KARABÜK (AA) - Eski Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HDP'nin Genel Seçim'in düzen içinde ve dürüstlük ilkelerine uygun olarak yapılmasının sağlanması amacıyla Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) başvurmasına ilişkin, "Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanet iddiasıyla ancak TBMM’nin üçte iki çoğunluğunun kararıyla sorumlu tutulabilir, suçlandırılabilir. Onun dışında kimsenin Cumhurbaşkanı’nı suçlamaya hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur" dedi.

Bozdağ, Karabük'te esnafı ziyaret ederek vatandaşların sorunlarını dinledi. Bir haddehanede işçilerle yemek yiyen ve AK Parti 100. Yıl Mahallesi Seçim Bürosu'nun açılışına katılan Bozdağ, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Bir gazetecinin HDP yetkililerinin YSK'ya "Sayın Cumhurbaşkanının seçim yasalarını açıkça ihlali" konulu başvuru yaptığını hatırlatması üzerine Bozdağ, Cumhurbaşkanı'nın görev ve yetkilerinin Anayasa'da açık olduğunu söyledi. Bozdağ, "Cumhurbaşkanı sadece vatana ihanet iddiasıyla ancak TBMM’nin üçte iki çoğunluğunun kararıyla sorumlu tutulabilir, suçlandırılabilir. Onun dışında kimsenin Cumhurbaşkanı’nı suçlamaya hakkı da yoktur, yetkisi de yoktur. YSK Cumhurbaşkanı’nı denetleyemez. Cumhurbaşkanı’nın sözlerini, eylemlerini inceleyemez, denetleyemez. YSK’nın görevleri Anayasa’da tanımlanmıştır" diye konuştu.

"Cumhurbaşkanı elbette Türkiye’nin meseleleri hakkında konuşacaktır" diyen Bozdağ, şöyle devam etti:

"Cumhurbaşkanı milletten oy alarak o makama gelmiştir. Türkiye’nin sorunları hakkında herkes konuşacak. 'Esnaf, çiftçi, öğretim üyesi, gazeteci konuşacak ama Cumhurbaşkanı konuşmayacak' dersek doğru olmaz. Türkiye’de önemli görevlerde bulunmuş, ömrünün neredeyse tamamına yakınını ülkeye hizmet yolunda geçirmiş sayın Cumhurbaşkanı Türkiye’nin meseleleri hakkında elbette konuşacaktır, konuşmalıdır. Türkiye’nin meselelerini kamuoyuyla paylaşmalıdır. Milletimizin bunu bilmesinde fayda vardır."

- "Milletimiz sandıkta aktif bir görev vermiştir"

"Türkiye’nin huzurunu, istikrarını, refahını, kalkınmasını Cumhurbaşkanı düşünmeyecek mi?" diye soran Bozdağ, "Elbette düşünecektir. Siyasi partiler nasıl düşünüyorsa Cumhurbaşkanı'nın bunları düşünmesi ve bu konudaki görüşlerini kamuoyuyla paylaşması da o kadar doğrudur, o kadar Anayasa'ya uygundur, o kadar da önemlidir. Kaldı ki 10 Ağustos seçimleri itibariyle Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı sembolik olmaktan da çıkmıştır. Artık Cumhurbaşkanı milletin aktif görev verdiği biri haline gelmiştir. Milletimiz sandıkta aktif bir görev vermiştir" sözlerin eyer verdi.

 Cumhurbaşkanı adaylarının meydanlarda gezerken vatandaşlara meseleleriyle ilgilenecekleri konusunda söz verdiklerini hatırlatan Bozdağ, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

"Ekmeleddin İhsanoğlu’da 'ekmek için Ekmeleddin' dedi. 'Ben aktif olacağım' dedi. Eğer sembolik Cumhurbaşkanı olacaksa niye 'ekmek için Ekmeleddin' desin. Herkes görüyor ki seçimle beraber Cumhurbaşkanlığı makamı milletin sandıkta verdiği oyla yeni bir vasfa bürünmüştür. Cumhurbaşkanı halkın seçtiği kişidir. Arkasında en güçlü siyasi destek olan aktördür. Milletin meseleleri, talepleri hakkında yüzde 25’lik Kılıçdaroğlu’nun konuşma hakkı olacak, yüzde 13’lük Bahçeli’nin konuşma hakkı olacak ama yüzde 52 oy almış Cumhurbaşkanı’nın konuşma hakkı olmayacak. Böyle bir şey olamaz. Cumhurbaşkanı elbette konuşacaktır. Türkiye’nin siyasetine dair eleştirileri varsa bunu da söylemesi demokrasinin gereğidir. Herkese hürriyet isteyenler, Cumhurbaşkanı’nın hürriyetini neden kısıtlamak için yarışa giriyorlar."

- "Bu HDP’nin telaşa düştüğünü gösteriyor"

Siyasi ve ülkenin meselelerini konuşma anlamında Cumhurbaşkanı’nın da hürriyeti olduğu aktaran Bozdağ, "Kimse bunu tahdit edemez. Bu HDP’nin telaşa düştüğünü gösteriyor. HDP uluslararası bir projenin sonucu olarak ikna edilip parti olarak seçime girme kararı aldı. İçeride de ciddi destekleri var. Ama o destekler HDP’yi barajı geçirmeye yetmeyecektir. Kürt vatandaşlarımız Türkiye’de Kürtlere ilişkin yapılan değişiklikler, düzenlemelerle nasıl bir olumlu havanın oluştuğunu en yakın onlar biliyorlar. Türkiye’nin, demokrasisinin, hukukunun güçlenmesiyle, özgürlük alanının genişlemesiyle ret ve inkar politikalarının ortadan kaldırılmasıyla nasıl bir rahatlamanın meydana geldiğini en iyi onlar görüyorlar" ifadelerine yer verdi.

- "Elbette onun kanaatleri görüşleri olacaktır"

HDP'nin beklediği oyları alamayacağını, Cumhurbaşkanı’na ve AK Parti’ye Kürt vatandaşların sevgi ve saygısını görünce rahatsız olduğunu savunan Bozdağ, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Niye rahatsız olunuyor? Seni seven olduğu gibi elbette Cumhurbaşkanı'mızı seven, sayan da olacaktır. Seni sevenlere biz bir şey diyor muyuz? Demiyoruz. O zaman sende Kürtlerin kimi seveceğine karar verme, karışma. Erdoğan’ı seviyorlarsa onunla beraber olacaklar. Herkes sevdiğiyle beraberdir. Esasında şu da yanlış. Cumhurbaşkanı'mız sonuçta siyasetin içerisinden gelen biri, AK Parti’yi kuran birisi. Şimdi herkes 'sembolik olsun' dediğinde fikirleri yok mu oluyor? Olmuyor. Elbette onun kanaatleri görüşleri olacaktır. Onlar da varlığını sürdürecektir."

 

 

Kaynak: aa