Rize Belediyesi Başkanlığını kazanan Sayın Prof. Dr. Reşat Kasap’a, Ordu Büyükşehir Belediyesi Başkanlığını kazanan Sayın Enver Yılmaz’a ve Hatay Büyükşehir Belediyesi Başkanlığını kazanan Sayın Dr. Lütfü Savaş’a açık mektup

Açık mektup yazmak demek Anayasamızı ihlal denmektir. Neden böyle demektir. Çünkü Anayasamıza göre muhaberenin gizliliği esastır. (Anayasa madde 22 Herkes, haberleşme hürriyetine sahiptir. Haberleşmenin gizliliği esastır.)

Bu mektup bir gizlilik ihlalidir. Ama bu arkadaşlarımız dostlarımız meslektaşlarımız belediye başkanı olmuşlardır. Ateşten gömleği giymişlerdir. Onları yalnız bırakamayız onlara elimizden geldiği kadar dilimizin döndüğü kadar yardımcı olmak zorundayız. Zaman zaman bu mektuplarımız ve gerektiğinde eleştirişlerimiz devam edecektir. Çünkü onların başarısını istiyoruz.
 
Başarı için birçok şartlar gereklidir ama iki temel şart kaçınılmazdır. Para ve bilgi. Para yıllık bütçelerle tahsis edilir. Bilgi milli eğitimin çalışmaları ile gençlerimize verilir. Bütçeler açıksa ve milli eğitim de laik eğitim değilse. Belediye başkanları cihan allamesi olsalar da başarılı olamazlar. Bu kadar kesin hükme nasıl varıyoruz.  Bütçe açığı demek paranın ezilerek milletin ezilmesi demektir. Bu olay tam tamına 14 Mayıs 1950 den beri ( 64 senedir) sürüp gelmektedir. Laike eğitim yok demek. Türk milletinin dâhili ve harici bedhahlara karşı yürüteceği savunmaların gerektirdiği insan yetiştirilmiyor demektir. Bu böyle olduğu için de 1950 den beri ve özellikle AKP nin iktidara geldiği 2002 den beri Türkiye’de anayasamıza uygun, milletimizin geleceğine uygun bilime uygun Atatürk uygun( Kıbrıs Barış Harekâtı hariç) bir işi ve hizmeti yoktur. Böyle bir hizmetin yapılabilmesinin şartları da yoktur. Bilenler duyanlar varsa bize bildirsinler bu sütunlar bunları milletimize duyurmaya hazırdır. Hodri meydan.
Belediye başkanlıklarının yapmakla mükellef oldukları hizmetler memleketteki eğitim ve bütçe hizmetleri ile doğrudan doğruya ilgilidir. Sözünü ettiğimiz bu iki ana konuda yanlışlar varsa belediyeler de halka hizmetlerini yanlış veya eksik yapmak zorunda kalırlar

Bir memlekette açık bütçe ve enflasyon varsa

Bir memlekette laik eğitim yoksa.

Seçilen belediye başkanlarının başarı şansları hiç yoktur.

Açık mektup yazdığımız iki belediye başkanımız AKP den seçilmişlerdir. CHP den Hatay Büyükşehir belediyesi başkanı olarak seçilen meslektaşımız ise AKP den önceki dönem belediye başkanıdır. AKP yönetimi yukarına arz ve izah ettiğimiz gibi açık bütçede laik eğitimin yok edilmesinde dörtnalla koşmaktadır. Bu nedenle de AKP nin 11 yıllık yönetiminde milletimiz mutlu olmamış güven duymamış yastığının altına, sandığına ve bnankasına koyduğu paralar eriyip gitmiştir. Bu nedenle de 11 yılık AKP yönetiminde bu iki temel konuda hiçbir başarı ve ilerleme olmamıştır. 11 yılda resmi bütçe açıklarının toplamı,  yani Türk milletinin cebinden kanun zoru ile alınan paraların toplamı tam 340 milyar TL dır. Bu kadar büyük bir meblağ paranın ceplerinden alınan bir milleti hiçbir belediye başkanı hizmetleriyle mutlu edemez.

O halde sayın başkanlarım siz başarı şansının iki temel ana öğesinden yoksun olarak görevlerinize başlıyorsunuz. Onun için başarınızın şartları seçildiğiniz iliniz içinde değil Türkiye bütünündedir. Açıklanan nedenlerle laik eğitime geri dönmek ve Türk Milletini yeniden denk bütçeye ulaştırmak için sizin AKP nin açık bütçeci ve laik eğitimi yerle bir eden eğitim uydurmaları ile de halkınızla birlikte mücadele etmeniz gereklidir. İşte geldik işin püf noktasına. Yılmayım ürkmeyin. Eğer Yüce Peygamberimize ve Atatürk’e giderek ne yapalım diye sorarsak mesele yoktur. Onlar bize diyecektir ki:

İlim Çin de bile olsa gidin alın

Beşikten mezara bilim öğrenin

Hayatta en hakiki mürşit bilimdir.

Milletimiz belki bunları bilinçli olarak henüz kavrayamamıştır ama sofrasındaki ekmeğin her gün azaldığını yetiştirdiği evlatlarının yiyecek ve içeceklerinin azaldığını her gün yaşamaktadır. Bu nedenle de sizlerden açık bütçe ile savaşmanızı laik eğitime dönülmesi konusunda çabalarınızı beklemektedir. Milletimiz 1950 yılından bu yana açık bütçelerin neden olduğu zamlarla boğuşa boğuşa yorgun düşmüştür. Atatürk gününde 80 Kuruş olan bir ABD doları bu gün itibari ile 2.118.200 TL dır. Tam tamına 2.500.000 defa Türk parası düşman paraları karşısında ezilmiştir. İşte temel sorun budur.

Her belediye başkanı hangi partiden olursa olsun milleti tektir. Türk Milletindendir. Sistemdeki yanlışlar ve eksikler belediye hizmetlerine de yansır. Bu nedenle her belediye başkanı Açık bütçelerle, laik ve bilimsel olmayan eğitim sistemi ile mücadele etmek DENK bütçeye ve laik eğitime dönüş mücadelesinde milleti ile birlik olmak zorundadır.

Açıklanan nedenler karşısında; milletimize vereceğiniz hizmetlerin kusursuz ve eksiksiz götürülmesi için belediye başkanı seçilen sizler; denk bütçeye ve laik eğitime dönmek mücadelesinde Türk milletine öncülük ve rehberlik yapmak zorundasınız. Bu mücadelelerinizde başarırlar dilenir.

Selam sevgi ve saygılarımla

NOT: Sayın Kılıçdaroğlu’na  TBMM  çatısı altında  planlanarak atılan  serseri yumruğu, Türkiye’de hiç kimsenin güven altında olmadığının açık ve kesin delilidir..