Şefkat kahramanı olan bir anne hiç evladını ateşe atar mı ?Ancak ilerisini göremezse atabilir. Şöyle ki : Bir annenin tek düşüncesi evlatlarının sadece şu geçici , dünyevi gelecekleri olur , ondan bin kere , milyon kere  daha önemli olan edebi , uhrevi geleceklerini düşünmez , dikkate almazsa onu ateşe atıyor demektir. O anne , çocuğunun dünyevi geleceğinin tehlikeye düşmemesi , ilerde rahat etmesi için her türlü fedakarlığı yapar , ‘’ oğlum  okusun , doktor , mühendis , paşa olsun ‘’ der ve bütün malını harcar ; Allah’ını , dinini , Kur’an ‘ını öğretmekten vazgeçip mesela Avrupa ‘ya gönderir. Fakat çocuğun ebedi hayatı tehlikeye giriyor mu girmiyor mu düşünmez bile . Dünya hapsinden kurtarmaya çalışır ; imansızlık ve ibadetsizlik sebebiyle gireceği cehennem hapsini dikkate bile almaz. Ve o masum çocuğu ahirette kendisine şefaatçi olabilecekken davacı yapar . yakasından tutup ,  ‘’ Niçin bana imanımı , Kur’an’ ımı öğretmedin ? Öğretseydin ateşe girmezdim ‘’diyeceği hayalinden bile geçmez . Dünyada da İslami terbiyeyi vermediği için o harika şefkatin karşılığını layıkıyla alamaz.