Ulusal Egemenlik; egemenliğin bir Milletin doğrudan doğruya bireysel olarak fertlerin ellerinde olmasını anlatır. Fertler bu haklarını temsilcilerini seçerek; temsilcileri vasıtasıyla kullanmış olurlar. Temsilcileri ise seçilen Milletvekilleridir. Milletvekilleri bu hakkı seçildikleri süre kadar kullanırlar. Dolasıyla Milletvekilleri Millet adına bu hakkı kullanmış olur ve TBMM de yasalar çıkararak veya eski yasaların yerine daha uygun, daha verimli  olarak düşündükleri ve Milletvekillerinin çoğunun kabul ettiği yasa tekliflerini yasalaştırarak;  ülkemizin bu yasalara göre yönetilmesini sağlarlar. Dolasıyla güç tekil anlamda bireylerde; sonraki çoğul anlamlarda ise Ulus’ta veya Millet’tedir. O halde ‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ kavramı Egemenliğin 80 milyon vatandaşımızın elinde olduğunu anlatır.
Yurdumuz ‘Sevr Anlaşması’  ile İtilaf Devletleri ile paylaşılmış durumda iken Mustafa Kemal 16 Mayıs 1919 da İstanbul’dan bindiği Bandırma vapuru ile Samsun’a çıkarak ‘Kurtuluş Mücadelesi’ne  başlamış, peşinden Amasya Tamimini yayınlamış; devamında Erzurum’a gelerek Anadolu’nun her tarafından gelen delegelerle; 23 Temmuz 1919  da Erzurum Kongresini yapmış; sonrasında 4 Eylül 1919 da Sivas Kongresini gerçekleştirerek; Kongrelerden aldığı güçle; ve 16 arkadaşı ile Ankara’ya gelmiş ve çalışmalarına Ankara’da devam etmiş; 23 Nisan 1920 dede TBMM sini açmış ve Milletvekilleri ile beraber Kurtuluş Savaşını gerçekleştirmek üzere Türk Ordusu’nu yeniden tanzim etmiş; ve İsmet İnönü Komutasında Türk Ordusu 1'inci ve 2'nci İnönü Savaşlarını yapmış; peşinden 26 Ağustos 1922 de  Büyük Taarruz  Mustafa Kemal’in TBMM den aldığı yasal atama kararı ile Başkomutanlık yetkisi ile düşman;  Afyonda; Türk Ordusu’nun hücumu ile bozguna uğrayıp; yakıp, yıkıp kaçıp gitmiş; Türk Ordusu 9 Eylül 1922 de İzmir’i kurtarmış; 18 Eylül 1922 de Yunan Ordusundan kalan kısım İzmir’i terkedip gitmiş; peşinden  11 Ekim 1922 Mondros Mütarekesi yapılarak ateşkes sağlanmış; 24 Temmuz 1923 Dışişleri Bakanı İsmet İnönü Başkanlığındaki heyet ‘Lozan Barış Anlaşması’nı imzalayarak Uluslararası Arenada;  Türk Ulusunun   yerini tescilledi. Akabinde 29 Ekim 1923 te  TBMM  Kararıyla Cumhuriyet ilan edildi;  ‘Türkiye Cumhuriyeti’ resmen kurulmuş ve Mustafa Kemal ilk Cumhurbaşkanı seçilerek; Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Cumhurbaşkanı oldu.  
        23 Nisan 1921 de TBMM de çıkarılan bir yasa ile ’23 Nisan’ın Milli Bayram Addi’ne  dair kararı ile ilk Ulusal Bayramı olmuş; daha sonraki yıllarda 1 Kasım ’Hakimiyeti Milliye Bayramı’ ile birleştirilmiş ve  ‘23 Nisan Milli Hakimiyet Bayramı’ adıyla kutlanmıştır. 1981 de Milli Güvenlik Konseyi bu  bayrama ‘Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’ adını vermiş; TRT Televizyonu Unesco’nun 1979 u çocuk yılı ilan etmesiyle; TRT Uluslararası ’23 Nisan Çocuk Şenliği’ni başlatarak;  bayramı Uluslararası boyuta taşıdı.
        Günümüzde 1933 te Atatürk’le başlayan makama kabul geleneği; bugün her seviyede kutlama etkinliklerinin bir parçası olarak devam etmektedir ve güzel bir kutlama olgusu olarak kültürümüze yerleşmiştir.
         Bu Bayramın amacı çocuklara ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu öncesi hangi zorlukların ve olumsuzlukların olduğunu; buna rağmen Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Milletimizin neleri başarabildiğini göstermek; Ulusal Bağımsızlığın önemini kavratmak ve zihinlerde bunun tutulmasını sağlamaktır. Tüm çocukların ‘Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyor; sevgi, saygı ve başarı diliyorum.