Türkiye'de ve Dünya'da coronavirüs salgını devam ediyor. Salgın etkisini sürdürmeye devam ederken; ölüm sayıları da üç haneli rakamların altına inmiş değil. Coronavirüs salgınına karşı en etkili yöntem olan aşılama çalışmaları ise peyderpey yurt genelinde sürüyor. Özellikle hamilelerde ve 15 yaş altındaki gençlerde aşılama programı başlamış olmasına rağmen endişe ve panik içerisinde olan gruplar, aşılama programlarına katılmıyor ya da katılmak istemiyor.

*

Tüm dünyada ve Türkiye'de devam eden salgını can almaya devam ediyor. Türkiye'de son zamanlarda on binleri geçen, neredeyse elli bine yaklaşan günlük olgu sayıları ve Soma faciasına yakın ölüm sayıları ile dünyada başlardayız. Listelerin başında olduğumuzdan övünelim mi?

*

COVİD-19 salgınına karşı elimizdeki en güçlü silahımız aşılamadır. Fakat aşılama programına dahil edilmiş olmalarına rağmen hamileler ve 15 yaş altında bulunan gençler aşılama sürecine ya katılmıyor ya da aşıdan endişe etmektedir. Bu nedenle hem hamileleri hem de 15 yaş altında bulunan gençleri aşı olmaya davet ediyoruz.

*

HAMİLELERİN İLK ÜÇ AYINDAKİ AŞILAMA KARARININ KENDİ İSTEKLERİNE BIRAKILMASI YERİNDEDİR DİYEBİLİRİZ

Hamileleri ilk üç ayda kendi isteklerine bırakıyoruz. Çünkü ilk üç ay içerisinde farklı sebeplerle düşük olabilmekte olup, bunun aşıyla ilişkilendirmemek amacı ile ilk 12 haftalık sürecinde aşılamanın gebenin tercihine bırakılması şu an en iyi seçenektir. Üç aydan sonraki bütün dönemlerde de rahat bir şekilde aşılarını yaptırabilirler.

*

Korona aşısı yapılan gebelerde; Gebelik sonrası dünyaya gelen çocuklarda bugüne kadar herhangi bir riskle karşılaşılmadığını ifade edebiliriz. Yapılan çalışmalarda ciddi bir yan etkiye rastlanmadı. Dolayısıyla aşılarını yaptırmaları konusunda şimdilik bir sorun gözükmüyor.

*

12 YAŞ ALTI İÇİN ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

15 yaş altındaki çocuklarda ise aşılama programlarının  olabileceğini, bilimsel anlamda bugüne kadar herhangi bir sorunla karşılaşılmadığını söyleyebiliriz.12 yaş ve altındaki gruplar hakkında da  değerlendirmelerde bulunursak; Her yaş grubunun farklı bir özellikleri var olup, ben sorun olacağını sanmıyorum. Ama araştırmalar çıkmadan yorum yapmak doğru değildir derim.

*

DEMOKRATİK BİR ÜLKE OLMADIĞIMIZ İÇİN SORUNLAR YAŞIYORUZ

Sağlık Bakanlığı'nın aşılama programındaki yönetimi hakkında da değerlendirmeler yaparsak; Bakanlığın şeffaf bir yönetim anlayışı içerisinde olmadığını söyleyebiliriz. Etkili sağlık bileşenleri devreye girmemektedir. Maalesef  bilgiler paylaşılmıyor. Hekimler araştırma yapmak istiyor. Fakat izin verilmediği için yapılmıyor. Sağlıkla ilgili bileşenlere eldeki veriler açıklanmalı ve onlar da kendi üyelerine bilgi vermeli diye her platformda söylesek de sesimizi dinleyen yok. Demokratik bir ülke olmadığımız için bunları yaşıyoruz. İnsanlar bundan dolayı tereddüt içerisinde kalıp aşıya gitmiyor...

*

BİLGİLER PAYLAŞILMADIKÇA SAĞLIKLI VERİLERE ULAŞILAMAZ!

Bilim insanlarının ve gazetecilerin doğru bilgiye ulaşamadıkları için, dedikoduların ve bilgi kirliliğinin oluştuğunu söyleyebiliriz. Sağlıklı bilgiler verilmesi durumunda aşılama oranın artabileceğini belirtebiliriz. Bizce en akıllı çözüm şeffaflıktır. Bilgiler paylaşılmadıkça sağlıklı verilere ulaşılması zordur.

*

AŞI SOSYAL, YAŞAMSAL VE EVRENSEL BİR GERÇEKTİR

Coronavirüse karşı aşılamanın düşme nedeni hakkında da konuşmak gerekirse; Sağlık otoritesinin şeffaf bir yönetime sahip olmadığını, bu yüzden de insanların aşıya karşı tereddütle yaklaştığını belirtebiliriz.

*

Aşılama seferberliktir ve aşılamada tüm kurumlar çalışmaya dahil edilir. Aşı reddi grubu var. Aşı reddi içerisinde bulunan grupların ideolojik olarak bunu savunduklarını ve bunun da bir siyasi tavır olduğunu belirtebiliriz.

Bunun bilimsel bir karşılığı yoktur. İdeolojik bir bakış hakim. Çözümü de siyasidir.

"AKILLI ÇÖZÜMLER GEREKİYOR"

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgeleri hakkında da konuşursak; İnsanlar bölgede kendi halinde olup, İletişim eksikliği var dersek abartmış olmayız. Aşıya randevu alamıyor. Bunu beceremiyor. Sağlık çalışanları çok yoğun çalıştığı için yetişmeleri mümkün değil. Akıllı çözümler gerekiyor." dedi.

*

AŞI EVRENSEL OLUP, KAMUNUN MALIDIR!

SAĞLIK KESİNLİKLE HALKIN OLUP, ÖZELLEŞTİRİLEMEZ!

KORUYUCU HEKİMLİK HER KOŞULDA TEDAVİ HEKİMLİĞİNDEN ÜSTÜNDÜR!

Sevgilerimle...