Toplum sözleşmesi, siyasal toplumu bir arada tutuyor. Mevcut anayasa toplum sözleşmesinin hukuk metni olarak mana ifade eder.
Tarihin her döneminde kalkışmaların amacı yürürlükteki anayasayı kaldırmak ve yerine yeni bir anayasa koymak olmuştur.
Mevcut anayasanın "toplum sözleşmesi" hüviyetini kaybetmesi halinde kalkışmalar önlenemiyor.
Anayasa Milli İrade tarafından kabul edildiği taktirde "toplum sözleşmesi" hüviyeti kazanıyor.
Milli İrade nasıl oluşuyor?
Siyasi iktidar ve muhalefet birlikte Milli İradeyi temsil eder. Tek başına siyasi iktidar hiç bir koşulda Milli İradeyi temsil edemez. Muhalefetin kabul etmediği anayasal uygulamalar, hukuken geçerli olsa dahi, siyaseten meşru sayılmaz. Siyaseten meşru sayılmayan anayasa "toplum sözleşmesi" hüviyeti taşımaz.
Son kalkışma, Milli İrade karşısında hüsrana uğradı. Tüm siyasi partiler mevcut anayasal düzenden taraf oldular. Demokratik sisteme sahip çıktılar. Tüm siyasal partilerin bir araya gelmesi Milli İrade olarak sonuç verdi ve kalkışma 4 saat içerisinde sonlandı.
Siyasi iktidarın gündeminde yeni anayasa var.Yeni anayasa muhalefet partileri tarafından kabul edilmesi halinde "toplum sözleşmesi" hüviyeti taşıyacaktır. Ancak, muhalefetin içinde bulunmadığı ve kabul etmediği anayasal uygulamalar "toplum sözleşmesi" işlevi görmez.
Toplum sözleşmesi bozulduğu zaman siyasal istikrar sağlanamıyor. Anayasal düzenleme yapılırken siyasal iktidarın Milli İrade oluşturmaya dikkat etmesi gerekiyor.
Son kalkışma karşısında tercihini demokratik sistemden tarafa kullanan Milli İrade Türkiye'de demokrasinin yerleştiğini gösteriyor.
Kalkışma karşısında tek vücut olan Milli İrade demokratik bir anayasa yapabilir ve "Güneydoğu Sorununu" çözebilir.
Siyasilerin bu fırsatı iyi değerlendirmesi halinde Türkiye'yi güzel günler bekliyor.