Muhalefete bakarsanız, ülke ekonomik felaketi yaşıyor. Siyasi iktidara göre her şey yolunda gidiyor.

Vatandaş ise cebine bakıyor. Cebindeki para azalmış ise, ekonomiyi ve siyasi iktidarı suçluyor. Cebindeki para artmış ise her şey yolunda diye yorumluyor.

Ekonomist ise matematik ile ifade edilen göstergelere bakar. Ekonomik göstergeler, ekonominin nasıl olduğu konusunda fikir üretmeye yetiyor.

1. Birinci gösterge, ekonomik büyüme oranıdır. Ekonomi pozitif büyüme gösteriyor ise makro bazda işler yolundadır. Negatif büyüme, kriz olarak algılanır. Negatif büyümeden maksat, bu yıl üretilen mal ve hizmetlerin önceki yıla göre azalmasıdır. Üretimdeki azalma, kendini herkese hissettirir. Pozitif büyüme ise, büyümeden elde edilen gelirin bölüşümünden yüksek pay alanları memnun eder. Ama, sıradan halka yansıması için şartlar vardır. Şatlar gerçekleşmez ise, büyümeden pay alamayanların şikayeti devam eder.

2. İkinci gösterge devlet bütçesidir. Bütçesini denk düşüren devletin, ekonomi üzerindeki etkisi nötralize olur. Açık veriyor ise, siyasal toplumda enflasyon kaçınılmazdır. Enflasyon, nakit değerlerin satınalma gücünü azaltır. Ekonomide var olan kaybolmayacağına göre, nakit değerlereki kayıp vergi gibi devlete intikal eder. İşletmeler döner sermayelerini tüketir. Bireyler, nakit varlıklarının eksildiğini fark eder. Açık ile bağlanan bütçeler, ekonomi üzerine kabus gibi çökecektir.

3. Üçüncü gösterge, cari açıktır. Ürettiğinden daha çok tüketen toplumlar cari açık verir. Cari açıklar, ulusal gelirin yüzde ikisine kadar kabul edilebilir.Bu oranı aşan cari açıklar, dış borç sorunu yaratacak ve bu günkü kuşakların tüketimini gelecek kuşakların omuzuna aktaracaktır. Cari açık veren ülkelerin en önemli sorunu kur artışlarıdır. Zira cari açık, döviz talebinin arzı aşması gibi ekonomik sonuç getiriyor.

4. Gösterge, ithalat ve ihracatın yapısından anlaşılır. Petrol gibi doğal kaynaklar ihraç eden ülkelerin elde ettiği gelir yanıltıcıdır. Ülke, ürettiğinden değil, doğal kaynaklardan para kazanıyordur. Uzun vadede, elde ettiği kaynakları üretime aktaramaz ise, zor günler onu bekliyordur. Teknolojik mal ithal ve ihracat dengesi de önemli bir göstergedir. İthal ettiği teknolojik malların yüksekliği, ülkedeki üretimin emek yoğun olduğuna işaret sayılır. Genellikle, geri kalmış ülkelerde teknolojik mal ithal ve ihraç dengesi aleyhe işler. Türkiye yüzde 15 oranında teknolojik ürün ithal ediyor, ihracatı ise yüzde 3. Yüzde 12 açık veriyor. Teknolojik açık, cari açığın artmasına neden oluyor.

5. Beşinci gösterge Fert başına gelir miktarıdır. Ulusal hasıla, ülkede yaşayan insan sayısına bölündüğü zaman fert başına hasıla ortaya çıkar. Fert başına hasıla, herkesin aynı geliri elde ettiği anlamına gelmez. Ancak, ülkenin ekonomik durumunu anlamaya ip uçları veriyor. Fert başına geliri, 30 bin doları aşan ülkeler zengin sayılıyor. Fert başına hasıla 10 bin dolar sınırında kalan ülkeler, orta gelir tuzağına yakalanıyor. Daha düşükler, fakir ülkeler sınıfına giriyor. Türkiye 2012 yılında, orta gelir tuzağına yakalandı. On yıldan beri patinaj edip duruyor.

6. Diğer önemli bir gösterge ise devletlerin dış borcudur. Devletlerin dış borcu için Maastricht kriteri saptanmıştır. Maastricht kriterine göre, devletler ulusal hasılanın yüzde 60 oranına kadar borçlanabilir. Bu orandan daha yüksek dış borcu olan devlet, borçlular sınıfına giriyor. Avrupada, Maastricht kriterini tutturan ülke yok. Türk Devletinin dış borcu, ulusal hasılanın yüzde 29 una tekabül ediyor. Türk devleti borcu az ülkeler arasında yer alıyor.

7. Ülkedeki üretimin, dünya ekonomisindeki yeri de önemli bir göstergedir. Bu ekonominin mutlak büyüklüğü açısından önemlidir. Zaman içerisinde, dünya ekonomisindeki yeri artıyorsa, ülke ekonomide başarılı sayılır. Türkiyenin, dünya ekonomisindeki yeri, maalesef azalıyor. Bu azalma ekonominin iyi idare edilmediğini gösteriyor.

Başka göstergeler de var. İşsizlik oranı, üretimde tarımsal ürünün yeri, tarımsal ürün ithalat ihracat dengesi, faiz ve kurlardaki değişim, para miktarı ve üretim ilişkisi, tasarruf-kredi oranları, malların ikili fiyatı gibi. Bunları konular geldikçe açıklayacağım. Ekonomi çok karmaşık bir bilimdir. Söylenenler, rakamlara dayanmıyorsa, itibar etmemek gerekiyor.