Suriye üçe bölünecek. Bu bölünme Suriye'nin iç dinamiklerinden kaynaklanıyor. Hiç bir kuvvet bölünmeyi önleyemez.
Suriye Kürtleri, Sünni Araplar ile Nusayrilerin bir arada yaşaması mümkün değil.
Esasen sıkıntı eskiden beri vardı. Siyasal olayların üzeri örtülüyordu. Baba Esad 1986 yılında Hama'da 30.000 Sünni Arabı katletti. Kürtlere nüfus kağıdı dahi verilmiyordu. Devlet ve Ordu'da karar mercileri Nusayrilerden oluşuyordu. Suriye Nusayri diktatörlüğü ile idare ediliyordu.
Bölünme aşağıdaki şekilde gerçekleşecektir.
Lazkiye merkez olmak üzere Nusayri Bölgesi mevcut Başer Esad yönetiminde kalacaktır. Sınırlar bellidir. Birinci dünya savaşından sonra bu bölgede Nusayri Devleti kurulmuş idi. O sınırlara geri dönülmesi kaçınılmaz olacaktır.
Suriye'nin tam ortasında Sünni Araplar egemen olacaklar. Özgür Suriye Ordusu bu amaçla ilerliyor. Türkiye Özgür Suriye Ordusunu destekliyor. Bu destek kurulacak Sünni Devletini Türkiye'nin ekonomik uzantısı haline dönüştürecektir. Türkiye kurulacak Sünni Devleti içerisinde Halep ve Türkmen Dağı Bölgesinde yaşayan Türkmenlerin haklarını koruma garantörlüğünü üstlenecektir.
Suriye'nin Kuzey Doğusundaki Kürtlerin yaşadığı bölgede Kürtler egemen olacaklar. Ancak bu egemenliğin ölçüsü Türkiye'nin tutumuna bağlıdır. Türkiye sınırlarını kapattığı anda Suriye Kürtlerini ekonomik felaket bekliyor. Zira ekonomik çıkış kapısı olarak sadece Kuzey Irak Kürt Bölgesi kalıyor.
Halbuki Suriye Kürt Bölgesi Türkiye ile ekonomik entegrasyona girebilir ve ekonomik gelişmeden yararlanabilirdi. Maalesef Kürt ortak aklı bu gerçeği kavrayacak seviyede değil. İngilizlere uşaklık yapmayı tercih ediyor. PKK'nın bölgede üstlenmesine izin veriyor.
PKK Suriye Kürtlerine de kötülük yapmaya devam ediyor.