Çifte standart nedir öncelikle o konuyu açığa kavuşturalım. Çifte standart geniş bir kavramdır. Bir faktöre "geeç" derken öteki faktöre "sen dur" demektir. Esasında çuvaldızı sürekli başkalarına batırırken, kendisine iğne bile batırmamaktır. Buradaki 'başkaları' günümüzdeki güç kavramının yakınında olmayan olurken, iğneyi de kendisine güçten çekindiği için batıramayanlar çifte standardın başrolünü oynayanlar oluyor.
Türkiye'de artık futbolun doğru tartışmasını yapamıyoruz. Yeşil sahalara yansıyan ekonomik anlamdaki orantısız güçlerle birlikte Orduspor'un başını çektiği Anadolu'nun birçok efsane kulübünün yaşadıkları küme düşme üzüntüsüne her hafta şahit oluyoruz. Sadece sahaya değil tribünlere de baktığımızda küme düşen efsane takımlarla birlikte, yerine üretilmeye çalışılan 'yeni' takımlarında da taraftarların son dönemlerde sahalara yalnızca takımlarının renklerini değil, siyasi renklerini de yansıttığı görülüyor.
Yakından şahit olduğumuz Orduspor konusunda herkesin farklı şekilde şuçlu arama psikolojisi var. Süper Lig döneminde bedava biletle maçlara girmeye çalışan, tuttuğu İstanbul takımının maçıyla çakışınca Orduspor maçını izlemeyen o dönemki taraftarlar kulübün neden bu kadar borç batağında olduğunu sorgulamaktan çekinmiyor. Geçmişte başarılı sonuçlarda Orduspor atkısını elinden indirmeyenler, şu günlerde her hafta farklı atkılarla şampiyonluk pozu vermekten geri kalmıyor.
Orduspor'un borçları her hafta 5-10 milyon fazlalaştıran sözde futboldan anlayan kişiler Türk Futbolu'nun nereye gittiğini ise bilmiyor ya da bilmezden geliyor. Bursaspor başkanı'nın “390 Milyon TL borcumuz var”  açıklamasını bir kenara bırakalım, küme düşen ya da düşmeye yakın olan Karabükspor, Eskişehirspor, Antalyaspor’un 200 Milyon TL, Orduspor ile aynı kaderi yaşaması beklenen Gaziantepspor, Samsunspor, Mersin İdmanyurdu, Manisaspor gibi takımların ise 100 ile 120 milyon TL’nin üstünde borçları var.  İşte böyle bir ortamda Başakşehir 15 milyon Avro’ya Arda Turan’ı getirirken bazı takımlar ise trilyonlar harcayarak 3.Lig'de şampiyonluk kovalıyor ancak hayal kırıklığı yaratıyor. İşte futbolun çifte standardı bu !
Orduspor borçlarını soracağınıza şu soruların cevabını arayın. Spor yasası ne zaman çıkacak ? Mali kriterler için ne zaman başkan ve yöneticiler sorumlu tutulacak ? Kulüp Başkanları sürekli tüketip kulüpleri milyonlarca borca sokup elini kolunu sallayarak nasıl gidiyor ? Bu sorular cevabını bulmazsa, Ordu'da 10 yıl sonra ya başka bir takım için tribünlere çıkarsınız ya da futboldan soğursunuz !