İstanbul Nişantaşı’nda küçücük bir park..

Dağ tepede, bağ bahçede oynayamayan bebeklerin, çocukların rahatlaması , nefes alması için getirildikleri alan..Birkaç kez ben de torunum Mirza’yı götürdüm. Sokaklarda, özgürce büyüyen bir neslin çocuğu olarak garipsedim gördüklerimi.

İki salıncak , bir kaydıraktan ibarettı park.. Her çocuğun yanında ya bakıcılar( İngilizce öğrensin çocuklarımız diye daha çok tercih edilen Filipinliler ) ya da anneanne, babaanne, dedeleri..

Çocuklar kendi aralarında oynarken 3-4 Filipinli bakıcılar bir araya gelmiş memleket özlemi giderıyorlar, diğerleri yorgun, dalgın benim gibi etrafı izleyerek çocukları sallıyorlar, birbirinden farklı bebek arabalarını park edip çocuklarla ilgileniyorlar.Bir bayan dil dökerek, espiriler yaparak, karşılıklı konuşarak bir çocukla oynuyor. Kesin bu kadın annesidir dedim. Demek ki bir çocuğu en iyi ANA’sı bakabilir. Ana gibi yar olmaz….Kim ne derse desin.

Biraz ilerde ayakta duran,sallanan çocukları izleyen, arkası dönük , ayağında çorabı olmayan bir kız çocuğu dikkatimi çekti. Bir kaç kez salıncağa binmeye kalktı, gelen birini görünce usulcacık bıraktı.. Biraz yaklaştım, adın ne ? dedim. Sadece utana sıkıla yüzüme baktı, hafif gülümseyerek.Saçlarının hemen hemen 4-5 gündür taranmamış olduğunu ve yüzündeki ufak yaraları farkettim. Hafifçe başını okşadım, gözlerindeki ışıltıyı gördüm. Çocukların mutluluğu farklıdır, onların dünyası özel, apayrı bir dünyadır diye düşünüyorum.Mutluluğun en saf hali dedim o gülen suratı görünce…

Sana şeker alayım mı ? dedim. Hemen yanımızda , benim çocukluğumda “Emme Şeker “diye bildiğim şimdiki adı “Sosyete Lolitop Şekeri” olan şekerleri satan satıcıyı gösterdim. Yine konuşmadı başını salladı, aldım beğendiğinden, iki eliyle sarıldı, arkasına baka baka zıplaya zıplaya uzaklaştı. Baktım biraz ileride duvarın dibine çökmüş kağıdını açmaya uğraşıyor.. Küçücük bir şekerden aldığı bir avuç mutluluk.

Ben çocukken ilkokul öğretmenim bana şemsiyeli şeker vermişti. O kadar etkilenmiştim ki tadını hiç unutamadım yıllardır.. O yüzden her gördüğüm çocuğa o mutluluğu yaşatmak istiyorum.İki gün sonra parkta onu yine gördüğümde ayağında yeni spor ayakkabı vardı, belli ki biri onu yeni almış.Kesin, çok sevinmiş mutlu olmuştur ama lolitop şekerindeki mutluluk kadar değil..