AKP seçimleri kazandı mı kazandırıldı mı karanlık bir takım eller rol aldı mı hiç bilmiyoruz. Ama Anayasamızın yetkili kıldığı Yüksek Seçim Kurulu seçim bitti diyor ve imzalıyorsa diyecek iki şey vardır. 

Birincisi hak ihlali vardır diyerek T.C. Anayasa Mahkemesi’ne gitmek. İkincisi de Lahey Adalet divanına gitmek. Bu seçenekler önümüzdeki, günlerde bol bol konuşulacak ve yazılacaktır. 

Millet ittifakı Partiler yan İYİ parti ve CHP birleşmesine diğer küçükler de destek atmasına rağmen seçimleri az bir farkla kaybettiler. %52 Cumhur - %47 millet. Seçimlerden önce en çok konuşulan şey seçimlerde hile yapılacağı konusu idi. Yapıldı mı? Yapılmadı mı? bilmiyoruz. Ama yapıldığı konusunda yaygın kanaat mevcuttur. Özellikle seçmen konusunda hayali seçmenlerin varlığı öne sürülmektedir. Tırnak boyası olmadığından mükerrer oy kullanmaya sistem açıktır. Yurt dışı oylarda milli devletimizin güvencesi tam olarak uygulanamamıştır. 

Şimdi bunların zamanı henüz gelmedi. Geldiği kadarı ile durumu açıklamak isterim. Biz muhalif olarak vasıflandırılıyoruz. Ama öyle değil. Biz muhalif filan değiliz. Tam dost yazarız. Biz Cumhuriyet dostu ve taraftarıyız. Cumhuriyet taraftarı demek ne demekse biz oyuz. Asıl muhalif olan AKP+ MHP+ Huda Par +bir kısım küçük guruplardır. Millet ittifakı ise muhalif değildir. Peki, muhalif değilse nedir. Millet ittifakı Cumhuriyet karşıtı eylemlerin karşıtıdır. İlkesi açıktır. “ Türkiye Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.” Mevcudiyetinin yegâne temeli budur. Onun için DENK bütçe ve laik eğitim olmadan Cumhuriyetimizi yaşatamayacağımız düşüncesindedir. Türkiye’mizi yönetenleri yanıltanlar vardır. Bunlara harici bedhahlar denilmiştir. Harici bedhahların yanıltmaları sonucunda özelikle 14 Mayıs 1950 ve sonrasında biri birinden açık bütçeler yaptırılmıştır. O tarihte 3 TL olan Bir ABD doları bugün( 29 Mayıs 2023) te 20.000.000 TL dir. 

Yine harici bedhahlarımızın dayatmaları sonunda laik eğitimden uzaklaşılmıştır. Böylece Cumhuriyetimiz ayakta kalacak maddi, kültürel ve bilimsel dayanaklarından yoksun bırakılmıştır. 

Türk Milleti Bu gün adeta 23 Nisan 1920 tarihine geri götürülmüştür. Bu sonuç harici bedhahlarımızın dâhili bedhahlarımızla kol kola el ele yürümeleri sonucunda elde edilmiştir.   

VOA adlı ABD yayın kuruluşuna Sabancı Üniversitesinden Prof. Dr. Seda Demiralp konuşmuş ve özetle şunları söylemiştir: Bütün rezerveler kullanıldı. Ülke daha çok dar boğaza girecek. Türk Lirası üzerinde çok büyük bir baskı olduğunu gördük. Ancak bu baskılar, döviz rezervleri satılarak ve şu anda Merkez Bankası'nın döviz rezervleri tehlikeli derecede düşük seviyelerde tutularak bastırıldıMevcut hükümet ve politikalar devam ederse, giderek daha kapalı bir ekonomi haline geleceğiz.”  

Ancak Sayın Profesör bu noktaya biri birinden açık bütçelerle gelindiğini söylemiyor. Bunu bir sır gibi saklıyor. Bu bir kesin seçim değil geçici bir tercihtir. Türk milleti de diğer milletler gibidir. Abraham Lincoln kanunları Türk milleti için de geçerlidirler. 

Bütün insanlar bir süre için aldatılabilirler. 

Bir kısın insanlar tüm süre için aldatılabilirler.  

Ama bütün insanlar tüm süre için aldatılamazlar. 

Ama yeni seçtiğimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlığı yerinde değildir. Diploması herkese açık herkesin görebileceği bir yerde değildir. Anayasamızın 101. maddesine göre : “Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir” hükmünü YSK nasıl uyguladı gerekçesi nedir her halde yakın bir gelecekte açıklanacaktır. 

Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlık durumunu açık belirten raporu ve tahsil durumunu açık belgeleyen diploması Türk milletine sunulmadığından Türk milletinin bu konuda bilgisi yoktur. Bugün kısa bu kısa yazı ile yetinelim. Gelişmeleri bekleyelim. Türk lirasındaki yıkılımlar Cumhuriyetimizin yıkılımları ile doğru orantılı olduğunu unutmadan bekleyelim. Bu iktidar yola devam ederek DENK bütçe yaparsa ve bundan böyle DENK bütçe yapacağız derse. Bunu ilke olarak benimserse o zaman mesele kalmazBiz yazarlar Yüce dinimize, Anayasamıza ve Atatürk ilkelerine uygun olan yola zaten gönül koymuş durumdayız. Türk milleti bu durağı da aşacak çağdaş uygarlık yoluna çıkacaktır.