Koalisyon Hükumeti'nin kurulamayışının gerisinde siyasi yapının değişiyor olması yatıyor.
Cumhurbaşkanı'nın halk tarafından seçilmesiyle Parlamenter Sistemin temeli bozuldu. Zira, Parlamenter Sistem'de Cumhurbaşkanı Devletin Başı sayılıyor. Başbakanın atanmasında ve Hükumetin kurulmasında yetkiler Cumhurbaşkanına ait. Kurulan Hükumetin anayasal Başkanı. Aynı zamanda Ordu Baş Komutanı.
Avrupa'da geliştirilen Parlamenter Sistemin amacı Kralı meşrulaştırmak idi. Kralın mevcut yetkilerini elinden almıyor ve fakat Seçilmiş Başbakanı öne çIkarıyordu. Krallar bir şekilde elimine edilince Devlet Başkanlığı sorunu ortaya çıktı. Bu sorun Parlamento içerisinden seçilmiş Cumhurbaşkanı ile giderildi. Ancak iki başlı yönetim önlenemedi.
Cumhurbaşkanını Halk seçmeye başladığı zaman iki başlı yönetimin sorunları derinleşiyor. Başbakanlık makamı ikinci dereceye düşüyor. Zira , siyasal sistemlerde seçilmişler kendini seçenlere karşı sorumlu sayıyor. Parlamenter sistem Cumhurbaşkanını seçemediği zaman Halkın seçtiği Cumhurbaşkanı kendini Parlamentoya karşı sorumlu tutmuyor. Siyasal sorumluluk hukuki içeriğe dönüşüyor. Hukuk ise Cumhurbaşkanını sorumsuz kılıyor.
Bir tarafta sorumsuz Cumhurbaşkanı, diğer tarafta geniş yetkilere sahip Cumhurbaşkanı. Bu ikilem çözülemiyor.
Koaalisyona katılmak istemeyen bir parti "Cumhurbaşkanı Anayasal sınırlara çekilsin" talebinde. Halbuki, mevcut Anayasa Cumhurbaşkanını Hükumetin ve Devletin Başı sayıyor. Kurulacak Hükumeti atama yetkisi de Cumhurbaşkanına ait. Siyasi Partinin talebi "hukuki anlam" taşımıyor. Sadece siyasi bir söylem.
Parlamenter Sistem Cumhurbaşkanına "sorumsuzluk" tanıyor. Sadece vatana ihanetten Cumhurbaşkanı yargılanabiliyor. İlginçtir, Ceza Yasasında "vatana ihanet suçunun" tarifi yok. Kanunlarda suç sayılmayan fiillerden dolayı hiç kimse sorumlu tutulamıyor. Bu duruma göre Cumhurbaşkanını "görevi sırasında ve görevinden dolayı ortaya çıkacak suçlardan " dolayı yargılamak mümkün değil.
Pozitif Hukukun mevcut kurallarını zorlayan Parti "Yargılama gerekçesiyle" Koalisyona katılmadığını ifade ediyor olması siyasi söylemden ibaret.Hukuki temeli yok. Hukuki temele dayanmayan söylemler ile siyaset yapıyor. Katılmamaya gerekçe üretiyor.
Koalisyona katılmayarak siyasi partiler Halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanına tek başına anayasal yetkileri kullanmaya zemin hazırlıyor. Parlementer Sistemin temelleri sarsılıyor. Hükumet kurmak önemsilzeşiyor. Tek başına Cumhurbaşkanı anayasal yetkileri kullanmaya başlıyor ve siyasal sistemin yapısı değişiyor.