Bazen çok büyük sıkıntılar içine giriyoruz; sonucunda canımız bile tehlikeye düşüyor;  hatta canımızdan olabiliyoruz. Niçin diyebilirsiniz; çünkü bazen bilmemezlikten; bazen sosyalleşememezlikten; bilmediğimiz bir işi, bir eylemi, bir sporu kolayca yapabileceğimizi düşünerek; tehlikenin içine giriyoruz; sonucunda önce kendi can güvenliğimiz  gittiği gibi; bazende arkamızdakiler tehlikenin boyutunu bilmediklerinden yaptıkları hareket sonucu ölümle burun buruna geliyorlar,  ve ölebiliyorlar.

      Bilmek insana güven kazandırır;  bu eğitim biliminde en son gelişen araştırmalardan çıkan sonuçtur.  Örneğin;  denizi veya gölü bilmiyoruz.  Uygulama çalışmamız ve yüzme bilgimiz yok. Girdiğimiz denizde boğulabileceğimiz hiç aklımıza gelmiyor. Kişisel bazende yakın çevremiz yönünden sosyalleşememişiz; sosyalleşme; işin eğitimsiz olmıyacağını insana, kişiye, gence kavratır.  Dolasıyla  kendisine, yakın akraba  çevresine işin tehlikeli tarafını kavratır. Kişi veya yakın çevresi kendisine zarar verebilecek;  davranışları  yapmaz; denizi çok iyi bilen ve deniz yaşamı ile ilgili, eğitimli bir kişi ile; hava fevkalade iyi iken  ve denizde T konumlu yerlerde belden daha aşağı,   suyun olduğu mıntıkada denizi tanıyarak, suya girerlerse; kıyıya paralel yatay yüzmeyi,   öğrenme gayretleri içinde olarak;  yüzmeyi öğrenebilirler. Ama; eğer imkanları varsa; yüzme eğitimi veren kurumlarda bu işin eğitimini alıp; yeterli seviyede öğrendikten sonra; denize veya göle girmeliler. Aksi halde sonuç  hüsran oluyor.

      Her yıl önemli sayıda insan baraj göllerinde; sulama kanallarında, göllerde, denizlerde boğuluyorlar.  Bu konu son derece önem arzediyor. Diğer konu ise denizi,  gölü,  suyu iyi bilmemiz  gerekiyor. Akıntının olduğu zaman denize girmek; ölüm tehlikesini peşin kabul etmek anlamına geliyor. Geçen günlerde İstanbul’un Şile İlçesi’nde (Televizyondan izledim )  şiddetli deniz var, akıntı had safhada;  cankurtaran görevlisi herkesi uyarıyor;  deniz çok tehlikeli denize girmeyin    diye;  dinlemeyip giren bir, iki kişi; maalesef boğuluyor.

      Yine sel tehlikesi olacağı zaman meteoroloji hava raporu ile uyarıyor. Bu uyarılara kulak verip; selin tehlike oluşturabileceği noktalara gitmemeliyiz. O günlerde sele karşı  tedbirli olmalıyız. Şehir imar planları hazırlanırken,  dere yataklarını, su yollarını yeterli genişlikte yapılmalı.  Eğer suyun  rahat gidebileceği  alan mevcutsa; sel olsa bile;  su yolundan giderek; denize ulaşır.  Yalnız  yandan   altını oyarak yapabileceği tahribata karşı;  DSİ buraları Liman taşlı üçgen yapıyla  koruma altına almalıdır.

      Mutlaka hayati tehlike arzedebilecek; her işe karşı tedbirli olmalı; sel,  deprem ve bunun gibi tehlikelere karşı zamanında,  tesisleşme tedbirini almalıyız.