Yüzüncü Yıl Üniversitesi Van Kedisi Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Abdullah Kaya, önceki senelerde yavru kayıp oranının yüzde 60 civarında olduğunu belirterek, “Koruyucu hekimlik, asepsi ve antisepsiye verilen önem, ciddi takip sonucu bu yavru ölüm oranı yüzde 7’lere kadar çekilmiştir” dedi.
Doç. Dr. Abdullah Kaya, Van Kedisi Araştırma Merkezi Müdürlüğü’nün 2013 yılı faaliyet raporunu açıkladı. Müdürlüklerinin dünya faunası içinde önemli bir yeri olan Van kedisinin azalmakta olan neslini korumak, ıslah amaçlı bilimsel çalışmalar yapmak, saf ırkın üretilmesi ve çoğaltılmasını sağlamak, edinsel veya genetik sağlık sorunlarına çözümler bulmak, genetik özelliklerini ortaya çıkarmak, bu alanda araştırıcılar yetiştirmek, Van kedilerinin dünya çapında tanınmasına katkı sağlayıp, bu genetik mirasa sahip çıkarak yörenin folklorik ve sosyoekonomik değerlerine katkıda bulunmak amacıyla kurulduğunu belirten Doç. Dr. Abdullah Kaya, Van kedisinin 22.04.2006 Tarih 26147 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 2006/16 no’lu tebliğle bütün özellikleri kayıt altına alınarak, milli ırk olarak tescillendiğini hatırlattı. Doç. Dr. Kaya, “İlk defa Van kedisi ile ilgili bilimsel veriler ışığında çok detaylı broşür çalışmaları yapılarak gelen yerli ve yabancı bütün turistlere verildi. Hayvanlara daha önce geliştirmeyen tüyleri ile ilgili sıkıntılara yol açan hastalık yapma riski (yağlı kuyruk) fazla içinde değerlendirilmeyen protein oranı fazla mamalar alınıyordu. Bu mamalardan vazgeçilerek tüy güzelliği, toplu yaşama uygun ve Van kedilerinin fizyolojik yapısına uygun kompozisyonda mama arayışına gidilerek mamalar değiştirildi. Yeni alınan mamalarla hayvanların tüyleri daha beyaz, daha uzun, hızla geliştiren ve hastalıklara yakalanma riskleri yapılan bu çalışmalarla azaltıldı. 2013 yılında hayvanlara koruyucu hekimlik çalışmalarına çok büyük önem verilerek yeni doğan bütün yavrulara 2 kez karma aşı (kedilerin panleukopenia, calici viruş,herpes virus), 2 kez leukemia aşısı, 1 kez kuduz aşıları yapıldı. Önceki senelerde yavru kayıp oranı yüzde 60 civarındaydı. Yapılan koruyucu hekimlik, asepsi ve antisepsiye verilen önem, ciddi takip sonucu bu yavru ölüm oranı yüzde 7’lere kadar çekilmiştir. Ayrıca erişkin erkek ve dişi bütün kedilere 3 kez iç ve dış anti paraziter mücadele yapıldı. 1 kez leukemia, 1 kez karma aşı (kedilerin panleukopenia, calici viruş, herpes virus), 1 kez kuduz aşıları yapıldı. Bu çalışmalarla hem hayvan sağlığı hem de hayvandan insana bulaşan hastalıklar açısından hayvanlar daha güvenli hale getirildi” dedi.
VAN KEDİSİ SAYISINDA BİR YILDA YÜZDE 75 ORANINDA ARTIŞ
Kediler aleminde ortalama yaşama ömrünün 13±2 civarında olduğunu da hatırlatan Doç. Dr. Abdullah Kaya, “Van Kedisi Araştırma Merkezi’nde barındırılan hayvanların çoğu bu yaş ortalamasına yakın bir yaş ortalamasına sahipti. Yapılan gençleştirme faaliyetleri ile (dışarıya genç yavruların verilmemesi, dışarıdan genç tek göz yavrusu alınışı) yapılan sıkı takip yaş ortalamasının ortalama 7,5 yaş civarına çekilmiştir. Ayrıca dışarıya tek göz kedi verilmesinin tamamen kaldırılması ve tek göz (4-11 ay) yavru alımı ile Van Kedisi Araştırma Merkezi’ndeki tek göz (bir gözü turkuaz mavi bir gözü kehribar sarı) kedi sayısı yüzde 60 oranında artırılmıştır. 2012 yılında kedi evinde barındırılan kedi sayısı 80 adet idi. 2013 yılında 50 adet dişi anne, 40 adet erkek ve 52 yavru olmak üzere toplam 142 adet kedi barınmaktadır. Bu da kedi sayısında yüzde 75’lik bir artışı ifade etmektedir. Van Kedisi Araştırma Merkezi’ni 2013 yılında yerli ve yabancı turistler, Van’daki anaokulu öğrencileri, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın organize ettiği öğrenci turları, SODES kapsamda Türkiye’nin değişik illerinden gelen öğrenciler, liselerin kendi organize ettiği turlar, Yüksek Öğretim Kurumu üyeleri, Maliye Bakanlığı personeli, bilimsel kongreler için gelen öğretim üyeleri, üniversitemiz ve başka üniversitelerden gelen öğrenciler ziyaret etmişlerdir. 2013 yılında; yaklaşık olarak 4 bin yabancı turist, 8 bin yerli turist, 14 bin öğrenci ziyarette bulunmuşlardır” diye konuştu.
Kaynak: iha