Taş evlerin yeniden yükselen popülaritesiyle birlikte, bu evleri inşa eden ustaların kazançları da dudak uçuklatıyor. Ancak bu sevinç kısa süreli, çünkü bu meslek yavaş yavaş yok oluyor. Taş işçiliği, bir zamanlar köylerde yaygın olan ve nesilden nesile aktarılan bir el sanatıydı. Günümüzde ise lüks konut projelerinde ve tarihi yapıların restorasyonunda kullanılan özel bir beceri haline geldi.
Taş evlerin, doğal ve estetik görünümüyle birlikte, sağlamlığı ve yalıtımı gibi özellikleri de tercih edilme nedenleri arasında yer alıyor. Bu talebin artmasıyla birlikte, taş ustaları da büyük bir talep görüyor. Özellikle kışın Erzincan gibi soğuk bölgelerde çalışan ustalar, yaz aylarında daha sıcak iklimlerdeki projelerde görev alarak yıl boyunca yoğun bir tempoda çalışıyor. Bu durum da kazançlarını oldukça artırıyor. Bir taş ustası, günde ortalama 3 bin 500 - 4 bin lira kazanç sağlayarak, aylık geliri 100 bin lirayı aşabiliyor.
Peki, bu kadar kazançlı bir meslek neden yok olma tehlikesiyle karşı karşıya? Bunun birkaç nedeni var.
Ancak, taş işçiliği günümüzde yok olma tehlikesiyle karşı karşıya. Talep yüksek, ancak usta sayısı giderek azalıyor. Taş ustalığı, sadece konut inşaatında değil, aynı zamanda Türkiye’nin kültürel mirasını koruma açısından da kritik bir rol oynuyor. Ustalığın geleceği belirsizken, bu sanatın değerinin daha iyi anlaşılması gerektiği ortada.