Öncelikli olarak tüm öğretmenlerimizin öğretmenler gününü kutlarım;Atama bekleyen tüm öğretmenlerimize şans dilerim.Uzun süredir görüşemediğim öğretmen arkadaşlarım ile sohbet etme imkanı buldum,eğitimci ile eğitim konuları siyasetçi ile siyaset  konuşulur derlerya,doğru söylemişler,sohbet konusu içerisinde  şöyle diyorlardı;

"Yönetici Değerlendirme süreci sonucunda, yapılan değerlendirmeyle “başarısız” bulunarak okul müdürlüğü görevime son verildi."

            "Son yıllarda kamu yönetiminin kanayan yarası kariyersiz, liyakatsiz atamalar sebebiyle görevden alındım."

Bu cümlelerin açılımı sanırım şöyle;

            Demokrasi kültürünün gelişmediği toplumlarda;eş-dost,yandaş,akraba-hısım ve tanıdıkları yetenek ve becerilerine,eğitimlerine bakmadan kayırmak,torpil ile işe yerleştirme,işlerde terfi  ettirme, nemalandırma  düşünceleri, toplumsal dokuyu zedelediği gibi ,toplumda telafisi onarılamayacak yaralar açtığı açık olup, toplumsal  birlikteliğimizi  de zedelemektedir.

            Akrabalarına,yakınlarına ve yandaşlarına torpil yapma düşüncesi anlayışında, demokrasi ve insan hakkı (Kul hakkı)nın önemi olmadığından bu zihniyetin normal toplumlarda gerçekleşmesi genellikle güçtür.Her şeye rağmen günümüzde (kayırma) bu zihniyet hala kabul görüyorsa o zaman toplumda bir sorun var demektir. Günümüzde bu anlayış genellikle başkasının hakkını,hukukunu çiğneyerek yada değer yargılarını çiğneyerek oluşmaktadır.

            Demokratik olguda devlet kademelerinde terfi etme veya belirli makamlara yükselmenin ölçütü liyakat (yeterlilik,layık olmak)tır. Eş-dost,yandaş,akraba-hısım ve tanıdıkları yetenek ve becerilerine, eğitimlerine bakmadan kayırmak,torpil ile işe yerleştirme,işlerde terfi  ettirme, nemalandırma  düşünceleri,zihniyetinde olan toplumlarda ise bu ölçü itaattir,üstlerine ne kadar iteat eder arzu endamda bulunursa, görevde o kadar kolay yükselir, önemli mevkilere gelebilme şansını yakalayabilir,ancak bu tarz uygulamalar toplumsal bağı koparmayı hızlandırır.Bu anlayış ve görüş dışında kalan insanlar toplumda kendini yalnız ve kimsesiz kabul eder ve yalnızlık psikolojisi içerisinde toplum dışına itildikleri duygusuna kapılmaları da kaçınılmaz olur.

            24 Kasım öğretmenler gününde eli öpülesi öğretmenlerimizin gönül birliği ve huzur içerisinde görev yapabilmeleri için "MEB,artık kariyere, liyakate dayalı atama yapmalıdır.Yapmayanların yakasına da yapışmalı, bu yolda uğraşanlara da çanak tutmamalıdır.

             Kul hakkını bırakın bir milletin hakkını yediğinizin bile farkına varamazsınız bu hırsta giderseniz ve ne mesleğin, ne mesleki itibarı, ne dağıtılan koltukların ne de sizin öneminiz kalır…