Su doğadaki canlılar  için yaşamsaldır. Dünya Sağlık Örgütünce(WHO) 1978 yılında Kazakistan’ın başkenti Alma ata’da açıklanan ve Prof.Dr.Nusret Fişek  Hocamızın çok emeği olan “Temel Sağlık Hizmetleri Bildirgesi’nde “devletlerin toplumlarına sunacakları olmazsa olmaz sağlık hizmetlerinden birisi olarak kabul edilen “en az bakım” kavramı içerisinde yer alan “Temiz Su Sağlanması ve Sağlıklama” ilkesi, dünyadaki her insanın temiz ve güvenli suya ulaşımının bir insan hakkı olduğu vurgusunu da dile getirmiştir.

*

Su, hem günümüz hem de gelecek kuşaklar adına her türlü kirleticilerden,tehlikelerden özellikle korunması gereken bir varlıktır.

*

Su beslenmenin en önemli öğesidir. Vücudunuzun her işlevi su İle sağlanır. Vücuttaki suyun onda birini kaybetmek ciddi sorunlar oluşturur. Onda dokuzu su olan kan, besinleri hücrelere taşıyarak, buradaki atıkları alır. Normal bir insan için günde yaklaşık iki litre su yeterlidir. Vücuttaki suyun dengesinin yaşamsal önemi vardır. Günlük gereksinim şu andaki bilgilerimize göre 35 mL x vücut ağırlığı (kg) olarak saptayabiliriz. Örneğin 70 kg isek,70x35 ml.=2450 ml. Yani yaklaşık 2.5 litredir. Daha basiti idrar renginin kontrolüdür. İdrar renginin koyulaşması, su gereksiniminin  karşılanmadığının göstergesidir.

*

Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2010 verilerine göre ülkemizdeki su tüketiminin miktarı ve toplumda suyu yeterli alım miktarına göre maalesef sınıfta kalmış durumda sayılırız. Su gereksiniminin yarısını bile karşılamamaktayız.

*

İlk kez 1993'de Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı'nda önerilen "Dünya Su Günü", gerek BM üyelerinin, gerekse diğer dünya ülkelerinin giderek büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması ve çoğaltılması konusunda somut adımlar atılmasının sağlanmasında teşvik olması amacıyla oluşturuldu.

*

Her üç yılda bir toplanan ve 2009'da İstanbul'da düzenlenen Dünya Su Konseyi'nde; artan su krizinin sosyal ve ekonomik kalkınmanın sürdürülebilirliğini tehdit eden en önemli bir olgu olarak tespit etmiştir.

*

“Küresel Sermaye Sistemi” yapısı gereği dünyadaki tüm kaynakları talan etmekte, buna paralel olarak suları kirletip, kâr hırsı ile kökünü kurutmaktadır. Su alınır satılır ticari bir mal haline girmiştir. Neredeyse önümüzdeki yıllarda su paylaşım savaşları olması artık bilimsel çevrelerde konuşulan bir konu halini almıştır. Felaket tellallığı yapmayalım desek de, görünen köy kılavuz istemez. Yakınımızdaki Ukrayna işgali(daha doğrusu savaşı) için kesinlikle böyle birşey olmaz diyenlerin kulağını çınlatalım.

*

Aklınıza biran susuz bir dünya olabilir mi? diye bir soru gelse;Hadi canım sende! Olur mu böyle bir şey deriz. Bu hızla gidilirse neden olmasın? Olmaz denilenlerin çoğu oluyor.Saldırgan anamalcıların gözü öyle dönmüş ki, suyu pazarladıkları gibi,ileride havayı da pazarlayacaklarına şaşırmamak gerekir. Onların kazançları ve ekonomik göstergeleri iyiyse; her şey yolunda olup, güllük gülistanlık bir dünyadasınız.

•Niçin konuyu abartıyorsunuz?

•Her şeye neden ideolojik bakıyorsunuz? derler. Halbuki yaptıkları tüm işlevler kapitalist ideoloji çerçevesinde olup,dünyadaki işbirlikçileri ile doğadaki tüm güzellikleri yok etmekte beis görmezler.İnsanlar arasındaki korkunç eşitsizlik, yoksulluğun ve işsizliğin artışı,salgınlar, çevrenin yok oluşu, savaşlar, katliamlar çocuk ölümleri vb.konular onların sözlüğünde yoktur. Bütün bunlara karşı yine de umutsuzluğa kapılmamak, enseyi karartmamak gerekir. Küresel ölçekli, örgütlü bir yapılanmayla bunlara dur diyebiliriz.

*

Öncelikle konumuz olan ve yaşamın olmazsa olmazı SUYUN yaygın kirlenmesinin önüne geçip, bu konuda evrensel duyarlılığı arttırmak gerekir. Suyun tasarruflu kullanımı için baskı unsurlarını devreye sokup, farkındalığı bir an önce yaratıp,öne çıkarmak şarttır.

*

Yeryüzünün üçte ikisinden fazlası su olup, yaklaşık otuzda biri tatlı su kapasitesindedir. Tuzlu deniz suyu tüm suların % 97’i olup şu an içilmesi mümkün değildir. Tatlı suya erişim oranı % 1’in altındadır. Bir litre atık su, sekiz litre tatlı suyu kirletmekte olup, küresel kirli su miktarı 12(oniki) bin kilometre küptür. Bu hacim en büyük on nehirdeki tatlı sudan fazladır.

*

Dünyadaki nüfus artışı ve sanayileşme beraberinde kirli su artışını da getirmiştir. Türkiye’deki kullanıma hazır su kapasitesi yüz milyar metreküpten biraz fazla olup, bunun yedide biri içme ve kullanma içindir. Yaklaşık dörtte üçü tarımsal, onda birinden biraz fazlası sanayi amaçlıdır. Son kırk yıl içinde üç “Van Gölü” hacminde su alanımız heba edilmiştir. Ülkemiz kişi başına düşen yıllık su tüketimi ile (Yıllık bir buçuk metreküpten biraz fazla) su yoksulu ülkeler arasında gelmektedir. Gelişmiş ülkedeki bir çocuğun su tüketimi gelişmemiş ülkedekine göre otuz kat fazladır.

*

Suyun hovardaca kullanımı, çevresel faktörler, dünya nüfusunun artışı, küresel ısınma, sanayileşme, plansız nüfus artışı suyun önlenemez kirliliğini, beraberinde enfeksiyonları da getirmiştir. Ülkemizde de gün geçmiyor ki suya bağlı salgın haberlerini duymayalım.

*

BULUNDUKLARI ORTAMA GÖRE SULARI SINIFLANDIRMA

1)Deniz

2)Havuz

3)Akarsular

4)Artezyen

5)Kaynak

6)Şebeke suları

*

SULARIN KULLANMA BİÇİMLERİ

1)Banyo

2)Bahçelerin sulanması

3)yüzme

4)Temizlik

5)İçme amaçlı kullanım

*

SULARIN KİRLENMESİ

İnsan ile hayvan çıkartıları (Dışkı, idrar vb.) ve kimyasal maddelerle kirlenebilir.

*

SUYU KİRLETEN KİMYASAL MADDELERİN BAŞLICALARI

1)Arsenik

2)Kurşun

3)Nitrat

4)Talyum

5)Benzen

6)Karbon tetraklorür

7)Hekzaklorobenzen ve benzeri maddeler

*

“Korona Varyantı Olan Omikron Salgınının” devam etmekte olduğu bugünlerde;MASKE,MESAFE VE TEMİZLİK ÜÇGENİNDEKİ temizlik maddesinin en önemli ögesi olan SU sorunu maalesef içimizi yakmaktadır. Baskı altında olup,demokratik olmayan toplumlarda maalesef herşeyde olduğu gibi SU’da kirletilmeye devam etmektedir.Temizlenmesi için her konunun bilimsel ölçekse tartışılabildiği özgür bir ortam İçin,örgütlü mücadele gerekir.

Gelecekte paylaşım savaşları su nedenli olacaktır.Bu böyle biline!

SU ALINIP,SATILAN BİR META DEĞİLDİR.SAĞLIK İÇİN EN ÖNEMLİ VARLIKDIR.

SAĞLIK DOĞUŞTAN KAZANILMIŞ BİR HAKTIR.BUNUN İÇİN ÖZGÜR,ÇAĞDAŞ, LAİK,EMEKTEN YANA BİR SİSTEM İÇİN HAYDİ ÜRETİME!

.

Sözlerimizi Hasan Hüseyin’in kaynaklık ettiği, Yavuz Top Ustamızın derlediği, Kul Himmet’ten alınma güzel bir Gaziantep türküsü İle bitirelim.

GAFİL GEZME ŞAŞKIN BİR GÜN ÖLÜRSÜN

DÜNYA KADAR MALIN OLSA NE FAYDA

SÖYLEYEN DİLLERİN SÖYLEMEZ OLUR

BÜLBÜL GİBİ DİLİN OLSA NE FAYDA

SEN SÖYLERSİN SÖZ İÇİNDE SÖZÜN VAR

ÇALARSIN ÇIRPARSIN OĞLUN KIZIN VAR

ŞU DÜNYADA ÜÇ BEŞ ARŞIN BEZİN VAR

TÜM BEDESTEN SENİN OLSA NE FAYDA

Sevgilerimle….