Beğeni, tercih durumunun karşılık arandığı,bulunduğu durumun karşılığı seçimdir.
Seçim bir tercih durumu olduğu gibi,tercih için ortaya konulan,çıkan kişi ve tüzel yapının kendisini anlatma biçimidir ayni zamanda.
Seçim ortamı,aranılan ,ortaya konulan,tez ve söylem durumuyla da var olma nedenidir.
Koşullar seçim nedeni üzerinde etki-tepki oluşturduğu gibi,sonucu da belirleyen kıstastır,olacaktır.
Dünya konjünktür göstermiştir ki,Seçim bir sonuç olsa da seçim dışı yaşam ,istem,anlatım ve de karşılık bulması da olasıdır. Latin Amerika kıtasında yaşanılmış süreç ;Yeni Rood anlayışını ortaya çıkartmış ,Karşılığı bir çok Gelişim ,sömürge Ülkelerde yaşama geçmiş,Gelişmiş ülkelerde gözüken gerillacılık akımı bir süre sonunda anarşizm,fokuculuk durumuna kadar gerilemiş olduğu gibi,gelişmemiş topluluk oluşumlarında ise,Sömürüye,baskıya,dar anlamıyla da iktidar durumunun devam etmesini getirmiş;bir zamanların söylemiyle;"Erken kalkan çavuş",iktidarı ele geçirmiş ,bir süre sonra kendisi de gitmiştir.
Latin ülkelerinde başlamış olan ve bir dönem dünya ilerici-devrimci oluşumlar için övünç,ideal ve yaşamı değiştirmek olarak algılanılan;Silahlı mücadele zamanımız için geride kalmış,gerçekliği evrimselleşmeye uğramış,farklı anlayış,beklenti ve mücadele taktikleriyle de yenilenmiştir.Küba-Paraguay-Şili-Uruguay,Kamboçya, örnekleriye biçimselleşmiş ve kendisini göstermiş olan Silahlı mücadele ve varlık nedeni;Sömürge tipi faşizm,halkların göremediği denge durumu ,öncü ve katmanların ortaya çıkartılarak Oliğarşik diktatörlüğün ifşası ,yaşanılan süreçle değişime uğradığı için farklı bir mücadeleye yönelmek gerekliliği ortaya çıkmıştır.
Bizim gibi ülkeler dediğimiz süreç,küçülen dünya tanıtım,ilişkiler ve haber kanallarındaki ağırlık ve de bilgi-iletişime ulaşma nedenleriyle ağırlıklı demokratik mücadele ve daha geniş örgütlenmeyi getirmeye zorlamaktadır.
Dünyamızın yaşadığı değişim,Kapitalizm-Emperyalizm kendisine uygun model-taktikleri ,ilişki ayağını sürekli yenilediği ve ayağını dizayn etmekte zorlanmadığından seçim modellerinin değişim ismini vermiştir.Soros vari denilen yeni bir model ortaya çıkmış,içsel olgu kendisinin tercihi olan isterim olgusuyla şekillendiği için de ,Soros vari seçimler uzun süreli tezgah-tercih durumuyla ,Seçmen denilen katmanlar bazında;Kime oy verecektik,öncekileri gördük,bana neci,bahane üretmekte ustalaşmış,Kapitalizmin azgınlığını yaşamın her alanında yaşayarak azgınlaşan,uygunsuz,vurdum duymazlık,aymazlık yönüyle içselleşmiş bir duruma gelinmiştir.
Seçim bir tercih olayı olduğu gibi bir sonuç olayı olmasıyla da netice olmasını bilmiştir.
Seçimin bir sonuç olmadığını göremeyen kesim ise,kendilerine sosyal demokrat yada düzen muhalifi durumuna getirilmiş,Ulusalcı,süt-saman işine karışmadan tatlı su balığı olmayı tercih eden,yarı sermayeli,aracı kurum,komisyoncu mantığından ileri geçemeyen sahte solculardır.Bunlar,daima kendilerinden bahsedilmesini isterler ve vardıkları yerlerde sükseli hareketler ile havadan gürlemeyi,halk ile bağlantılarda geri durmayı seçerler.Dönektirler,korkaktırlar,kaybetseler dahi bir yerlerde karşılık bulacakları için haindirler.Kendilerini sürekli gizlemeyi sevdikleri için ortalıkta gezinmezler ama daima kendilerinden söz açan bir kesimle ilişkiye devam ederler.
Türkiye sol hareketin hastalığı tez canlı,uzun soluksuz ve kaprisleriyle var olmaya çalışması olduğu kadar ,bu asalak takım değişimi sevmezler.
Türkiye sol çevresi ;Tez üretmekten aciz olduğu kadar ,ilişkilerindeki ham-bananecilik ve geçmişten kaynaklanılan mücadeleden döneklikleriyle de var-yok arasındaki kaygıları sonuc kısmında başarısız olmaya yöneltir.
Karşılığı olmayan yapı,kişilerde inat etmeleri birileri için koltuk algısına yöneliktir ,kitle onlar için önemsizdir.Kendileri olsun yeterlidir.
Biz demedikçe sol olmayacak,Ben demedikçe de var olmayacaklardır.Ben var isem..?
Ne zaman ve kim için...