Türkiye'nin cengaver(!) lideri Recep Erdoğan Davos'ta "van minüts" (one minute) diye kükremişti.. İsrail cumhurbaşkanı Simon Peres'in yüzüne karşı gerçekleri haykırmıştı.. "Siz öldürmeyi iyi bilirsiniz" demişti.. "Çocuk katilisiniz" demişti..
En sonunda da "daha da Davos'a gelmem, benim için Davos mavos bitmiştir" deyip toplantıyı terk etmişti yürekli(!) başbakan...

Artık İsrail'e kafa tutan, İsrail'in ne mal olduğunu tüm dünyanın gözü önünde haykıran, onlara hadlerini bildiren(!) bir başbakanımız vardı.. Ne gurur duymuştuk ama?..!!!!
Erdoğan'a destek vermeyen sol kesimin bile gözleri dolmuştu(!)...!!
(Ülke siyasetini ve içinde bulunduğu durumu yakından takip eden düşünen beyinler açısından bu çıkışın bir şovdan ibaret olduğunu anlamak hiç de zor olmamıştı..)

Yıllar su gibi aktı.. O ünlü "van minüts" çıkışının üzerinden 5 seneyi aşkın bir zaman geçti.. 
İsrail gene aynı İsrail, ortadoğu gene aynı kan gölü ama cengaver(!) başbakanımız aynı değil, çok değişti..
O günlerde Simon Peres'e bi şamar atmadığı kalan yürekli(!) Başbakan'dan eser yok.. 

O gün Davos'ta tüm Türkiye'nin göğsünü kabartan(!) Recep Bey, daha sonraki yıllarda adeta İsrail'in tek dostu oldu.. 
İsrail'in uluslararası kaçakçılık faaliyetlerine destek olmak bir yana, Filistin'e yıllardır uyguladığı zulme neredeyse çanak tuttu.. Tutmaya da devam ediyor... 
Ortadoğu'nun kan gölü olmasında en büyük aktör olan ABD'nin jandarması olan İsrail'i koruma altına alan füze rampalarını sınırlara yerleştirmekte sakınca görmüyor..
Bugünlerde kuzey Irak petrolünün yasadışı sevkıyatına soyunan Türkiye'nin taşıdığı yakıtla havalanan İsrail jetlerinin gene Gazze'yi kana bulamasından rahatsız olmuyor..
Başbakanın oğlunun gemileri her gün bu katliama destek malzemelerini İsrail limanlarına taşıyor.. 
Milletin gözünden kaçırılan, kaçırılmak istenen bir sürü ticari-askeri-tarımsal anlaşmalar İsrail'le Türkiye'nin bağını her geçen gün daha da sağlamlaştırıyor...
Türkiye'yi İsrail'e daha da bağımlı hale getiriyor...

Erdoğan birşeylerden mi korkuyor?.. 
Yoksa 5 yıl önce rest çektiği(!) İsrail'le şimdi neden bu kadar yakın ilişkiler içinde olsun ki?

Ben bu olayı bir zamanlar ekranlarda akape için demediğini bırakmayan Numan Kurtulmuş'un daha sonra akape genel başkan yardımcılığına getirilmesine ve sesinin kesilmesine benzetiyorum.. 
Başbakanı da bu kan pazarına ortak eden ne?
İsrail'in can düşmanı(!) bir başbakandan İsrail'in can dostu(!) başbakana geçiş yaptıran ne acaba?
Ortadoğu'da söz sahibi olacaksın, Musul-Kerkük petrolünden pay alacaksın gibi vaatler mi cazip geldi dersiniz?

Yani bir zamanlar gözlerden alev çıkarcasına lanetlenen vahşetlere ortak olmak, desteklemek, hatta bu katliamları finanse etmek, kısacası U dönüşü yapmak.....

****************

Bugünkü yazımı dünyanın görüp-göreceği en büyük devlet adamı olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün, 91 yıl önce söylediği günümüze ışık tutan bir cümlesiyle sonlandırmak istiyorum.. 

Ve diyorum ki, liderlik şov yapmakla değil, geleceği görmekle mümkündür...


"Bir gün, cihan harbinden sonra Ortadoğu'da kurulan suni devletlerin halkları ayaklanacaktır. O gün geldiğinde, yeni kurduğumuz cumhuriyetimizin yöneticileri, bu halkların değil emperyalist güçlerin yanında yer alırsa aynı akıbete kendileri uğrayacaktır ve Kurtuluş Savaşı'nda yedi düvele haddini bildiren Türk halkı onların da hakkından gelecektir..."

Gazi Mustafa Kemal Atatürk
13 Temmuz 1923