“Okuyor musun?

Okumalısın, sana yalvarırım!

İnsan aklını ve sinir sistemini ancak böyle koruyabiliyor.''

       Sevgiliye Mektuplar, Rosa Luxemburg

HEKİMLER, İŞÇİLER, ÇOCUKLAR VE YOKSUL HALK İLE BERABER KADINLARA ŞİDDET EYLÜL AYINDA DA DEVAM ETTİ. YAZIK Kİ NE YAZIK!

*

ÖNCELİKLE CUMHURİYET BAYRAMIMIZI EN İÇTEN DUYGULARIMLA KUTLUYORUM. YAŞASIN CUMHURİYET!

Bir Tıp Doktoru olarak “Üstünler Hukuk’u yerine Hukuk’un Üstünlüğü “ olmadığı, bu baskıcı iklim  değişmediği sürece, her türlü şiddet artacaktır. Bu böyle biline!..

Sevgili genç gazeteci kardeşim Aziz Muhammet Ulubaş ve arkadaşları yine bu yazıyı hazırlarken imdadıma yetişti. Teşekkür ediyorum bu emekçi kardeşlerime. İyi ki varlar.

Türkiye’de kadın ölümlerinin ardı arkası kesilmiyor. Her gün kadınlar ya öldürülüyor, ya tacize veya tecavüze uğruyor. Ya da darp ediliyor.

Türkiye’de sadece eylül ayı içerisinde 45 kadın daha öldü . Ölen kadınlardan 19’u şüpheli olup, 26 kadın ise bitmek bilmeyen erkek terörünün kurbanı olmaya devam ettiler. Öldürülen kadınlardan 10’u boşanmak istediği için katledildi. Ama işin daha da vahim olanı noktası;16 kadının  neden öldürüldüğü henüz tespit dahi edilemedi. Kahrolmamak elde değil!..

Eylül’de öldürülen 26 kadından 16’sı evli olduğu erkek tarafından, 2’si eskiden evli olduğu erkek tarafından öldürülürken, oğlu tarafından 1,  üvey babası tarafından 1 ve akrabası tarafından da 3 kadın öldürüldü.

Kadınların 15’i kendilerini en çok güvenli hissetmeleri gereken yerde yani evlerinde öldürülürken; arabada, otelde, arazide ve su kenarında birer kadın cesedi bulunmuştur.  Ayrıca 5 kadının da sokakta canına kıyılmıştır. 26 kadından 13’ü ateşli silahla, 7’si kesici aletle, 4’ü darp edilerek öldürülmüştür. Ayrıca bir kadın da trafik kazasında hayatını kaybetmiştir.

2010 yalında kurulan “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu(KCDP)” giderek artan kadın cinayetlerine son vermek isteyen kadınlar tarafından kurulmuş bir platform. Özellikle "Özgecan Aslan cinayeti" protestolarıyla adını duyuran bu platform’a elimizden geldiğince destek olmamız gerektiğini bir defa vurgulamak isterim. Onlara çalışmalarından dolayı ne kadar teşekkür etsek azdır.

Her zaman belirttiğim üzere HEKİMLİK sadece hastasını muayene etme mesleği değildir.Sevgili Nusret Fişek Hocamızın dediği gibi; aynı zamanda toplumu her yönden iyileştirme işlevidir. Işıklar içinde yatsın değerli hocamız.

Sözlerimizi efsane türkü Hocamız Muzaffer Sarısözen’den alınma, Tokat-Sivas yöresine ait güzel bir türkü ile bitirelim. AMANIN DA KIZLAR NE ZORUMUŞ BURÇAK YOLMASI!

Sabahtan Kalktım Da Ezan Sesi Var

Ezan De Sesi Değil (Yar Yar) Burçak Yası Var

Sorun Şu Adamın Kaç Tarlası Var

Amanın Da Kızlar Ne Zorumuş Burçak Yolması

Burçak Tarlasına (Yar Yar) Gelin Olması

Eğdirme Fesini (Yar Yar) Gahar Da Giderim

Evini Başına (Yar Yar) Yıhar Da Giderim

Sevgilerimle..