Rusyanın Ukraynayı işgalinden sonra, İsveç ve Finlandiyayı korku saldı. Natoya girerek, güvenliklerini garantiye alma peşindeler. Natoya üye oldukları taktirde, Nato Antlaşmasının 5. maddesine göre ''Herhangi bir saldırı karşısında üye ülkelere saldırı yapılmış sayılacak'' ve hep birlikte saldırgana karşı konulacak.

Ancak bir sorun var. Finlandiya ve İsveçin Natoya girmelerine Türkiye karşı çıkıyor. Yeni bir üyenin kabulü için oy birliği gerekli. Bir üye karşı çıktığı taktirde, yeni üye Natoya kabul edilemiyor.

Türkiye neden karşı çıkıyor?

Konu açık. Her iki ülke de, teröristlere yardım ve yataklık yapıyor. Bu kabul edilebilir bir durum değil.

Bir réalité var ki saklanmıyor. Natonun başat ülkesi Amerika da teröristlere yardım ediyor. Suriyenin kuzeyinde, PKK/PYD lilerden oluşan ordu kurdu. Silahlarla donattı. ABD devlet bütçesinden, teröristlere maaş ödüyor.

Şimdiye kadar, Nato ittifakının dağılacağından söz ediliyordu. Zira, Amerikanın müttefik hukukuna uygun olmayan davranışlarından üyeler rahatsız. AB ülkeleri, Rusya ile iyi geçinmek istiyor. Başta Almanya olmak üzere, AB ülkelerinin Rus Gazına ihtiyacı var. Amerika, sürekli arabozuculuk yaparak, gerginlik siyaseti izliyor. Amerikanın gerginlik siyasetinden AB ülkeleri rahatsız.

Amerikan siyasetinden rahatsız olan AB ülkeleri ''AVRUPA ORDUSUNU'' kurmaya kalkmıştı.

Amerika, yem olarak Ukraynayı kullandı ve Rusyayı tuzağa düşürdü. Bu sayede Nato ülkeleri tekrar bir araya geldiler. Bir araya gelişin, geçici olduğu çok geçmeden anlaşıldı. AB ülkeleri ekonomik ambargoya uymuyor. Gaz satın almaya devam ediyor. Rusya ''Ruble ile satacağım'' dedi. Hepsi istisnasız uyuyor. Demek ki, günümüzde ekonomik kurallar, savaşların ve ittifakların sonucunu belirliyor.

Türkiye fırsatı iyi yakaladı. İsveç ve Finlandiyayı muhatap dahi almıyor. ABD Başkanı ''Biden gelsin sorunları çözelim'' siyaseti uyguluyor.

Başkan Joe Biden ''sessiz, suçunu saklamak isteyen fail gibi uzak'' duruyor.