Günümüzde her 10 kadından birinin sorunu olan çikolata kisti, isminin aksine hayatı zehir edebilen bir hastalık. Üstelik yol açtığı şikayetler birçok hastalıkla benzerlik gösterdiğinden hastaların doğru adresi bulup doğru teşhisin konulması, dolayısıyla da tedavi olmaları uzun yılları bulabiliyor. “Halk arasında çikolata kisti olarak bilinen ve kadınların en sık karşılaştığı jinekolojik hastalıklardan biri olan endometriozis, farklı maskelerin ardına gizlenerek, kişide sadece yorgunluk hissi hatta yapılan işe dikkatini toplayamama gibi hiç akla gelmeyecek bir şikayetle bile kendini gösterebiliyor” diyor. Çikolata kistinde 8 önemli sinyali anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.  
İyi huylu olmasına rağmen kötü davranışları olan bir hastalık çikolata kisti. Yol açtığı  şikayetleri çeken kadar yakınları da çok iyi biliyor. Bu sinsi hastalık, tek başına bel ağrısıyla kendini gösterebildiği gibi, sürekli yorgunluk, gaz ve şişkinlik, idrarda yanma, şiddetli adet sancıları hatta depresyon gibi birbirinden çok farklı maskelere de bürünebiliyor. Gerek dünyada gerekse ülkemizde kadınların en sık karşılaştığı ancak en geç teşhis edilebilen hastalıklardan biri olan endometriozis yani çikolata kistinin, günümüzde üreme çağındaki her 10 kadından birinde görüldüğünü ve giderek yaygınlaştığını belirterek “Bu sinsi hastalık çok gürültülü şikayetlere yol açabildiği gibi hiçbir belirti vermeden de ilerleyebiliyor ve rutin bir kontrolde, bazen yumurtalıkta çikolata kisti şeklinde, bazen sadece bağırsağı döşeyen zarlar üzerinde veya rahmin arka tarafında bağırsakla arada nodüler lezyon şeklinde tesadüfen karşımıza çıkabiliyor” diyor. 
Topluiğne ucu kadar da olabiliyor ama!
Hastalık tek tipte çalmıyor kadınların kapısını. Kimisinde bir topluiğne ucu kadar minik bir lezyon yaşam kalitesini önemli ölçüde olumsuz etkilerken, kimisinde bir ceviz hatta limon büyüklüğünde olup hiçbir belirti vermeden sinsice de ilerleyebiliyor. Özellikle ülkemizde kadınlar şiddetli adet sancısından ağrılı cinsel ilişkiye dek bazı sorunlarında öncelikle internetten ve yakın çevresinden, kulaktan duyma pek çok alternatif öneriden medet umabildiğinden, hekime başvurmakta geç kalınabiliyor. Hekime başvuranların çoğunun da hastalığının ortaya çıkarılmasının yıllarca sürebildiğini belirterek “Ancak bu durum zaman kaybına yol açarak sorunun daha da büyümesine ve tehlikenin artmasına yol açabiliyor. O tehlikelerden biri böbrek kaybı! Zira iyi huylu ama kötü davranışlı olan çikolata kisti, etraftaki idrar yollarına giden borucuğu daraltarak sessiz böbrek kayıplarına bile yol açabiliyor” diyor. Bilimsel çalışmalar endometriozise tam olarak neyin neden olduğunu henüz ortaya koyamasa da, çevresel faktörler ve kimyasalların da bu hastalığa zemin hazırladığı tahmin ediliyor. 
Çikolata kistinde 8 sinyale dikkat!
Kronik yorgunluk
En ilginç belirtilerden biri kronik yorgunluk sendromu. Sürekli yorgunluk hissi, stres ve yapılan işe odaklanamama endometriozis hastalığı olan kadınlarda daha çok görülüyor. Geçmeyen bahar yorgunluğunu da önemsemek ve altında böyle ciddi bir hastalığın yatabileceği ihtimalini akla getirmek gerekiyor. 
Bel, sırt, karın, kasık ağrısı
Günümüzde en sık görülen ağrılar arasında bel ve sırt ağrıları geliyor. Ancak bu ağrılar dolayısıyla şüphesiz kadın doğum uzmanına başvurmak akla gelmiyor. Oysa geçmeyen bel, sırt, karın ve kasık ağrıları çikolata kistinden kaynaklanabiliyor. “Hastalar en son bize başvurduklarında kaşlar düşük, gözler yorgun, endişeli ve bir iş yapmaya takatleri kalmamış oluyor. Evlerinden çıkmak istemiyorlar, her türlü sosyal faaliyetten geri durmaya, hareketten kaçınmaya çalışıyorlar” diyor.  
Tuvalete çıkmak istememe
Çikolata kisti bağırsağı tutup orayı daraltıyorsa; kişi tuvalete çıktığında inanılmaz ağrı duyuyor, bu nedenle tuvaletini yapmak istemiyor. Öyle ki, ‘tuvalete çıkarım’ diye yemek yemek bile istemiyor. İdrarını yaparken çok ciddi ağrılar çekiyor çünkü her biri birbirine çok yakın olan organlar. O organların herhangi birinin hareketi yan taraftaki lezyonu hareketlendirip çekilmez ağrılara ve yanmalara neden olabiliyor.
Kısırlık
Endometriozis ile kısırlık arasındaki ilişki uzun yıllardır tartışılan bir konu. Buna karşın; özellikle tüplerde, yumurtalıklarda yapışıklıklar, tıkanıklıklar yaparsa yumurtayla spermin buluşmasını bloke edip infertiliteye sebep olabiliyor. Hastalık bazen çiftlerin ‘çocuğum olmuyor’ diyerek hekime danıştıklarında ortaya çıkabiliyor. 
Ağrılı cinsel ilişki
Pek çok kadın ağrılı cinsel ilişkiye bir hastalığın neden olabileceğini bilmediğinden sorununu kadın doğum uzmanına danışmaktan da kaçınıyor. Bu durum eşler arasında da, ilişkiden soğumaya hatta ayrılığa dek ciddi sorunlara yol açabiliyor. Bu nedenle böyle bir sorunda çikolata kistini akla getirmekte fayda var.
Şiddetli adet sancısı
Çikolata kistinin yol açtığı önemli sorunlardan biri çok tipik adet sırasındaki sancıları. Buna karşın pek çok kadın adet sırasındaki sancıları ‘çok normal, her kadın bunu çekiyor, arkadaşımda da aynısı var’ diyerek normal sanabiliyor. 
Karında gaz ve şişkinlik
Hastalık, bağırsakta da şişkinlik yapıyor. Pek çok kadın “karnımda büyük bir şişkinlik var”, “hiç neden yokken yine karnım şişti” diye sık sık şikayet ediyor, sorun yaşıyor. Bunun başka nedenleri de olmakla birlikte genç yaştaki bir kadın karın ağrısı ve karında özellikle döngüsel olarak şişme gibi sorunlar yaşıyorsa endometriozis de akla gelmeli.  
Depresyon
“Birçok kronik hastalıkta gördüğümüz gibi burada da ciddi bir depresyon, anksiyete bozukluğu olarak karşımıza gelebiliyor. Bu kronik hastalık kişinin hayatını sınırlandırıyor, kişi spora gidemiyor, eşiyle birlikte olamıyor, yemek yediği zaman ağrıları oluyor, sürekli yorgun hissediyor, dolayısıyla hayattan zevk almamaya başlıyor” diyor.  
Tedavi yöntemleri farklı!
Günümüzde tıptaki ilerlemeyle çikolata kistinin tedavi edilebilir bir hastalıktır ve “Tek tip tedavi uygulanmıyor. Hastanın yaşına, durumuna, çikolata kistinin yapısına ve dokulara verdiği duruma göre tedavi yöntemi belirliyoruz. Kimi hastalarımıza sadece bu hastalığa yönelik üretilmiş ilaç tedavisi uygulayabildiğimiz gibi, kimi hastalarımıza cerrahi tedavi yapıyoruz” diyor. Başarıyla uygulanmış bir ameliyat sonrası hastalığın tekrarının az görüldüğünü, hastaların hızlı iyileşip işlerine birkaç gün içerisinde dönebildiklerini söylüyor.