Uykunun, yaşamımızın üçte birini kaplayan, fiziksel, zihinsel ve duygusal sağlık ve yenilenmiş bir şekilde güne başlayabilmek için temel rol oynayan son derece aktif bir fizyolojik süreç olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ali Kutlu, “Özellikle yaşanan Covid-19 salgınında uykunun bağışıklık sistemimiz için de önemi daha iyi anlaşıldı. Bağışıklık sistemi enfeksiyonlara, kanser dâhil kronik ve yaşamı tehdit eden hastalıklara karşı korunmak için hayati öneme sahiptir. Uyku sırasında gün içindeki aktivasyonlar için harcadığımız enerjinin bir kısmı bağışıklık sisteminin faaliyetlerine aktarılır ve bağışıklık için gerekli faktörlerin üretimi teşvik edilip, vücudun bu faktörlere karşı duyarlılığı artmaktadır” diye konuştu.

Uykuda bağışıklık sisteminin adeta enfeksiyonlarla mücadele için silah depoladığını ifade eden Prof. Dr. Ali Kutlu, “Bu işlemin gündüz yapılması durumunda ruh ve beden sağlığımız için olumsuz etkileri olabilirdi. Bağışıklık sisteminin kullandığı sitokin denilen aynı zamanda hücrelerin birbirleriyle iletişimini sağlayan ve mikroplarla mücadeleyi yönlendiren bu protein yapıda silahların olumsuz etkilerini sınırlandırmak için uykuda melatonin salınımı pik yapar” şeklinde konuştu.

Uyku bağışıklık hafızasını güçlendiriyor

Uykunun beynin öğrenme ve hafıza pekiştirmesine yardımcı olduğu gibi bağışıklık hafızasını da güçlendirdiğini dile getiren Prof. Dr. Kutlu, “Uyku sırasında bağışıklık sistemi bileşenlerinin etkileşimi, tehlikeli antijenleri nasıl tanıyacağını ve bunlara nasıl tepki vereceğini hatırlama yeteneği güçlenir. Yeterince uyumadığınız dönemlerde enfeksiyonla savaşan antikorlar ve savunma hücreleri azalır. Deneysel çalışmalarda yetersiz uykunun; aşı sonrası antikor oluşumunu yüzde 50 oranında azalttığı ve viral enfeksiyonlara yatkınlık oluşturduğu gözlenmiştir” ifadelerini kullandı. Haber Merkezi

Editör: Haber Merkezi