Dünyada üretim ve tüketim ilişkileri tüm insanlığın ekonomik,sosyal ve siyasi ilişkilerini şekillendiriyor.İnsanlık ben istediğim için oldu dediği yaşam öyküsünü ,üretim ve tüketim ilişkileri istediği için yaptığının farkına varamadığı içindir ki emperyalist sömürüye teslim oluyor.Teslim olmayanlar da emperyalist güçler tarafından toplumdan soyutlanıyor.Hapishanelere tıkılıyor.dahada vahimi öldürülüyor.

          Dünya insanlık tarihini incelediğimizde mevcut düzene karşı çıkan binlerce aydın insanın yaşam öyküsü böyle olmuştur.Böyle olmaya da devam ediyor.Dünya insanlığının geneli düzene uygun yaşamaya devam ediyor.Dolaysıyla emperyalist sömürü de devam ediyor.

         Üretim araçları olarak kullandığımız sanayi ve teknoloji araçları emperyalist güçlere ait.Dolaysıyla üretimi elinde bulunduran   emperyalist güçler.Üretim ilişkileri de emperyalistlerin istediği biçimde şekilleniyor.Tarımda ,sanayide ve teknolojide kullanılan üretim araçları insanlığın sosyal ekonomik ve siyasi yaşamını belirliyor.Feodal sistem üretim biçiminde var olan büyük aile, imece,ağlık,kapitalist sistemde çekirdek aileye,makinaya,sanayi patronuna Tekelleşme ile emperyalist üretim biçimine dönüşüyor.

         Tüketim artıyor.Oluşmuış tekel holdingler eliyle tüketim ilişkileri de şekilleniyor.Bakkal ve manav ortadan kalkıyor.Tarım ürünlerine tarlada el koyan tekeller tüketimde de ilişkileri belirliyor.

          Var olan üretim ve tüketim ilişkileri sonucu bir avuç insan refah payının yüzde seksen yakınına sahip olurken ,geride kalan insanlar yüzde yirmi ile yetinmeye çalışıyor.Fakirleşiyor.Açlıkla mücadele ediyor

            Emperyalist sömürüden kurtulmanın yolu sinif mücadelesinden  geçiyor.