Yaşadığımız bu deprem felaketinin, bu kadar yıkıcı olmasının sebepleri nelerdir?
Ordu Jeoloji Mühendisleri Odası Başkanı Yekta Yüksel: 3 parametreyi birden saymak zorundayım. Birincisi, zemin. Zemine göre temel prensibinin belirlenmemiş olması. Sonra da beton ve demir kalitesi. Bu 3 parametreye bağlıyorum. Tabiki depremin de yıkıcı etkisinin fazla olması.
.
Ordu İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cahit Duyan: Bu son 2 büyük depremin hasarı fazla oldu bunun nedeni depremlerin art arda olması ve büyüklüklerinin fazla olması. Ancak bizim dikkat etmemiz gereken unsur devlet yapı stokumuzda deprem güvenliği yetersiz binaların oldukça fazla olması, hasarın büyük olmasında önemli bir etken.
Ordu Yapı Denetim Firması Sahibi İnşat Mühendisi Engin Türkeli: Yapıların yıkılma sebeplerini yüzde 90 yapıların bulunduğu zemine bağlıyorum. Zeminlerinin kötü olmasından kaynaklandığını düşünüyorum. Bundan sonraki böyle bir felakette bir daha bu şekilde yıkımların yaşanmaması için yapı stoklarımızın depreme dayanıklı hale getirilmesinin gerekli olduğunu düşünüyorum.
Yüzlerce kilometre uzakta olmasına rağmen Ordu’da bu iki büyük depremi hissettik. Ordu’da böyle bir deprem olduğu takdirde biz buna yapılar anlamında hazır mıyız?
Cahit Duyan: Bilindiği üzere Kuzey Anadolu Fay Hattı hemen ilimizin güneyinden geçmektedir. İlimize yakın bir lokasyonda meydana gelecek olan büyük bir depremde Ordu’da da önemli ölçüde hasar bekliyoruz. Özellikle Ordu merkezde belli noktalarda sıvılaşma riski olan bölgeler var. Burada sıvılaşma kaynaklı hasarlar bekleniyor. Genel olarak da önemli bir miktarda yapımızın deprem güvenliği yetersiz durumda.
Yekta Yüksel: Kuzey Anadolu Fay Hattına bağlı olarak meydana gelebilecek bir depremde Ordu için büyük bir risk vardır. Sadece Kuzey Anadolu Fay Hattı değil. Sahilde denize paralel dikey yeni fay hatları tespit edildi doğalgaz petrol aramalarında. Bunlarda 10 km açıkta. Bu fay hatlarında meydana gelebilecek depremde Ordu için çok büyük bir risk. Deprem üretir üretmez onu kimse bilemez ama risk olduğunu söylemek yanlış olmaz. Fore kazık temelli binalarımız için sorun yok ama binalarımızın çocuğu 40, 50 yaşından daha fazla olduğu için sıvılaşma potansiyeli olduğu için risk vardır demek yanlış olmaz.
Engin Türkeli: Ordu’da böyle bir depremin olacağını varsayarsak deprem bölgesinde yaşanan hazin sonun bu bölgede de yaşanacağını düşünüyorum.
Zemin etüttü ne kadar önemli? Nasıl yapılır?
Yekta Yüksel: Çok önemli. Jeoloji mühendisleri bürolarının işini düzgün yapması gerekir. Jeoloji etüt raporu hazırlanması gerekir ama bunu tüm parametreleri ile birlikte zeminin de belirlenmesi gerekir. Zemine göre temel detaylanır ona göre binayı tasarlamak lazım.
Ordu’nun riskli ve güvenli bölgeleri nerelerdir?
Yekta Yüksel: Cumhuriyet mahallesinden valiliğin alt kısımlarına kadar olan düz kesimlerin sıvılaşma potansiyeli olduğu için, bu kısımları riskli olarak görüyorum. Yukarı kısımlar için bunu söylemeyeceğim. Taşbaşı, Selimiye, şahincimi, Bucak Mahallesinin üst kesimleri buralar nispeten çok daha güvenli zeminler.
Engin Türkeli: Yapı denetim firması sahibi olmam münasebeti ile bize gelen zemin etüdü raporlarından gördüğümüz kadarıyla Ordu’nun yüksek kesimleri Selimiye mahallesinin üst kesimleri, Şahincili mahallesi, Boztepe’nin bir bölümü gibi yüksek kesimlerdeki bölgelerimizde daha güvenli zeminlerin olduğu görülüyor. Kumbaşı, Düz Mahalle, Cumhuriyet Mahallesi gibi alçakta kalan bölgelerimizde zemin etüt raporlarına baktığımızda zeminlerin biraz daha riskli olduğunu görmekteyiz.
Bu dönemde en çok sismik izolatörler konuşuluyor. Bu sistem her binaya uygulanabilir mi?
Cahit Duyan: Sismik izolatörler son dönemde ülkemizde de uygulanmaya başladı. Özellikle şehir hastanelerinde yaygın olarak kullanılıyor. Konut türü yapılarda şuan uygulanması mümkün gözükmüyor. Çünkü pahalı bir sistem. Zamanla bunun da yaygınlaşacağını umuyoruz. Şuanda bizim güvenli yapı üretmeye odaklanmamız gerekiyor.
Şuan mevcut yapıların durum tespiti için ne yapılabilir, tespit sonrası iyileştirme yöntemleri ne şekildedir?
Yekta Yüksel: Mevcut binalarda güçlendirme çalışmaları yapılıyor ama bina maliyetinin belli bir sürenin üzerine çıktığı için bazen tercih ediliyor bazen tercih edilmiyor. Eski binalarda zemin iyileştirmesi sağlayamazsınız. Muhtemelen çok yaşlı binalar için yıkım kararı uygundur.
Engin Türkeli: Bize de bu konuda vatandaşların deprem gününden itibaren sürekli soruları geliyor. Yapı denetim firmaları olarak böyle bir yetkimiz yok. Bu işleri daha çok tecrübe ve bilgiyi almış riskli yapı sertifikası veren mühendis arkadaşlarımız yapıyor. Bunlar bu konuda tecrübelidir. Yapıların röntgen, karot, sıyırma ve çekiç deneylerini yaptırmaktadırlar. Bu yaptırdıkları deneyler sonucunda da yapıların performans analizlerini yaparak, yıkılacak veya yapılabilecek durumda olduklarının repolarını vermektedir.
Yeni ev alacak olan kişiler nelere dikkat etmeli?
Cahit Duyan: Vatandaşın ev alırken dikkat edeceği husus, aslında iskan almış bir yapının deprem güvenliği de olduğunu varsaymamız gerekir. Ancak bunun böyle olmadığı son depremde ortaya çıktı. Yeni yapılan yapılar bile ağır hasarlar gördü veya yıkıldı. Bizim yapı üretim sonucundaki eksikleri hıza giderip tüm yapıların deprem güvenli olarak yapılmasını sağlamamamız gerekiyor. Ancak eskiden yapılmış mevcut yapıları satın almak isteyen vatandaşlarımız bunun bir mühendislik firmasıyla incelenmesi mümkün. Eğer bir yapı deprem güvenliği açısından yetersiz ise bunun güçlendirilmesi de mümkün olabilir. Bir yapının güçlendirme maliyeti yeni yapım maliyetinin yüzde 40’ının üzerine çıktığında güçlendirme tercih edilmeyip, yapı yıkılıp yeniden yapılması daha uygun bir çözüm oluyor.
Engin Türkeli: Ev alan bir kişi binanın görseline değil sağlamlığına bakmalıdır. Yaklaşık 5 yıldır bu işi yapıyorum. Hiçbir insan gelip bize bu bina sağlam mıdır, zemini nasıldır, demir sonuçları doğru mudur ben bunları bakmak istiyorum diyen bir kişiye rastlamadım. Vatandaşların yapı alırken sağlamlık durumlarına bakmaları gerektiğini düşünüyorum. Bu sonuçları da yapı denetim firmalarından ve belediyelerden alabilirler.
İmar barışı konusundaki fikriniz nedir, bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Cahit Duyan: İmar barışı ülkemizde belli aralıklarla yapılan en büyük yanlışlardan biri. 2018 yılında çıkan imar barışını biz de bu içeriği ile çıkmasını yanlış bulduk. Çünkü orada yapı güvenliği ile ilgili hiçbir inceleme söz konusu değildi. Tamamen vatandaşın beyanını esas alan bir düzenleme yapıldı. Bu da depremlerde hasarların büyük olmasının en büyük faktörlerinden biridir.
Yapı denetim sistemi nedir vatandaşların hangi haklarını korur, sistemin işleyişi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Engin Türkeli: Yapı denetim sistemi yapı sahibi ile yapı denetim firması sahibi arasında yapılan sözleşme dâhilinde yapı sahibi adına yapıyı denetleyen bir kurumdur. Yapı denetim firmasının müteahhitle veya şantiye şefiyle herhangi bir alakası yoktur. Yapı denetim sisteminin olması, son Malatya, Elâzığ ve en son Maraş depremini ele aldığımızda özellikle Maraş depreminde Çevre Şehircilik Bakanlığı ve Cumhurbaşkanının açıkladığı yapı denetimli binaların sadece yüzde 3’ünü kapsadığı yüzde 97’sinin ise yapı denetimsiz yapıldığı devlet yetkilileri tarafından söylenmiştir. Buda yapı denetim sisteminin depreme dayanıklı binalar üretilmesi açısından ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. Ordu Yorum/ Neşe Çakar Erkin