Türk milleti 14 Mayıs 1950 de Müstevilerimiz + Dâhildeki işbirlikçileri tarafından demokrasi getiriyoruz bahanesi ile aldatılmıştır. BU sürece Türk milleti hâkim değildi. Bu gün tarihten gireceğiz ve çeyrek altının 201 misline çıktığını yazarak yazımıza NOKTA koyacağız.

 

30 Ekim 1923 te başlayan Türk Milletini SEVR-2 Anlaşmasına götürülmesi çabaları 14 Mayıs 1950 den sonra iktidarı cebren ve hile ile devralarak ve yoğunlaşarak devam etmiştir.

Atatürk bu konuda yüksek bir dikkat ve itina gösterilmesini emretmiştir

İstiklâl ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Direktifi işte tam da budur.

Türk Milletinin Anadolu’daki sosyal yaşamında uyduğu temel ilke “ ELİNE,DİLİNE BELİNE hakim ol.

 Eline + Beline+ Diline hâkim ol.  Haçlı düşmanlarımız bu öznel ilkemizi şöyle lanse etmektedirler.

 Eline hakim ol hırsızlık yapma

Beline hakim ol ahlaksızlık yapma

Diline hâkim ol kötü söz söyleme anlamına son 500 yıl adeta türk milletini çökertmişlerdir. Ve sanki, anlamlar bularmış gibi Türk milletini alaya almışlar ve küçük göstermişlerdir. Türk milleti için bunları söylemeye ve açıklamaya  dahi gerek yoktur. Çünkü Türk milleti hırsızlık yapmaz. Fıtratında yoktur. Keza ahlaksızlık da öyledir. Kötü söz söylemez. O daima kem söz sahibine aittir der.

 Oysa Bunların Anlamı:

El ülkedir: Ülkeni sev gerektiğinde vatanın için seve seve canını ver demektir

Bel gelecek nesillerdir. Gelecek nesillere onların altından kalkamayacağı kadar borç ve sorun bırakma demektir.

Dil ise Güzel Türkçemizdir. Yabancı diller boyunduruğunu kabul etme. Türkçe oku. Türkçe yaz. Her yerde her zaman Türkçe kullan. Dükkânların ve şirketlerin isimlerini yabancı dil ile yazma demektir. NOKTA:

31,Mart 2024. Müstevlilerimizin ve dahildeki işbirlikçilerinin hiç unutamayacağı bir secim olmuştur. 1957 seçimleri de öyle olmuştu. Hiç unutulmadı. Türk milleti 31 Mart 2024 seçimlerinde Müstevlilerimize+ Dahildeki işbirlikçilerine adeta NOTERLİKTEN İhtarname çekmiştir. “ Açık bütçe ve enflasyon konusunda ayağını DENK al demiştir. Allah Türk milletini “on yılda her savaşta” olduğu gibi bugün bu süreçte dede muzaffer kılacaktır.

Seçimi Yapan Türk Milleti Seçim Sonuçlarını da Doğru Okuyacaktır.

Herkes Türk milletinin bir ferdidir. Başkomutanımız tektir eşsizidir

Prof. Dr. Süleyman Çelik diyor ki

Kazanan özgürlük adalet ve ekmek isteyen halk

Kaybeden: Devleti arkasına alarak tüm varlığını ortaya koyan ERDOĞAN

Çöp sepetine atılanlar Bahçeli ve Akşener.

Hayır, bu doğru ama  yetmez.

Kaybeden Türk milletinin bağımsızlığını yok eden açık bütçeleri yapanlarla Danıştay vizeleri verenlerdir.

Açık bütçelere ve enflasyona kesin bir dille yasak koyan  Ebedi  Başkomutanımız   Atatürk’e rağmen. Türk milletini tam manasıyla iflasa sürükleyen açık bütçeleri ve enflasyonu yapanlardır. İşte AKP döneminin tek satırdaki yıkımının büyüklüğü

AKP’yi, iktidara getirdiğimiz 2003 te çeyrek altın 24 TL idi. Aslında 24 Milyon TL idi. Ama 6 sıfır silinerek 24 TL ye Türk milletine bu sonuç aldatılarak kabul ettirilmiştir.

Çeyrek altın Bu gün 4828 TL dir.  Bölelim 4828:24=201. Yanı AKP yaptığı açık bütçelerle çeyrek altını 201 misline çıkarmıştır. Ve gaflet, iş bilmezlik Yüce Müslümanlıktan uzak kalmak Atatürk ve İnönü’ye hiç aldırmamak anayasaya kale almamak gibi bir seri gaflet uygulamasıdır. Çeyrek altını 201 misline çıkaranlar acaba yaptıklarının vatana ve Türk Milletine  zarar vermek olduğunun  anlamamışlar mıdır. Veya ne zaman anlayacaklardır. NOKTA.T.C. Anaysa Mahkemesi’ne bu gidişe DUR demek görevi düşmektedir. Anayasamız açıktır. Anayasa Madde 6: Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir. Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır. Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz. Peki: Önce maaşlılar ücretlileri, soy. Sonra memurlara ve isçilere enflasyon zammı ver köylü ve çiftçiye hiç bir şey verme, Bu işlem Anayasamızın hangi maddesinden  kaynağını alıyor? RET gerekçelerinde sadece”  Açık bütçelerin  Anayasaya aykırılığı ciddi bulunmamıştır diye yazarsın.  Anayasamızın neresinde yazıyor nu yazmazsın. Çünkü yok. Peki,  14 Mayıs 1950 den sonra her gün, her ay ve her yıl yapılan bu uygulamanın kaynağı Anayasamızın hangi maddesidir. Kaynağını Anayasamızın neresinden alıyorlar.   RET kararlarına yazdığınız gerekçelerinize yazın biz de öğrenelim Türk milleti de öğrensin. Cehaletimiz son bulsun.