Cuma akşamı saat 20:55 te merkez üssü Elazığ İlinin Sivrice İlçesi olan ve yerin 6,75 km derinliğinde oluşan; rihter ölçeğine göre 6,8 şiddetinde gerçekleşen bir deprem yaşandı. Bu depremden sonra daha küçük boyutta ve değişik merkez üslü başka depremlerde meydana geldi. Elazığ ve Malatya’daki depremde 35 kişi  hayatını kaybetti. Depremin etkili olduğu 7 ilde 1607 kişi yaralandı.  Elazığ ve Malatya’da 76 bina yıkıldı; Enkaz altından 45 kişi sağ olarak çıkarıldı. 514 bina ağır hasar aldı; 409 bina az ve orta derece hasarlı; depremde hayatını kaybedenlere Allahtan rahmet; yaralılara acil sağlıklar dilerim.

       Şu gerçeği bilmek ve kabul etmek zorundayız. Ülkemiz bir deprem Ülkesi ve her zaman bu gerçeği yaşamakla karşı karşıyayız.  Türkiye’de önemli 3 büyük fay hatları  var. Bunlardan Kuzey Anadolu Fay Hattı; Saros Körfezi’nden başlıyan, Marmara Denizi, Sapanca Gölü, Adapazarı, Tosya (Kastanomu), Erzincan üzerinden Van Gölü’nün Kuzeyi’ne kadar uzanmakta; Doğu Anadolu Fay Hattı; Hatay Graberinden başlıyarak Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Elazığ ovalarını geçerek, Bingöl’e kadar uzanır. Batı Anadolu Fay Hattı Türkiye’nin batısında; Kuzeyden Güneye sıralanan hattır; geniş bir alanı kapsar; içersinde birçok fayı barındırır.

       Deprem uzmanlarınca deprem bölgeleri beşe  ayrılmıştır. Bunlardan 1 cisi yüksek riskli deprem bölgesi; 2 ci derece riskli deprem bölgesi, 3 cü derece riskli deprem bölgesi; 4 cü derece riskli deprem bölgesi; ve deprem riski olmıyan 5 ci derece yerler. Türkiye’de azda olsa deprem riski hiç olmıyan yerlerde var; fakat büyük çoğunluğu yüksek riskli deprem bölgeleri.

       Yüksek riskli fay hatlarına olabildiğince bina yapmamaya özen göstermeliyiz. Yerleşim yerlerinde mutlaka zemin etüdlerini yapıp; binaları kuvvetli zeminlere yapmalıyız;  zemini kuvvetsiz yerlere yerleşim kurmayarak;  böyle alanları tarım alanı; şehir içinde ise park ve bahçe şeklinde imar planlarına yerleştirmeliyiz. (İmar Planlarını bunları göz önünde bulundurarak yapmalıyız)  Olabildiğince  yatay mimariyi uygulamalıyız.

      Gerek şehirlerde; gerek köylerde    ve kırsal alanlarda eski yapı tekniğiyle yapılmış; deprem riskine karşı koyamayacak evler ve binalar yıkılıp; yeni yapı tekniğine uygun (planlı) evler ve binalara dönüştürülmeli; özellikle köylerde ve kırsal alanlarda yığma yapı tekniğiyle yapılmış; harç kullanılmadan yapılan evler yıkılıp; yerine ilgili Özel İdarece, veya Belediyece hazır plan verilip; yeni tekniğe  göre evlerin ve binaların yapılması önlemi alınmalıdır.

      Eğer evler ve binalar fay hattı olmıyan zemini kuvvetli yerlere; planlı ve İnşaat Mühendisliği’nin uygun gördüğü tekniğe göre yapılırsa; depremden korkmadan evlerimizde rahatça otururuz.