Ramazan ve bayramda geldi geçti. Bu bayram öncesi bayramın adı tartışıldı bile. Daha evvelden bu bayramın adı Ramazan Bayramı mı? Şeker Bayramı mı? Ramazan Bayramı yerine Şeker Bayramı deyiminin kullanılması yeni bir şey değildir. Osmanlı Döneminde Ramazan Bayramını Şeker Bayramı olarak isimlendirildiği olurdu. Önemli olan “Bayramın ne olduğu,” bayramın ruhu, bayramın icaplarını yerine getirmektir. Siz bildiğinizi söyleyin bayramı hissettiğiniz gibi yaşayın. Bugün Şeker Bayramı Arifesindeyiz. Türkiye Ramazan Bayramını tozun dumana karıştığı bir ortamda giriyorsa başlıca sebebi PKK’lı terörist vampirlerin asker ve polislerimizi şehit ederek bayram yapmalarıdır. Bugün bayramdan sonra

 kendimizi şöyle bir yoklamak, beyinlerimizi yoran, sinirlerimizi geren hatta psikolojimizi alt üst eden bu gergin atmosferin ülkemiz içinde bulunduğu ağır sorunlardan çok siyaset dünyasını “ esir alan” ve ana babaları yasa boğan, çoluk çocuklarımızı babasız bırakan canilerin “ teröristlerin” kan dökmeleridir. Hâlbuki Müslümanlar 30 gün süren oruçtan sonra yeme içme rahatlığını bayram yaparak yaşatacak. Sadece o kadar değil. 30 gün süre ile nefsine hâkim olmanın, kendini kontrol etmenin, açlığın önemini hatırlayan Müslümanlar bayram vesilesiyle, kendilerinden güç durumda olanlara yardım edecek. Yalnızları, çaresizleri, hatırlayacak. Kinden, nefretten arınarak dargınlıkları, kırgınları sona erdirecek. Bu dünyanın fani olduğunu kimseye kalmayacağını hatırlayarak, ölmüşlerinin mezarlarını ziyaret edecek. Son zamanlarda Mübarek Ramazan ayında bile bazılarımız Müslümanlığın bu icaplarını unuttu. Ramazanda kavga, kırgınlık, düşmanlık tohumları ekildi. İnsanlarımızın terörist vahşetinden ve şehitlerimizin her geçen gün sayılarının artmasından sinirleri gerildi. Ümit edilir ki bayram bu olumsuz sayfaların kapatılmasına, yeni tertemiz sayfaların açılmasına vesile olur. Hemen her bayramda ve bu sütunumda tekrarladığım temennileri yenileyeceğim. Sayın Okuyucularım, önce kinden nefretten arınınız. Dargınlıklara, kırgınlıklara son vermek için bu bayram vesile olsun. Ölmüşlerimizi ve hayattaki büyüklerimizi hatırlayınız. Çevrenizde sizlerden ilgi bekleyenleri maddi ve manevi ilginizle sevindiriniz. Güçsüzlere yardım ediniz. Bütün bunları gösteriş için değil, duyarak, hissederek yaparsanız işte o zaman bayramı yapmış olursunuz. Ordu Yorum’un değerli okurlarına şeker tadında bir “ Ramazan Bayramı” dilerim. Bizlerin ve bütün Müslümanlarla birlikte Türkiye’mizin huzur ve beraberliğe çok ihtiyacı var. Ramazan bayramınızı sağlık mutluluklar içerisinde candan kutlarım.

 

Nasrettin Hoca’ya sormuşlar: - Hocam Ramazan bizden memnun gitti mi acaba?

-          Memnun olmasa her sene on gün önceden gelir miydi?

 

Kayserinin pastırması nam vermiştir cihana,

Tereyağlı yumurta oda girsin sahana.

Kıymalı musakkaya etmem hiç bahane,

Bir kuzu fırında püryan olsun.

Ayrıca etli bamya derdime derman olsun.

BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYE BAŞKANIMIZIN Verdiği iftarlar böyle devam ederse, ALTI AY RAMAZAN OLSUN.