Müthiş  bir operasyona  imza  attık. Otuz dokuz  tank, yüz   araç  ve beşyüz yetmiş iki personelle  gece  yarısı  Suriye  sınırından  içerik  girdik.  Süleyman  Şah  Saygı  karakolu  tehlike  altında  idi  değil  mi?  Hemen  gereken  hazırlıklar  yapılmalıydı  ve   tası  tarağı  toplayıp  geri  dönmeliydik.. Müthiş  bir  zeka, tam  bir  kahramanlık  örneği  sergiledik.. Demek ki  Fidan`ın  Gerekirse  orayı  ben  bombalattırırım  planını  pek  beğenmemişler, en  iyisi  biz  ordan  kaçalım  demişlerdi.

       Bu  operasyon   olmalıydı,  çünkü;  seçimlere  üç buçuk  ay kala  Süleyman  Şah  Karakoluna  yapılacak  herhangi  bir  saldırı  ve  şehit  verme  durumunda  hükümet  bu  durum  karşısında  oldukça  zor  durumda  kalacak  ve   bu   da  tabii ki  seçimlere  olumsuz  yansıyacaktı..  Muhalefet  de  yüklendikçe  yüklenecekti. Ellerine  koz  verilmemeliydi

       Bu  operasyon  olmalıydı,  çünkü;  bu  büyük  kahramanlık  yapıldığı  takdirde  milletimiz  gurur  sarhoşu  olacaktı,  hükümet  helal  olsun cümleleri  ile  boğulacaktı.  Davutoğlu  aslan , hükümet  kahraman  olacaktı.. Yandaş  medya  bu  müthiş  operasyonu  şişirdikçe  şişirecek,  methiyeler  düzecek  ve  halk  da adeta  kendinden  geçerek  gurur  naraları atacaktı..

       Velhasıl; bir  taşla  iki kuş.. Ne süper  bir  fikir, ne  ince bir zeka  örneği. Vatan  toprağı  kaybedildi  muhabbetine   gerçekten  hiç  katılmıyorum, çünkü  zaten  belli  bir  toprak  yok,  kaç  kere yer  değiştirmiş  bir  türbe var . Yani  orada  korunan  toprak  değil, sadece  bir maneviyat..

       Dış  politikadaki  yanlış  adımlar   ve  yanlış  stratejiler  neticesinde  Güneydoğu`daki  komşularımız  Işid,  Pyd,  Özgür  Suriye  Ordusu  v.b güçler  olmuş, bu  da Suriye`nin  kuzeyinde  bir  kaos  ortamı  yaratmış,  siyasi  bir  boşluk  meydana   gelmiş  ve  sınırlarımız  tehlikeye  girdiği  gibi  Süleyman  Şah  Türbesi  ve   oradaki  askerlerimizin  de   can  güvenliği  de   sıkıntıya  düşmüştür.  Yani   kendi  elimizle  karıştırdığımız   Suriye`nin  kuzeyi  bir  bumerang   gibi  suratımıza  çarmış  ve  yüz  binlerce   mültecinin   geldiği  gibi, hem Suriye  ile  ilişkilerimiz  bozulmuş,   hem de  Süleyman  Şah  Türbesi`ne  operasyon  yapıp   tası  tarağı toplayarak  arkamıza  bakmadan  kaçmak  zorunda  kalmışızdır.  

        Sınırımız  dışında  dalgalanan  tek  bir  bayrak  vardı, Kobani  ha  düştü  ha düşecek diye  bekleyen  hükümet,  ağzını   açıp  beklerken  onun  yerine  bayrağımız  düştü, ve  bu   da  havuz  meydası  tarafından  tam  ters  bir  şekilde   empoze  edilerek,  halkın  gözü  boyanıp,  dış  politikadaki  başarısızlığımızın  neticesinde  türbeyi  tehlikeye  soktuğumuz  gerçekleri  saklanmaya  çalışılmış, Süleyman   Şah  Türbesi  iç  politikaya  malzeme  yapılmıştır 

       Yani  özet  olarak;  şah   derken  mat  oldu,  hayaldi  gerçek  oldu. Orta  Doğu  politikamız  döndü  dolaştı  yine bizi  vurdu,  zift  medyası  saklamak  için elinden  geleni  yaptı,  algı  operasyonu  ile   başarısızlık  bir  başarıymış  gibi  gösterildi.. En  iyi  yaptıkları   şey  işte  budur..