Hep dış mihraklar iç oynaklar yüzünden "Hac arkadaşım olur musun?" programı yapılmadı bu ülkede ve ben tek kaldım.

Fekat değerli müminler mümin olmanın en güzel yanı başınız sıkışınca koşup yardım isteyebileceğiniz birinin olmasıdır.

O "Bir"i sizi çok sever, duyar, bazen duymazdan gelir.

O'ndan istediğiniz şeyleri verir, bazen vermemesi gerektiği için vermez, bazen de biraz geciktirip verir.

Patron kendisidir çok da işine karışılmaz

Neyse ben oturmuşum Mescidin bahçesine dua ediyorum ki kafa dengi bir arkadaşım olsun. Son kozumu ortaya koymuşum. Yoksa bırakıp giderim Haccı

Şaka şaka nereye gidiyorum.

Kelimeleri dikkatle seçe seçe mantıklı bir şekilde duamı edip bırakmışım, gençlerle takılmaya başlıyorum.

Zaten bir avuç genç var. Ama onlar da anne babaları, kocaları, kayınvalideleriyle gelmişler ve hepsinin onlara karşı bir sorumluluğu var.

Bir türlü sızamıyorum aralarına.

Derken bir gün bir yatsı vakti beyazlar içinde Onu görüyorum.

Siyah sakal ile beyaz elbise bu kadar mı uyum içinde olur?

"Aaaa bizim sınıftaki Özkan değil mi bu?"

Naber nasılsın diye konuşurken kalbime bebek çiş yapmış gibi ılık ılık bir şeyler akıyor ve Özkan bana Mescidi Nebevide İslami usullere uygun evlenme teklif ediyor:

+Hatice üniversiteden beri gizliden gizliye seni takip ediyordum, Hacca gideceğini duyunca otostopla buraya geldim polis beni yakalayıp sınırdışı etmeden söylemem lazım,

Dünyadaki Cennetim olur musun?.

O ara diz çöküp cebinden Akik Hacı yüzüğü çıkarıyor ve elimin üstüne de Hacı yağı sürüyor.

Bir paket hurma da getirmiş