Adını yeni Cumhurbaşkanlığı Sistemi koydular, ancak ister öyle söyleyin, ister başkanlık sistemi deyin; hepsi aynı yere geliyor. Yüzde  51 ile seçilen Cumhurbaşkanı; milletin % 100 ünü teşkil eden TBMM ini  hiçbir neden göstermeden feshetme yetkisi veriyorlar. Bunun anlamı Cumhurbaşkanı benim işime gelmezse , yada benim dediğim olmassa Parlamentoyu feshederim, bu ilke ‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ olgusuna terstir.  Hükümet Parlamentonun içinden  çıkmayacağı için iki başlılık ta orada ortaya çıkacaktır. TBMM si Kurtuluş Savaşını; yürüten meclistir. Kendi yetkilerini bir başka otoriteye vermesi son derece yanlıştır. Öyle ki  Cumhurbaşkanı’nın yetkileri o kadar büyüktür ki Hükümet’in seçimi,  bakan yardımcıları, müşteşarlar,  genel müdürler ve benzeri üst düzey memurları da  Cumhurbaşkanı atayacaktır; dolayısıyla Cumhurbaşkanının elinde çok büyük yetkiler olacak; her şey iki dudağının arasında kalacaktır. Sistemde Cumhurbaşkanının iki yardımcısı olacak; Başbakan olmayacaktır. 
       Yeni Anayasa kabul olursa kuvvetler ayrılığı ilkesi kalmayacaktır; Yasama, yürütme, yargı yetkileri Cumhurbaşkanında toplanacak; böylece Türkiye Cumhuriyeti tek adam iktidarına bırakılacaktır. Cumhurbaşkanı’nın kanun koyucu olarak şekilleneceği;  Devlet Yönetiminde Cumhurbaşkanı Kararname çıkararak ; Devleti Yöneteceği; yürütmenin TBMM denetimine     tabi olmayacağı;  Anayasa Mahkemesinin 15 üyesinden 12 sini atayarak; burada da egemenliğini sürdüreceği; Bakanların Cumhurbaşkanının isteği doğrultusunda atanacağı; TBMM si Başkanlığı’nın yürütme vekaletini kaybedeceği; TBMM sinin denetim yetkisinin yok olacağı; Yasama yapması gereken TBMM sinin fiilen etkisizleştirileceği; salt çoğunluğa ulaşmadan  Bakanlara Gensoru önergesi verilemeyeceği bir döneme girilecektir. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun seçimle gelme yöntemi nedeniyle üyeliğinin biteceğine; ayrıca  devlet bütçesinin düzenleme ve  değiştirme yetkisinin Cumhurbaşkanında olacağı bir döneme girilecektir.
        Tek adamlığa gidiş olan bu sistem; çoğulcu Demokrasi için bitme noktasıdır.  Cumhurbaşkanı Bakanları atayabiliyor ve tek taraflı görevden alabiliyor. Denge ve denetim sistemi tamamen yok ediliyor.  Cumhurbaşkanı parti üyesi veya Parti Genel Başkanı olabiliyor. Meclisin Bakanlar Kurulunu denetleme yetkisi yok. 
        Görüldüğü üzere Yeni Cumhurbaşkanlığı sistemi; yönetim anlamında tek adamlığa geçme olayıdır. Dolasıyla bu sistem kabul olur gelirse (açık olarak istemiyoruz; ve Demokratik Parlamenter sistemden yanayız.) Bunun sonucunda  hiçbirimizin istemediği  sıkıntılar doğabilir.