Ordu Büyükşehir Belediye Başkanı Enver Yılmaz açıklamasında şunlara değindi;


İKİ EYLEM PLANIMIZ VAR


Orduspor,kamuoyunun bildiği şekilde transfer tahtasının açılmasıyla birlikte yeni bir nefes aldı,ferahladı.Buna yönelik geçmişte şu oldu,bu oldu diye polemiğe girmeye gerek yok.Futbolcu arkadaşlarımızın,hocamızın ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızın onayı ile aldığı bütün futbolcularımızın tamamının lisanslarının çıkıp,önümüzdeki haftadaki maçlarda oynar hale gelmesi ordulular açısından ve bizler açısından mutluluk verici bir olay. Yaklaşık bir buçuk yıldır, geçtiğimiz sezonun ortasından itibaren transfer yasağı meselesi sebebiyle takımın ihtiyacı olan bölgelere yönelik doğru dürüst bir transfer yapılamamıştı. Orduspor beklide son üç dört yılın, ilk defa hukuki anlamda en temiz sezonuna başlayacak bir hale gelmiş oldu. Bu anlamda özveriyle gayret gösteren arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Biz bugüne,önümüze bakacağız.Orduspor’umuzun mevcut yapısının tekrar şampiyonluğa namzet bir takım olduğu konusunda şahsen benim hiçbir tereddütüm yok.Kulüp başkanımızla ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızla kulübümüzün mevcut borç durumu,yeniden yapılanma süreci,sponsorluk anlaşmaları ve kombine satışına yönelik neler yapılır,neler yapılmaz bunları tartıştık ve istişare ettikten sonra yol haritasıyla birlikte artık bu takımımıza yeniden bir omuz atma zamanı geldi diyorum. Bu anlamda da şehrimizin önemli sanayi kuruluşları başta Sağra,Ünye Çimento,Soya A.Ş ve Poyraz A.Ş olmak üzere her birisinin Orduspor’un sponsor olmasının konusunda davette bulunuyorum. Olmadıkları takdirde bizzat gitmek suretiyle bu arkadaşlarımızı sponsor yapacağımızı söylüyorum. Bunu gibi şehrimizde ekonomik anlamda ve mali anlamda rüştünü ispat etmiş ve sporseverliği tartışılmayan kurum ve kuruluşları Vali Bey’ le birlikte ziyaret etmek suretiyle şehir takımımıza,bölgemizin ve ilimizin gururu olan şehir takımıza sahip olma konusunda gerekli bütün gayreti göstereceğimizi,gerekirse 10-20 günlük mesaimizi bu işlerle iştigal edeceğimizi de kamuoyu ile paylaşıyorum. Dolayısıyla birinci eylem planımız şehrimizin ismini dünyaya duyurmuş,kurumsal,ekonomik yapısı kuvvetli kurum ve kuruluşları Orduspor’a resmi olarak sponsor yapmak. Bu sponsorlukla birlikte önümüzdeki süreci hızlı bir şekilde,borçsuz bir şekilde takımı motive edecek bir şekilde yürütebilmek. İkinci kampanyamız da kombine satışı ile ilgili. Bir televizyon kanalımızın iyi niyetle başlatmış olduğu kombine satışı maalesef son güne kadar tahtanın açılamaması sebebiyle kısmen kesilme olmuştu. Biz tekrar bir kombine satış kampanyası başlatıyoruz. Yerel televizyonlarımızın tamamını bu anlamda kampanyaya canlı yayın yapmak ve aralık vermemek suretiyle aynen önceki kampanya gibi bir ortak hareket etmek konusunda kampanya organizasyonuna davet ediyoruz.

 BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ OLARAK DA SÜRECİN HER YERİNDEYİZ


 Bizler şehirdeki kombine satışları ile ilgili en üst seviyedeki bir rakamı almak hedefimiz var. Şehir takımı Passolig’in özellikle hukuki süreci ile birlikte zaten stadyuma girişin bir standarda geldiği bir dönemde televizyonlarımız ve basın mensuplarımız vasıtasıyla yine bir canlı yayın organizasyonuyla kulüp yöneticilerimizin de bizzat süreci takip etmesiyle,yani adam telefona bağlandı ben 100 verdim diyerek değil,hemen yetkili arkadaşlarımız adreslerine gitmek suretiyle gerekli hesap işlerini halledecek mahiyette bir kampanyaya biraz sonra ön göreceğimiz takvim çerçevesinde başlatmayı planlıyoruz. Büyükşehir Belediyesi olarak da sürecin her yerindeyiz.Orduspor Ordu’nun en büyük markasıdır. Bu anlamda yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımızla birlikte yaşanan olumsuzlukları bir tecrübe kabul edip,önümüzdeki günlerden itibaren öncelikle stadyumumuzun kombine satışını en üst seviyeye çıkartmak daha sonra da Orduspor’umuzun stadyumunu doldurup coşkulu bir seyirci ile birlikte hem iç hem dış deplasmanlarda takımıza sonuna kadar sahip çıkılması düşüncesi içindeyiz. Buna yönelik fiili olarak,gönüllü olarak,ruh olarak buna hazırız. Kulüpteki bir takım hukuki meseleler ile ilgili görüş alış verişimizi bilahare ileriki günlerde kamu oyu ile paylaşırız. Bizim için bugün alınmış olan iki önemli karar, bir ;şehir ticari teşekküllerinin,büyük firmaların sürecin içerisine sokulması,kombine atış kampanyasının kulüp ve büyükşehir ile paralel yapılandırılması. Önümüzdeki günlerden itibaren de belki İstanbul’da bir Orduspor’a yardım kampanyası adı altında gece düzenlenmesi olacaktır.Bu çerçevede ben gayet umutluyum. Hiç karamsarlığım yok,hiç de olmadı.

KULÜBÜN MALİ DURUMUNA BAKILDIĞI TAKDİRDE DÖNDERİLEBİLİR VE YÖNETİLEBİLİR,YÖNLENDİRİLEBİLİR BİR EKONOMİ VE BORÇ YAPISI OLDUĞU ORTADADIR


 O tarihte yaptığım açıklamada da aynen şunu söylemiştim; herkes üzerine düşeni yapacak diye.Nedim Başkan ve yönetim kurulu üyesi arkadaşlarımız tahtanın sn aşamasına gelinceye kadar üzerine düşeni yapmışlardır. Kulübün mali durumuna bakıldığı takdirde dönderilebilir ve yönetilebilir,yönlendirilebilir bir ekonomi ve borç yapısı olduğu ortadadır.Buna yönelik arkadaşlarımızın,kamuoyunun kafasında soru işaretleri varsa biz onu da paylaşmaya hazırız. Bizim için önemli olan tesisleşen,kurumsal yapısı oturan Orduspor’un bundan sonra yereldeki bütün birimleriyle, 20 belediyemizle,valiliğimizle, şehrimizin sanayi teşekkülleriyle ve büyükşehir belediyesi ile Orduspor’un yanında olduğu deklarasyonunun yapılmasıdır. Biz buradayız,inşallah bundan sonra da burada olacağız. Şehrimizin en önemli markasına sonuna kadar  sahip çıkacağız.

Sorulan sorular üzerine de cevaplar veren Başkan Yılmaz şunları söyledi;


BURADA 1 EYLÜL TARİHİ İTİBARİYLE HUKUKİ ANLAMDA BİZİ SIKINTIYA SOKAN SÜREÇ BİTMİŞTİR.


Toplam borç dökümleri ile arkadaşlarımız gerekli bilgileri bize verdiler.Bizler de kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçları öğrendik. Dönderilebilir ve yönetilebilir bir yapının olduğunu gördük.Şu an itibariyle en son yapılan kongreden sonra borçta bir artışın olmadığını,nakit akışı sağlandığı takdirde korkulan bir borç olmadığını hatta bugün itibariyle nakit ödeme takvimi olduğunda 25-30 milyon liralık bir nakit girdisiyle Orduspor’un tüm kurum,kuruluş,futbolcular ve piyasaya olan borçlarını rahat bir şekilde ödenebileceğini arkadaşlarımız resmi evraklarıyla bize sundular. Burada önemli olan borcun döndürebilir olmasıdır. Borcun çok olması önemli değil. Bugün dünyada en borçlu devlet Amerika,ikinci borçlu devlet Japonya. Büyükşehir belediyesi olarak da bizim de çok borcumuz var ama ben bir etapta 350 milyon liralık bir yol ihalesi yapabiliyorum 310 milyon lira borcum olduğu halde.Mesele borcun yapılandırılabilir olması ve borcun dönderilebilir olmasıdır. Burada 1 Eylül tarihi itibariyle hukuki anlamda bizi sıkıntıya sokan süreç bitmiştir. Bundan sonra hukuki anlamda haciz sıralamasına girmiş futbolcu arkadaşlarımızın resmi alacağı ile gel arkadaş senin borcun şudur denilecek  borç arasındaki fark % 90lara yakın fark olabilmektedir. Kulüp hukuki anlamda kendisini yönetebilir bir kıvama ve ahenge getirilmiş. Bu borç yapısı inşallah Süper Lig’le buluşan bir Orduspor için çerez  mahiyetinde olacaktır.Süper Lig’e çıktığımız an gelirlerimizin üçe dörde katlanması ile birlikte borç,kamuoyunu korkutan borç ,şahsen beni de korkutan borcun korkulabilir bir borç olmadığı yönünde bende bir kanaat oluşmuştur. Buna yönelik de önümüzdeki günlerde şehir takımı kimliğine,şehrin sahip çıkmasıyla birlikte yıl içinde oluşturabileceğimiz 5-6 milyon liralık kaynakla birlikte bu sene çok rahat bir şekilde sezonu inşallah mutlu ve huzurlu bir şekilde tamamlarız.

Hes Projesi için varsa lisans alınabilecek bir yer ,biz gerekli desteği ve kolaylığı gösteririz ama Türkiye’de fizible anlamdaki Hes Projeleri 7-8 yıl önce lisansları alınmak suretiyle hukuki süreçleri bitmiştir. Belki bir devir alma olabilir.O konuda varsa projeleri biz gerekli desteği veririz.

Kulüp başkanımızın kulüpten alacağına ilişkin soruyu sorduğumuzda  yaklaşık 16,5 milyon liralık bir temliğin olduğu, o temliğin de ulusalda ismi duyulan bir faktoringe temlik edildiği şeklinde bilgi verdi. Bu faktoringin neden bu rakamlara ulaşıldığı sorulduğunda paramız yoktu mecbur döndürebilmek için bir ihtiyacımız vardı denildi. Biz hem resmi süreçle hem de beyanlarına bağlıyız.İnşallah o faktoring sürecine ilişkin takımın hem gidişatı hem de nakit akışı düzgün bir şekilde sağlandığında hem rakamlar hem de sorunlar daha da azalacaktır.

ŞU KAOTİK VE KARAMSAR DÖNEMLERİN YAŞANMASI ORDUSPOR İÇİN BİRER TECRÜBEDİR


Sayın başkanımız alanında Türkiye’de yetişmiş hem bürokraside bulunmuş hem de doktorası itibariyle sayılı yetkililerden bir tanesi. Bizim uzmanlık alanımız değil ama uzmanlık alanıyla ilgili hesap edemediğimiz ki,bunu ben ikrar ettim zaten kendisi de kabul etti.Orduspor’un bu hale gelmesinin tek sebebi Süper Lig’deoynadığımız dönemde  ikinci yarı Hector Cuper dönemine ilişkin hesaplanamayan ,öngörülemeyen futbol ve düşüşümüzdür. Bu çok makul ve mantıklı bir açıklama istiyor. Düştüğümüz sene hoca dahil,milletvekilleri olarak bizler dahil,yönetim dahil, Ordu kamuoyu dahil nasıl düştüğümüzü anlayamadık. Anlayamayınca bu düşüşün doğal olarak bir enkazı çıkacak. O enkazın yansımalarıdır bu. Stancu ve Barral’ın 5 milyon euroluk bonservis ücretinin yansımalarıdır bunlar. Konuştuğumuz rakamlar bu çerçevede olan rakamlardır. Bugün gençlik spor il müdürümüzü de çağırdık,sağ olsun o da gerekli yetkiyi kullanacaklar. Hem stadyumdu hem sahanın reklam organizasyonuydu hem kulübün iç yapısındaki hukuki sorunlardı biz başından sonuna kadar her sürece müdahiliz. Ben süreç içinde bir art niyet görmüyorum. Şu kaotik ve karamsar dönemlerin yaşanması Orduspor için birer tecrübedir.Bunların yaşanması herkes için avantajdır. Bu badirelerden geçen yapı kesinlikle başarılı olur.

Burada bir teşekkür de hocamıza ve anlaşma olmamasına rağmen kampla birlikte takımı yalnız bırakmayan misafir oyuncularımıza Büyükşehir Belediye Başkanları olarak teşekkür ediyorum. Bize en güzel mesajı onlar verdiler.  

Editör: Haber Merkezi