Rokefeller öldü. Ancak, onun çizdiği yönde Amerikan politikası devam ediyor. Suriye'deki Rakka operasyonu bu durumu açıkça gösteriyor.
Rakka, İŞİD adındaki terörist örgüt tarafından kontrol ediliyor. İŞİD işgal ettiği topraklarda, Sünni Şeriata dayalı Devlet kuruyor. Bu devlette Sünni olmayan halkın yaşamasına izin vermiyor. İslami Şeriat hükümlerini uygulayor. Çağımıza uymayan uygulamalar ile nefret imajı yaratıyor. Batı terör ile İslamı birlikte anıyor ve adına "İslami Terör" deniliyor.
İŞİD yaşadığı sürece, Modern Dünya'daki "İslami Terör " algısı devam edecektir. Bu durum, Rockefeller ailesinin ve Amerika'nın uluslar arası politikasına hizmet ediyor. 
Türkiye İŞİD'i Rakka'dan çıkarmak amacıyla Amerika'ya öneride bulunuyor. Amerika, bahane üretiyor. PKK'nın Suriye kolu PYD'nin de Rakka operasyonuna katılmasını dayatıyor. Böyle bir dayatmanın, Türkiye tarafından kabul edilmeyeceği biliniyor. Amerika'nın, Rakka operasyonunu ertelemek için sebep ürettiği anlaşılıyor. 
Esede ait rejim kuvvetleri hazırlık yapıyor. İranlı Şii milisler ile rejim kuvvetleri karadan, Rusya havadan Rakka'dan İŞİD'i temizleyebilir. Uluslar arası hukuka göre, böyle bir harekete mani olmak mümkün de değil. Zira Rakka Suriye toprağı ve Rejim, İran ile Rusyayı ülkesine kendisi davet etti. 
Amerika, Rakka'da İŞİD ile mücadeleyi Esed Rejimine bırakmış gibi görünüyor. 
Bir de Münbiç meselesi var. Türkiye, PYD'nin Fratın Batı yakasından çekilmesini talep ediyor. Amerika bu talebe cevap dahi vermiyor. Halbuki, Münbiç Arap toprağı ve bu bölgede Kürtler yaşamıyor. Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu'nun Münbiçe girmesini önlemek amacıyla, Amerikan Silahlı kuvvetleri PYD ile ÖSO arasına baraj kuruyor.
Amerika, Suriye'de hiç bir sorunu çözmüyor. Aksine "kontrollü kargaşa" yaratarak, klasik Amerikan politikasını uyguluyor. 
Görünen gelecekte Suriye bölünüyor. Böl ve yönet siyasetini düstur edinmiş "Dolar Egemenleri" bir planı daha realize etmenin mutluluğunu yaşıyor.