Hükümet, asgari ücreti yükseltiyor. Memur ve emekli maaşlarına zam yapıyor. Ancak, hiç kimse memnun değil. Neden?

İnşatçılar bilir. Binayı yanlış temel üzerine kurduğunuz zaman, ne yapsanız düzeltemezsiniz. Bina yıkılacak ve yeniden temel düzenlemesi yapılacak ve inşaat tamamlanacaktır. Bunun başka yolu yoktur. Ekonomide böyledir.

Ekonomi otoriteleri, basit bir faiz iddiası yüzünden dengeleri bozdular. Haklı çıkmak için de devletin gücü kullanılıyor. Devlet gücünün, ekonomi karşısındaki başarısı sınırlıdır. Bu sınır çoktan aşıldı. Ekonomik kurallar, egemenliğini sürdürüyor.

Ekonomik prensipler, 200 yıl önceden saptanmıştır. Günümüzde, çok ince nüans hesapları yapılıyor. Klasik anlayış, aşağıdaki kuralların işlerliğini ön görmektedir.

1. Serbest piyasa ekonomisinde fiyatları ARZ ve TALEP tayin eder. Arza, talebe ya da fiyata yapılan müdahaleler, sistemin dengesini bozar.

2. Fiyatlara müdahale edildiği zaman, ikili fiyat ortaya çıkar. Birisi, devletin dikte ettiği fiyat. Diğeri piyasa fiyatıdır.

3. Fiyat denildiği zaman, sadece mal ve hizmet fiyatı anlaşılmaz. Üretim faktörlerinin de fiyatı vardır. Emeğin fiyatı ücret, sermayenin fiyatı faizdir. Faize ve ücrete müdahale ettiğiniz zaman, ekonomik dengeler bozulur. Sistem dinamik denge ile hareket halinde olduğu için, sorunu enflasyon yoluyla dengeye ulaştırır.

4. Arza yapılan müdahaleler, karşınıza maliyet enflasyonunu çıkaracaktır. Ücreti veriminden daha çok artırdığınız taktirde, fark maliyetlere fiyat artışı olarak yansır.

5. Talebe yapılan müdahaleler, karşınıza parasal enflasyon olarak çıkacaktır. Faizi, beklenen enflasyonun altında tuttuğunuz taktirde, talepte aşırı artışlar olacak ve sabit arz karşısında denge, enflasyon ile kurulacaktır.

6. Para bir örtüdür. Aslolan reel ekonomidir. Reel ekonominin talep ettiği para miktarından daha fazlasını piyasaya sürdüğünüz zaman, denge, enflasyon ile kuruluyor.

7. Hiç bir ekonomi mevcut tasarrufundan daha çok yatırım yapamaz. Ekonomide, Tasarruf=Yatırım dengesi vardır. Devlet gücü ile yatırımları artırdığınız zaman, denge, enflasyon ile kuruluyor.

8. Açık bütçeler enflasyon yaratır. Enflasyonu önlemenin yolu, bütçe fazlası veren maliye politikası ile mümkündür. Türkiye, 2023 yılı bütçesini 660 milyar lira açık ile bağladı. Emekli ve memur maaşlarına yapılan zamlar ile birlikte rakam trilyona ulaşıyor. Bu açık, büyük oranlı enflasyon ile dengeye gelecektir.

9. Tüketim ve yatırım israfı, enflasyon yaratıyor. Tüketim israfını herkes görüyor. Yatırım israfında ölçü, piyasa faiz hadleridir. Piyasa faiz hadleri kadar getiri sağlamayan yatırımlar israf ile sonuçlanır. İsrafı, vatandaş enflasyon ile öder. Ödüyor.

10. Bankacılık sistemi zorlamaya gelmez. Çabuk kırılır. Bankalar, krizlerden öncelikle etkilenen kurumlardır. Çünkü, bankaların öz sermaye kaldıraç güçleri yüksektir. Bankalara, verdiği kredilere oranlı, menkul kıymet (hazine bonosu) satın alınma şartı, bankaların kaldıraç gücünü düşürüyor.

Başa dönmeliyiz. Serbest piyasa ekonomisi kurallarını yeniden inşa etmeliyiz. Aksi taktirde, emekliye ve memura verilen zamların, asgari ücretteki artışın işe yaramadığı görülecektir.