Kur artışına mantıklı gerekçe aranıyor. Zira, kurlardaki artış normal değil. Kurun artmasının gerisinde merkez bankası para politikaları var. Piyasada yeterince TL olmaz ise, kurlar artamaz. TL nin kaynağı merkez bankasıdır.

Ekonomide tasarruflar para olarak kabul edilir. Tasarruf sahipleri, politika faizine bakar. Zira, politika faizi, mevduata verilen faizi tayin eder. Mevduat faizi negatif olunca, vatandaş parasını koruma telaşına düşer ve döviz satın alır .Merkez Bankası politika faizini yüzde 15 seviyesine düşürdü. Bu düşme mevduat faizinin negatif olmasına neden oldu. Mevduat sahipleri dolar satın alıyor. Kur artıyor.

Kısa sürede kur artışının ikinci nedeni, döviz mevduat karşılık oranlarının artırılması idi. Yüzde 2 artan kısma tekabül eden 5 milyar dolar civarındaki para talebi, kur artışını tetikledi. Bunu yapan da Merkez Bankası idi.

Para politikalarının sonucu, kur artışı olarak piyasaya yansımaya başladı.. Bu yansımadan, toplumun çoğunluğu rahatsız oldu. Demokrasilerde çoğunluk, siyasi otoriteyi tayin eder. Çoğunluğun bir şekilde ikna edilmesi lazım. Halka, kabul edilebilir bir gerekçe ile hitap etmek gerekiyor. ÇİN MODELİNE geçiş olduğuna dair mesaj veriliyor.

Çindeki ekonomi politika, ucuz işçilik ve yüksek tasarruf esasına dayanıyordu.

Dış satımın artabilmesi için ''mukayeseli maliyet avantajı yakalamak'' şarttır. Çin bu sorunu düşük ücret ile çözdü. Ucuz işçilik maliyeti düşürüyor. İhracatta maliyet üstünlüğü sağlıyor.

Ülkeler, tüketim fazlasını ihraç edebilir. Tüketim fazlası yaratabilmek için yüksek oranda tasarruf yapmak gerekiyor. Adı komünist olmasına rağmen, Çin'de sosyal devlet yok. Sosyal güvencesi olmayan Çinli, kendi tasarrufuna güveniyor. Gelirinin yüzde 50 sini tasarruf ediyor.

Bizde ucuz işçilik var. Son kur artışı ile, işçi ücretleri Çin'in altına düştü. Ancak, bizde tasarruf yok. Devlete sırtını dayamış 17 milyon hazır yiyici, ne verirsen tüketiyor. Devletin aşırı tüketimi (israfı) yüzünden bütçesi açık veriyor.

Çin modeli, tüketim daralması ya da tasarruf açısından bize uymuyor.

1976 yılında, Para Teorisindeki ispatları sayesinde nobel ödülü alan Milton Friedman, ekonomik krizleri merkez bankalarının bilinçli yarattığını, ispat etmiştir. Bu ispat beni korkutuyor. Zira, merkez bankası faiz düşürdüğü zaman, kurların artacağını dağdaki çoban dahi biliyor.