Bu yıl da fındık işini, hayırlısıyla bitirdik. TMO'ya teslim ettik. 54 randıman aldık. Beklediğimizden daha az ürün elde ettik. Ama, randımanın yüksek olması telafi ediyor.

Hesap-kitap yaptım. Fındık parası ile geçinmek mümkün değil. Benim için dahi fındıktan elde edilen gelir, tali duruma düştü. Yine de artı değer bırakıyor. Fakat, 204 dönüm bahçenin geliri ile yerli bir CLİO otomobil dahi alınamıyor.

Şu bir gerçek ki, toplum sanayileştikçe, Tarımsal ürünün hasıla içerisindeki getirisi azalıyor. Neden, sanayide emeğin veriminin yüksek olmasından kaynaklanıyor. Emeğin verimi yükseldikçe, ücretler yükseliyor. Yüksek ücret, tarımsal üretime anında yansıyor. Ve toprak rantı azalıyor.

Bu ekonomik kural, sadece fındıkta değil, tüm tarımsal ürünlerde kendini gösterecektir. Sanayileşme hızımıza bağlı olarak, topraktan gelir elde etmek giderek zorlaşacaktır. Tarımsal ürünün, toplam hasıladaki payının azalmasına bağlı olarak, köyler boşalacak, şehirler büyüyecektir.

Nitekim, köyde yaşayanların sayısı hızla azalıyor. Gençler, iş ve aş peşinde gurbete koşuyor. Ordu'da yaşayan nüfustan daha çok Ordulu gurbette yaşıyor. Çünkü Ordu'da sanayi yok. Ordunun sanayileşmesi için, ne Ticaret ve Sanayi Odası ne de Esnaf odaları, üzerlerine düşen görevi yapmıyor. Aidat toplayıp, yan gelip yatmayı tercih ediyor.

Ziraat Odası da onlardan farklı değil. Basit bir kağıt parçası için müstahsilden para toplamayı beceriyor.

Sezonu kapatmanın rahatlığını her müstahsil bilir. Benim için sezon kapandı. Üretici arkadaşlarıma kolaylıklar ve bereketli bir sezon diliyorum.