Tanju Okan eşi Zerrin Erdoğan kimdir yaşıyor mu? Detayları okuyacağınız haberimizde..
Tanju Okan Kimdir
Tire'nin topraklarında 27 Ağustos 1938'de doğan Tanju Okan, müziğe olan tutkusunu ailesinden almıştı. Babası müzik öğretmeni, annesi ise kemanı ustalıkla çalıyordu. Manisa'da ilkokulu, Balıkesir'de liseyi tamamladıktan sonra sahne hayatına adım atan Okan, ilk şarkılarını okul yıllarında söylemeye başladı.
Profesyonel müzik kariyerine Ankara'da başlasa da İstanbul'un çağrısına dayanamayarak bu büyülü şehre döndü. 1964 yılında Erol Büyükburç ve Tülay German ile birlikte Milli Orkestra'nın vokalisti olarak Yugoslavya'da düzenlenen Balkan Müzik Festivali'ne katıldı. Burada seslendirdiği şarkılarla büyük bir ilgi topladı ve Türkiye'ye zaferle döndü.
"Maca Dolmuş" gibi Türkiye'nin ilk futbol plaklarını da içeren çalışmalarıyla dikkat çeken Tanju Okan, 1967'de Frank Sinatra'nın "Strangers in the Night" şarkısını Türkçe olarak yorumlayarak büyük bir çıkış yakaladı. Ancak, aynı dönemde Ajda Pekkan'ın da aynı şarkıyı seslendirmesi, onun gölgesinde kalmasına neden oldu.
Sanat hayatıyla sinemayı da birleştiren Tanju Okan, ilk olarak 1964'te "Cüppeli Gelin" adlı filmde rol aldı. İlk başrol deneyimi ise 1966 yapımı "İçimdeki Alev" ile geldi. Aynı yıl Cüneyt Arkın ile oynadığı "Fakir Bir Kız Sevdim" filminde seslendirdiği "Deniz ve Mehtap" şarkısı ile popülerliğini daha da artırdı.
Yurtdışında plak kayıtları yapmak üzere Fransa'ya giden ve burada bazı kayıtlar yapan Okan, bu süreçte yaşadığı zorluklar nedeniyle Türkiye'deki müzik kariyerine odaklanmayı tercih etti.
Zerrin Erdoğan Kimdir
Usta sanatçı Tanju Okan, 1967 yılının Mayıs ayında, model Nur Erbay ile hayatını birleştirdi. Evlilikleri, Tansu adında bir oğulun dünyaya gelmesiyle mutlu bir başlangıç yaptı, ancak kısa sürede sona erdi. Kariyerinin doruğundayken Zerrin Erdoğan ile karşılaştığında ise hayatında yeni bir dönem başladı.
Zerrin, zengin bir ailenin kızı olmasıyla biliniyordu ve aşkı, toplumsal engellere rağmen büyüdü. 1976'da evlendiler, ancak Zerrin'in ailesi bu birlikteliği onaylamadı. En sonunda, kızlarını Amerika'ya gönderme kararı aldılar. Bu kararın ardından Tanju Okan, sevdiği kadını beklemek için sabahlara kadar köşkün kapısında durdu, ancak aile Zerrin'i gizlice kaçırarak Amerika'ya gönderdi.
Bu olayın ardından Tanju Okan, içine kapanarak içkiye sığındı. Ancak acısı ve özlemi dinmedi. Onun için Zerrin, bir hayalet gibi hayatının her anında varlığını hissettirdi. Bu duyguların en yoğun olduğu anlardan biri, Okan'ın en kederli anında söylediği "Kadınım" şarkısıydı. Bu şarkı, yıllar geçse de dinleyenlerin kalplerine dokunan bir hüzün bıraktı.
Tanju Okan, 1996 yılında sahnede bu dokunaklı şarkıyı seslendirdikten sonra fenalaşıp hayata gözlerini yumdu. O, yaşarken de ölürken de sevdiği kadına olan özlemini dile getirdi. Zerrin'in Amerika'ya gitmesiyle hayal gibi bir aşk hikayesine dönüşen yaşamı, müziği ve aşkıyla hafızalarda yaşamaya devam ediyor.
