Öncelikle dua nedir onun bir tanımlamasını yapalım.
Dua kelimesi, sözlükte “çağırmak, istemek, yardım talep etmek” anlamına gelmektedir. Ayrıca Allah'a sunulacak talepleri içeren metinlere de dua denir. Dinî bir terim olarak ise dua, Allah'ın yüceliği karşısında kulun aczini itiraf etmesi, sevgi ve ta'zîm duyguları içinde lütuf ve yardımını dilemesidir.
Dua niçin ve nasıl yapılır?
Temeli, insanın Allah'a hâlini arz etmesi ve O'na niyazda bulunması olduğuna göre dua, Allah ile kul arasında bir irtibattır. Duada daima tâzim (Allah'ı yüceltme) ve bu tâzimle birlikte istekte bulunma anlamı vardır. Dua aynı zamanda zikir ve ibadettir.
Dua neden önemlidir?
Dua, insanın eksiklerini telafi etme, istek ve arzularını dillendirme vasıtasıdır. Aynı zamanda dua, kişinin manevi gelişim ve büyümesine de katkı sağlamaktadır. Kişiyle Yaratıcı arasında bir köprü vazifesi gören dua, bireyin kendiliği ve Yaratıcı arasında irtibat kurma vesilesidir.
Mümin kullar kaza ve belalardan korunmak, tövbe etmek, yardım istemek ve bağışlanmak için sık sık dua okur. Birde dua etmenin zamanı ve mekanı yoktur. Her zaman her yerde dua edilebilir. ''Dua, ibadetin özü ve kendisidir'' hadisi duanın dinimizde ne kadar önemli olduğunu göstermektedir
İnsan niçin dua eder?
Dua etmek, Tanrı'yla iletişim kurmanın en yaygın yollarından biridir. Dualar sesli, sessiz, içten geldiği şekilde veya belli bir düzende, zamanlı veya zamansız, zorunlu veya gönüllü yapılabilir. Dualarda bir ihtiyaç, şükür, umut, mutluluk ve hatta mutsuzluk dile getirilebilir
Dua ille de Arapça olarak mı yapılmalı , her dilde dinimizce dua yapılır mı?
Duayı Arapça yapmak şart değildir. Namazda okunan süre ve ayetler mutlaka Arapça okunmalıdır. Bunun dışında başka bir dille okunması namaza manidir.
Namaz dışında ise dualarımızı Türkçe olarak yapabiliriz. Buna mukabil dua hangi dille yapılırsa yapılsın, elbette kabul edilir. Çünkü bütün dillerin sahibi Allah'tır.
Ama maalesef çok üzülerek belirtmem gerekir ki, Arapça yazılan her yazının anlamını bilmeden, zararlı dahi olsa dua zannetmek toplumun çoğunluğunda olan bir yanlış algıdır.
Çoğu yerlerde dua yapan hoca eşinin gözüne baka baka ikinci bir salih bir zevce yani eş dileği yaparak eşine de amin dedirttiriyor.
Bazı du yerine anlamsız kelimeler kullanarak maalesef topluma da amin dedirtebiliyor ,konuyla alakalı yaşanmış bir olayı bir .arkadaşım anlattı. Köylerinde garip yoksul bir komşuları vefat etmiş. Cenaze yıkanıp tabuta konulduktan sonra üzerine bir örtü örtelim denilmiş. O anda orada bulunan Hacı yaşlı bir amca durun demiş, bize hacdan dönerken uçakta verilen bir örtü vardı onu örtelim bu Kâbe’den geldi daha çok sevap olur demiş.
Oğlunu eve gönderip, örtüyü getirtmiş ve komşuları tabutun üzerine örtmüşler. Cemaatin arasından birisi; örtü pek de güzel, ruhu rahat etsin fakirin, zaten dünya da rahat yüzü görmedi demiş. Diğer birisi kalabalığa hitaben sormuş, hangi dua yazıyor acaba okuyan, anlamını bilen var mı diye sormuş. Kimseden ses çıkmayınca, orada bulunanlardan kimsenin okuyamadığı anlaşılmış.
O köyde İmam Hatip Lisesi son sınıfta okuyan bir delikanlı varmış. Haber göndermişler delikanlı gelmiş ve ona sormuşlar. Evlat, biz okuyamadık burada hangi dua yazıyor demişler.
Delikanlı bir bakmış, başlamış gülümsemeye. Neden gülüyorsun diye sorulunca; yahu bu dua değil ki demiş. Bu örtü "Suudi Arabistan Hava Yollarına aittir.
Burada yolcularımıza hayırlı yolculuklar dileriz yazıyor demiş.
Orada bulunanlar şaşkın ifadelerle birbirlerine bakmaya başlamışlar. Köyde muzipliği ile tanınan bir yurttaş; olsun fark etmez, öbür dünyaya iyi yolculuklar dilenmesi de dua sayılır demiş.
Okuduklarımızın anlamını bilmeden Arap alfabesi ile yazılan bir yazının dua olup, olmadığına karar vermek mümkün değildir. Bu olaya benzer bir durumudur