1972 yılında ABD Başkanı Nixon ''İslam ülkelerinde laik eğitimin kaldırılması ve yerine dini eğitimin geçirilmesi'' yönünde tüm birimlerine talimat verdi. Amaç, Rusyayı güneyden Müslüman anlayış ile kuşatmak idi. Adına YEŞİL KUŞAK POLİTİKASI deniliyordu.

İran, Afganistan ve Pakistan sorun değildi. Bu ülke vatandaşlarının IQ leri 80 civarındaydı. IQ seviyesi 90 ın altında kalan toplumlar ''Din ile yatar, din ile kalkar ve her şeyi Allaha havale eder, dünyevi sorunlardan kaçar'' ve din kullanılarak idare edilmeleri çok kolay olur.

1970 lerde, Türkiye ise farklı bir manzara gösteriyordu. Laik eğitim sayesinde Türkiye bir hayli ileri gitmiş. Zeka seviyesi yüksek beyinler üretmiş, yaşam kalitesini modern dünya ile entegre etmiş insanların çoğunlukta olduğu bir topluma dönüşmüştü. Öncelikle bu yapı kırılmalıydı. Nasıl sorusuna cevap biliniyordu. Eğitim.

Sorgulayıcı Laik Eğitim yerine, ezberci dini eğitimi geçirmek yeterliydi. Bu iş için Tarikatlar kullanılabilirdi. Ancak, Ulu Önder Atatürk Tarikatları kapatmıştı. İllegal kurumlar olarak varlıklarını sürüdürüyorlardı. Çözümü 1980 darbesi ile buldular. Parantez arası (Türkiyedeki darbelerin tamamının gerisinde Amerika vardır).

1980 yılından itibaren Evren Paşa Hükümetleri her ilçeye İmam Hatip Lisesi açtı. Tarikatlara göz yumuldu. Bunların başında FETO geliyordu. Daha da vahimi, Feto ile Bülent Ecevit kolkola geziyor, oy devşiriyordu.

Amerikanın hedefinde IQ seviyesi yüksek gençler vardı. FETO yoluyla, Amerika bunları tespit ediyor. Toplumdan soyutluyor. Eğitim adı altında, Tarikata kul yapıyordu. Daha sonra devlete yerleştirildiler. Sonuç Türkiye bu beladan kıl payı kurtuldu. Ancak, Amerika amacına ulaştı.

Türk eğitim sistemi tam anlamıyla dejenere oldu. Ezberci eğitim, her sahada egemenliğini sürdürüyor. Rektör Yardımcılığına kadar yükselmiş bir eğitimci ''Cahil halkın ferasetine güvenirim'' diye beyanat veriyor. Din adamı kılıklı meczuplar türedi. ''Cinsel tercihler'' dışında halka din konusunda bilgi dahi sunamıyor.

Ezberci dini eğitim alan kuşak, arap kültürünün etkisinde kalıyor. Arap hayranlığı başlıyor. Tarikatlarda yetişen müridlerde aynı etki kendini gösteriyor. Arap kültürü özentili giysiler ile Rize sokaklarında, beyni yıkanmış gençler gövde gösterisi yapıyor. Din tacirleri arap kültürünü din diye pazarlıyor.

Fakat, tarih devreye girdi. Araplar, Türkiyenin ezeli düşmanlarına yardım ediyor. En vahimi araplar Yunanistana 12 adet modern savaş uçağı gönderdiler. Çıkacak savaşta Yunanı destekleyeceklerini açıkladılar. Libya'da Fransa ile birlikte Türkiyeye karşı duruyorlar.

Arap seviciler ''Arap hükümetleri ile arap halkını ayırın'' söylemine sığınmıştı. Dün itibariyle bu gerekçe de iş görmedi. Suudi Arabistandaki dükkanlar ''Türk malı satmadıklarını gösteren panolar'' ile övünüyor. Arap halkı Türk mallarına boykot ediyor.

Tarih bir kere daha, Türklere Türklüğünü hatırlatıyor.