Günümüzde gençlerin tutum ve davranışları çok tartışılan konulardır. Varılan sonuçlar genellikle oldukça olumsuzdur, her şeyden önce ergenlerin kaygısız ve değer bilmeyen kişiler oldukları düşüncesi hakimdir.

Çoğu zaman gençler, toplumda sanıldığından çok daha fazla kök salmış sorunlardan dolayı suçlanırlar. Bu suçlamalar genellikle olgunlaşmamış olmalarına, genç yaşlarına ve genel olarak yaşamdaki deneyim eksikliğine atfedilir. Ne yazık ki, gençlik hakkında yanlış bilinen pek çok şey var.

Büyük Fransız şair Victor Hugo, “Genç adamın gözünde alev yanar; yaşlı adamınkilerde ışık parlar” demiştir. Ama elbette gençlerin enerjisini tutuşturan alevin her koşulda olumsuz olmaması gibi, yaşlıların da gözlerinde her zaman iyilik dolu bir ışık olmaz.

Gençlik hakkında neden bu kadar çok yanlış anlama var?

Günümüzde gençlerin tutum ve davranışları çok tartışılan konulardır. Varılan sonuçlar genellikle oldukça olumsuzdur, her şeyden önce ergenlerin kaygısız ve değer bilmeyen kişiler oldukları düşüncesi hakimdir. Ama bu noktada eğitimin etkilerini ve büyüklerinden gördükleri örnekleri unutuyoruz.

Ebeveynler ve diğer sosyal örnekler gençlerin eğitimi ile yeterince ilgilenmediğinde başka nasıl bir sonuç bekleyebiliriz ki? Eğitim ve öğretim çalışmalarının medyanın veya internetin eline geçmesi iyi bir fikir değildir. Ancak bu durumdan ebeveynleri ve eğitimcileri de sorumlu tutamayız, çünkü her koşulda bu sonucu ortaya çıkaracak çeşitli faktörler bir araya gelebilirler.

Onları bazı durumlardan sorumlu tutabileceğimiz doğrudur, ancak her ne olursa olsun haklarında söylenen her şeyden suçlu olmaları mümkün değildir. Bu nedenle, gençlerle ilgili en yaygın yanılgıların neler olduğunu bilmek önemlidir. Burada bazılarını açıklıyoruz.