Herkese merhabalar.

Umuyorum ki iyisinizdir ama bu düzende biraz zor görünüyor iyi olmak. Neden derseniz ki; Tarkan’ın tütüsü, Sezen Aksu’nun şarkı sözü, onun twiti, bunun paylaşımı artık bittiyse gerçeklere bir dönelim ve geçim derdine ve ekonomiye biraz bakalım.

On lira olan bir kutu peynir on sekiz lira, iki lira kırk beş kuruşa aldığım bebek püreleri beş lira olmuş. Asıl mesele bezler. Marketlerin kendi bezleri dahi iki katına çıkmış fiyatta. Eskiden bez mi vardı canım elde yıkıyorduk diyenlere de su ve elektrik faturalarını ayrıca değerlendireceğim.

Her şeyi mevsiminde yeme gibi bir düşüncem ve uygulamam var. Bu kış mevsiminde domates salatalık yenmez çünkü yaz sebzesidir. Karnabahar, brokoli, pırasa, ıspanak gibi kış sebzeleri alıp pişireyim diyorum kilosu sekiz liradan aşağı pek bir şey bulamıyorum. Bunlarla da bir öğün doyuyorsun orası ayrı. Kuru bakliyat bile uçtu. Bir buçuk liraya aldığımız makarnanın paketi beş liraya yaklaşmış. Hükümet şimdi can güvenliği ile makarna dağıtabilir.

Aklımda tek soru asgari ücrete ne kadar zam yapıldı? Bunun ne kadarı bizim elimizde kalacak ne kadarı bu zamlarla eriyecek. Önceki kadar bile kalmayacak maalesef. El kadar incecik üst kıyafet olmuş elli lira. Elli liraya takım alıyorduk şimdi bir var bir yok. Beş lira değerine düştü elli lira. Allah sonumuzu hayır etsin inşallah.

Faturalara el değmiyor, evin radyatörleri ısınmıyor... Ne olacak bu iş derken geçen hafta Ordu Yorum instagram sayfasında faturalar ne kadar geldi diyerek bir post paylaştı. Ben haberleri okuduktan sonra genelde yorumlara bakarım. İnsanlar “sen mi ödeyeceksin, sana ne, ne yapacaksın” gibi yorumlarda bulunmuşlar. Özellikle gazeteler halktan yanadır bunu bir kere yazın kafanızın bir köşesine. Sizin sesiniz olmalılar. Siz ne aktarırsanız onu yansıtırlar. Sokak röportajları, bu tarz mini anketler sırf siz ses verin diyerek yapılıyor. Kaba sözlerle siz bir şey elde edemezsiniz.

O zaman sen söyle derseniz diye söyleyeyim doğalgaza 800tl, elektrik faturasına 270tl artı on bir günlük ekstra bir fatura daha kesmişler akılları sıra 80tl daha ve suya 80tl ödedim. Suya zam gelmemiş gibi standart fatura ödedim. Doğalgaz 300tl fazla ve elektrik iki katı olmuş. Bakın ben söyledim. Söylememle bir şey olmadı. Eksilmedim ve çoğalmadım ama sizlerde bu zamlardan etkilendiyseniz ses çıkarabiliriz. Durum bunlardan ibaret. Zaruri ihtiyaç bunlar. Açmasan ısınamayacaksın. Soba kurarım deme yeni evlerin hiçbirinde artık baca yok. Kaldı ki kömür ve odun fiyatları da az değil. İsi pisliği de cabası. Elektriğe gelince çamaşır mı yıkamayalım ütü mü yapmayalım ya da karanlıkta mı oturalım. Hepsi zorunlu ihtiyaç. Elde yıkadığın bir parça çamaşır iki günde zor kuruyor. Kaldı ki hangi birine yetişebileceğiz. Akşama kadar dışarda çalış, eve gel evde iş, çoluk çocuk derken bir de bu işlere kimse yetişemez. Mecbur katlanıyoruz işte.

Sonuç olarak ülke olarak durumumuz içler acısı. Battık gidiyoruz. Zengin daha zengin fakir daha fakir oldu. Orta segment zaten yoktu. Ama bunlar önemli değil ya. Biz şarkı sözlerinden anlam çıkaralım. Hangi ünlü nerede ne yapmış onları tartışalım. Zenginin malı züğürdün çenesini yorsun dursun akşama kadar. Gerçeklerden daha ne kadar kaçabileceğiz acaba?

Neyse bir kahve yapıp da içelim keyifle diyecektim ama kahvenin de kilosu 140 lira olmuş. İçilmiyor ki o da. Bu ekonomide hatırda değişti mi acaba? 40 yıla zam gelmiş midir?