimi her sahada rehber edinen, denk bütçeyi ve laik eğitimi benimseyen ve uygulayan Modern Türkiye Cumhuriyeti dünya ulusları arasındaki mümtaz yerini almıştır. 

Her karış toprağını şehit kanları ile sulayarak bize Lozan antlaşmasını armağan eden şehitlerimizin ruhlarına Fatihalar okuyalım. Hayata veda eden kahramanlarımızın aziz hatıraları önünde diz çökelim. Bu gün acıdır ki Lozan antlaşması ile ulaştığımız mutlu sonucu hazmedemeyen dahili ve harici bedhahların 14 Mayıs 1950 de başladıkları şer ittifakları devam etmektedir. Bunlar laik eğitimi yerle bir ederek ve bütçelerimizi 11 yılda 340 Milyar açık yaparak ve yabancı paraların değerlerini 2.400.000 defa yükselterek tam hız, ilerliyorlar. Acı ama gerçek.