'Reaktif Havayolu Hastalığı' nefes borularının aşırı duyarlı olması ile alerjinin bir arada olması halinde görülen bir hastalık türü. Diğer bir ismi ise aşırı duyarlı soluk borusu hastalığıdır. 24 yaşında olan ve doğuştan reaktif havayolu hastası oğlunun sağlığı için yıllardır evde çamaşır ve bulaşık deterjanı yerine kendi yaptığı sirkeleri kullanan Gündüz, ''Sirke bizim hayatımızın olmazsa olmaz bir parçası hatta ailemizin bir ferdi'' dedi. Sirke yapmaya nasıl başladığını anlatan Gündüz, sözlerine şöyle devam etti; ''Oğlum 6 aylıkken tedaviye başlandı. Yaklaşık 5 yıl Ege Üniversitesi'nde tedavi gördü ve burada doktorlar bize evde kesinlikle kimyasal deterjan ve parfüm gibi çeşitli ürünler kullanmamamızı söylediler. Durum böyle olunca evdeki tüm halıları kaldırdık, ne kadar bulaşık ve çamaşır deterjanı ve kokulu ürün varsa hepsini attık ve bizim için yeni bir dönem başlamış oldu. Tabi oğlumun temizliğini bir şekilde yapmam gerekiyordu yine aynı şekilde evi temizlemek ve hijyenik hale getirmek için deterjan yerine oğluma zarar vermeyecek bir şey kullanmak zorundaydım. Ege Üniversitesi'ndeki doktorumuz bize elma sirkesini tavsiye etmişti. O zamanlar sirkeyle ilgili hiçbir fikrim yoktu ve marketlerden hazır sirke aldım ilk başlarda. Daha sonra aktarlardan fahiş fiyatlar vererek çeşitli sirkeler almaya başladım. Bu sirkelerle hem temizliğimizi yaptık hem de oğluma azar azar içirdim. Oğlum kendini biraz toparlamaya başladığında ise bu sirke işi nasıl yapılıyor bir de ben deneyeyim dedim ve araştırmalar yaparak sirke yapmaya başladım. Sirke yapa yapa iyice kendimi geliştirdim. Kendi yaptığım sirkeleri kullanarak şu an oğlumun hastalığını atlattık'' dedi.
''Bütün temizliğimizi sirkelerle yapıyoruz”
Bizim evde ayda yaklaşık 10 litre elma sirkesi tüketiliyor diyen Gündüz, sözlerine şöyle devam etti; ''Bütün temizliğimizi sirkelerle yapıyoruz. Çamaşır makinesinden tutun da bulaşık makinesine kadar her şeyde sirke kullanıyorum. Bulaşık makinemde deterjan yerine elma sirkesi kullanıyorum, çamaşır makinesinde ise deterjan yerine limon sirkesi kullanıyorum. Limon sirkesini temizlikte kullanmak için özel yapıyorum'' diye konuştu.
''Yaptığı doğal sirkeleri satıyor''
Oğlunun hastalığını gidermek için başladığı sirke yapım işini büyüten Gündüz, Altınordu ilçesi teleferik istasyonu yanındaki yöresel ürünler standında kendi elleriyle yaptığı doğal sirkeleri, tüketicilerle buluşturuyor. Sirkelere rağbetin oldukça fazla olduğunu söyleyen Gündüz; ''Çoğunlukla kendi arazilerimizde yetişen doğal meyvelerden sirke yapıyorum. Ordu'da sirke oldukça ilgi görüyor ve satışlarımız da oldukça iyi'' dedi.
''İyi sirkenin püf noktası yavaş fermente olması''
Mevsiminde çıkan en doğal meyveleri bulup, sirke yapıyorum diyen Gündüz, şu ifadelere yer verdi; ''Şu an elimde yaklaşık 3 ton civarında elma sirkesi bulunuyor. Ve bu sirkeler 3-4 yıllık. İyi bir sirkenin sırrı benim tecrübelerime göre yavaş fermente olmasıdır. Sirkeyi kurarken meyve oranının çok olması ve kullandığınız su da çok önemlidir. Su, sirkenin tadını etkiler ve su kalitesiz ise sirke erken bozulur. En önemlisi ise sirke yaparken tamamen doğal meyvelerin kullanılmasıdır'' ifadelerini kullandı.
“Sirkenin sağlığa faydaları saymakla bitmez”
Hastalıklarına veya çeşitli sıkıntılarına çare olması için sirke almaya gelenler oluyor diyen Gündüz, sözlerine şöyle devam etti; ''Bu kişilere önce doktor tedavisi ve doktorların reçete ettiği ilaçları kullandıktan sonra ekstra olarak çeşitli sirkeler kullanmalarını öneriyoruz. Çeşit çeşit sirkelerimiz mevcut. Her sirkenin iyi geldiği rahatsızlıklar başka. Sirkenin sağlığa faydaları saymakla bitmez. Ama her şeyde olduğu gibi sirke de doğru tüketilirse sağlığa faydalı olur. Yanlış şekilde sirke tüketimi vücuda zarar da verebilir'' dedi.
Özel Haber/Zeynep TELCİ
