Benim hikayem gerçektir.İnananları değil iman getirenleri seçerim.İman getirmek,inandığını göstermenin belirtisidir.Belirtmek ise, kanmaktır.Yatkınlıktır, hazır olma yanının amadeliğidir...

Bir gün özelden alındık,sorgu-sual derken ,birisi olmaz ikincisi,ikincisi olmaz üçüncüsü.İki üç daha fazla Vietnam gibi bir şey.Ben ,bir kış günü Aralık ayının ilk haftasından bir gün,Bir ilimizin merkez asayiş birimlerinin birisinde kontrol ve eziyet edilmek için alınmış, özel bakımlı, sanki, özel bir evde tek başına bir bireyim.Üzerindekileri atmış,havanın durumu kendine göre, tümden iç çamaşırları olmayan özgür bir insan.Parmaklıkların ardında ve kendi havasında,gözlerini ebe oyununa hazırlamış ve bir oyun havasında, Ebeliği almak isteyenler çoğul,yandım havasında bir hareketle,üşüyenler elim sende, yandım dercesine, ayaklarını havaya uzatmış tabanım ne zaman yere değişecek ,tabanın yerde olması karşı tarafın yanması ve kendisini yenik sayılması anlamını taşıyacak.kollar paralel devlet gibi açılmış, vücuduna manyotolu teller takılmış,Anasının en küçük yaşlarda dokunduğu sonraki yaşlar için mastürbasyon yaptığı alet yakınında ve görmeyen göz bandı ile yerinin nerede olduğunu biliyor,ilerisi için saklanılıyor.Bir hafta olmuş ,zaman kendisine hamile ve o gecelerin birisinde bir kaç dişi mahluk getirilmiş, gözleri kapalı onları görüyor,kabartılan kulakları ile sohbet ediyorum.ne güzel denilmez, sohbetine doyum olunmaz bir şahsiyet ,”Getirin şişeyi” dediğinde anlam bulamıyorum,ne şişesi ne için aklım kafamda izin istiyor, müdürlük makamına dilekçe yazıp, arz ediyor ve en afillisinden imzamı altına basıyorum.

Getirilmiş olanlar demek yanlış,alınmış olanlar doğru cevap olmalı ,en güzel şık karşı tarafın beğendiği denilerek basıyorum kahkahamı ve bırakın,hazır halde olduğum bir an o işi ben yapayım ,Ananız,avradınız,bacınız benim yakınımdır dediğimde karşı taraf sıra sana da gelecek diyor,sırasını benden alan o bayanın kıçına şişe gazoz giriyor.İnleme,kanama ve bağırtıyla ve yapılan tüm fiyakaları ile,gece bekçisinin bir iş yerine girerken yakaladığı üç çingeneden birisi olduğunu anlıyorum.Çingene ya(!) olur böyle şeyler, bizim de bir geceden feleğin anasını bellediğimiz sesleri kulağımı tırmalıyor, içimden ise onların tüm geçmişlerini sıraya dizip intikam alıyorum...

O, şahsiyet şişe ile kurtuldu, belki de bacak arasını kendisinden istenildi,ayıp ve ahlak,Allah ve peygamber izin aldığını tekrarından kulağına fısıldadılar ,en yapılacak olan en ucuza ;Akşam pazarı,son pazar, batan geminin malları bunlar diyerek ,son zamanı geçmekte olan mallarını satış(pardon ,zaman tezgahına)sundu.

Baktım,imrendim,durdum dinledim ama aklım Aslı Erdoğan denilen o çelimsiz,inançlı,suçu sevmek olan kadına takıldı, bir sizden bir bizden takıntısıyla sulandırılmaya çalışılan zamparalık da kendimi buldum.Amaç, Çözmek değil zaman içerisinde savunmak olduğuna yordum.Allah bilir ya(!) inanmadığı halde inanmış rolü yapanlara and olsun dedim...saygılarımla,İmzamı verdim.