Aşağıdaki habere birlikte bakalım.
      Başbakanlık basın merkezinden Hükümet programının sunumunun Başbakan Ahmet Davutoğlu tarafından yapılacağı belirtilerek şunlar kaydedildi: 
"10 Ağustos 2014'te Sayın Cumhurbaşkanımızın halkın oyuyla seçilmesinin ardından başlayan yeniden inşa sürecinde 62. Hükümet Programı güçlü Cumhurbaşkanı, güçlü Başbakan ve Hükümet temelinde önemli bir eşiği temsil etmektedir. 12 yıllık Ak Parti iktidarının tecrübesi kısa sürede kapsamlı bir program haline getirilmiş, yeni hedefler ortaya konularak 2. atılım döneminin yol haritası çıkarılmıştır.”
      
Sayın Başbakanımızın 1. AK Parti Olağanüstü Kongresi'ndeki konuşmasında çerçevesini çizdiği restorasyon başlıklarıyla uyumlu Hükümet Programı, kadim medeniyet değerlerimizin ihyasıyla Cumhuriyetimizin 100. yılı, 2023 için kalkınma ve refah yolunda önemli hedefler koymaktadır. Süreklilik içinde gerçekleşecek köklü reform hareketleriyle insan onurunu temel alarak, yeni Anayasa başta olmak üzere ileri demokrasi, medeniyet ve kültür, bilgi toplumu, güven veren adalet ve yargı, yeni Türkiye için nitelikli insan yetiştirmeyi hedefleyen eğitim gibi alanlarda önemli açılımlar getirilmektedir. Bu reform hamlelerinde bugüne kadar olduğu gibi Avrupa Birliği'ne tam üyelik süreci en önemli hedeflerden biri olarak durmaktadır."
Hükümeti ve gelecekte Türk milletinin yaşayacağı ortamı böyle anlayan ve hangi ilkelerden yola çıktığı hangi ilkelere göre yoluna devam edeceği belli olmayan bir hükümet programı ile bir yere varılamaz.      
       
Açıklamada, şunlar kaydedildi:
      
"Yine son 12 yılda yaşanan özgüven devrimiyle dünyada başat aktörlerden biri haline gelen Türkiye, bölgesinde ve küresel her sorunda sorunun değil, çözümün parçası olarak istikrar üretmeye devam edecektir. Değer odaklı Türk dış politikası artık küresel bir markadır.
      
Dünyada büyük saygınlık kazanan kalkınma yardımlarımızdan, eğitim ve kültür projelerine kadar tüm imkânlarımızla gönül coğrafyamızla kucaklaşmayı, her türlü etnik-mezhebi ayrılığın karşısında durmayı sürdüreceğiz. Başarı hepimizin olacaktır. Eski Türkiye kaybetmiş, Yeni Türkiye yola çıkmıştır. Büyük öncü bir ülkenin vatandaşları olarak bu onur tüm milletimizindir. Bu program hükümet olarak milletimize, tarihimize ve geleceğimize taahhüdümüzdür."
Bu satırlar başbakanlık açıklaması ve hükümet programının milletimize sunulması ise vay halimize. Bu hükümet programı eleştiri düzeyinin çok altında kalmıştır. Bu programı TBMM kabul etmez ve güvenoyu vermez. Sadece ve sadece TBMM nin iradesini 2002 yılından bu yana seçim kanunun insafsızlıkları ile bilinen ve bilinmeyen seçim hileleri sonunda TBMM nin iradesini gasp etmiş bulunan AKP gurubu destekler ve güvenoyu verir. 
Türk Milletine göre 62. Hükümet 59.60. ve 61. Hükümetlerin daha kötüye giden bir devamdır. Başka bir şey değildir. Bir hükümetin milli olması, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı olması, Anayasaya uygun olması, hukuk devleti ilkelerine bağlı olması Anayasal zorunluluktur. 2002 den bu yana AKP nin çıkardığı hiçbir hükümet bu ilkelere uygun icraat yapmamıştır. Bunu nereden biliyoruz. 2002 den bu yana AKP tarafından TBMM ne 11 adet bütçe sunulmuştur. Hepsi açıktı. Açıkların toplamı ise 340 Milyar TL dir. Yani AKP iktidarı tarafından milletimizin cebinden 340 Milyar TL alınmıştır. Emeklilerin ve çalışanlarım maaşları bu nedenle %45 azaltılmıştır. Böyle bir insafsız , Anayasasız ve hukuksuz  dönemden sonra kurulan 62. Hükümetin programında bu ağır tahribattan söz edilmez ve 
Atatürk tarafından direktif olarak bize verilen DENK bütçeye dönülecektir. Ayağımız yorganımıza göre uzatılacaktır
Laik eğitime dönülerek Çağdaş uygarlığa ulaştıracak nitelikli insan ve gençlik yetiştirilecektir 
Demiyorsa bu Hükümet programı eleştiri düzeyinin çok altındadır demektir. Onun için eleştirmiyorum. 14 Mayıs 1950 de dâhili ve harici bedhahlarca başlatılan Türkiye Cumhuriyetini yıkma hareketleri hiçbir hükümet programında ele alınmamıştır. Tam tersine 1950 yılından sonra kurulan bütün hükümetler açık bütçeler yaparak laik eğitimden uzaklaşılarak başlatılan yıkım politikalarına devam etmişlerdir. Bu hükümet de programına bakarsak aynı yolun yolcusu hükümettir. Türk milleti bu programı yapan hükümeti ve bu programa oy veren TBMM nin AKP li üyelerini hiç unutmayacak ve onları hiç affetmeyecektir. Başarılar dilenir.