Tarihin her döneminde, iki ekonomik görüş çarpışmıştır. Bunlar, müdahaleci ekonomik görüş ile serbest piyasa ekonomisidir..

Siyaset açısından bakıldığında, müdahalenin derecesi, merkezden sola doğrudur. Serbestinin derecesi ise merkezden sağa doğrudur.

Müdahalenin soldaki aşırı ucu, sosyalizme kadar ulaşıyor. Fiili uygulaması SSCB döneminde yapıldı. Başarısızlıkla sonuçlandı ve 1990 yılında SSCB dağıldı. Az ya da çok ekonomiye müdahale edildiği zaman, telafisi imkansız sonuçlar getiriyor. Yaşanmış örnek Rusya’dır. 1916 yılında, Almanyadan daha çok mal ve hizmet üreten Rusya, bu gün Almanya’nın yarısı kadar hasıla üretemiyor. 73 yıllık, sosyalist uygulama Rusya’yı geri bıraktı.

Merkezden sağa doğru gidildiği zaman, daha çok liberal anlayış ile politika şekilleniyor. Merkeze yaklaştıkça, sosyal devlet ilkeleri devreye giriyor. Sosyal liberal dediğimiz siyaset sahneye çıkıyor.

Bu gün ülkemizdeki siyasi iktidar sosyal liberal politika uguluyordu. Başarısı da buradan geliyordu. Sosyal liberal uygulamalar, üretimde serbestiyi esas alır. Bölüşümde, sosyal devlet ilkelerini tatbik eder. Bölüşümde, devletin imkanlarını kullanarak populist uygulmalar yapılması, müdahalecilik anlamına gelmez.

Üretime müdahale sol zihniyetin ürünüdür.

Ancak, faize müdahale ile başlayan sol uygulamaların peşi geleceğe benziyor. Sağcı bir iktidar partisinin, müdahaleci zihniyet taşıması siyasette kırılmalara neden olacaktır. Siyaset sahnesindeki yerini değiştirebilir. Müdahalenin derecesine göre değişim merkezden sola doğru gelişiyor.

Serbest piyasa denildiği zaman, siyasi iktidar mal piyasasını anlıyor. Halbuki serbest piyasa, üretim faktörleri piyasası için de geçerlidir. Üretim faktörlerinin getirisi kar, faiz, ücret ve kiralardan oluşur. Bunlara müdahale edildiği zaman, ekonominin genelinde sorunlar başlar.

Kara müdahale edildiğinde, müteşebbis yatırımdan vaz geçer. Ücrete müdahale edildiğinde, veriminden daha yüksek ücret, maliyet enflasyonu yaratır. Kiralara müdahale edildiğinde, konut sektöründe yatırım duruyor. Faize müdahale edildiğinde, kur, stok ve sermaye birikim sorunu başlıyor.

Müdahaleye başlandığı zaman peşi gelecektir. Zira, müdahale serbest piyasa koşullarının işlemesini engelliyor. Nitekim, faize müdahale eden siyasi iktidar, kur ve stok artışına neden oldu ve şimdi stoklara müdahale etmek ihtiyacını hissediyor. Kur artışı, dışa bağlı üretimi zora sokuyor.

Müdahale bir kere başlamaya görsün, geometrik şekilde artar ve felaketle sonuçlanır. Felaketin ilk göstergesi ikili fiyat oluşumudur. Diğer bir değimle, mal yokluğu ve karaborsadır.

Sağ bir partinin sol bir partiye dönüşeceğine ihtimal verilmez. Ama, uygulamalar ufukta, siyasi iktidar partisi için böyle bir değişimin gelmekte olduğunu gösteriyor. Merkez sağ boşalıyor.