2022 yılı fındık sezonu hakkında açıklamalarda bulunan Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Sabır, 2022 sezonunda ihracatın sıkıntılı olacağını daha önceki toplantılarda dile getirdiğini ifade ederek,

 “Sebepleri hakkında iyi analizler yapmalıyız. Eğer doğru analiz etmez isek sonraki sezonlarda daha da fazla problemler yaşayabiliriz. Fındık sektörü, üreticisi, manavı, kırma tesisleri ve ihracatçıları ile beraber hep yekûn aynı gemidedir. Bir tanesinin ayağı tökezlerse hepsinde hissedilir. Bugün piyasamızda yaşanan sorunların ana nedeni talepsizliktir. Yani bir yandan arz piyasaya verilirken karşılığında yeteri kadar talep oluşmaması sebebi ile fiyatlar düşük seyretmektedir. Bir yanda köylüden 44 TL ye alım yapan manavımız var, diğer taraftan müdahil alım yapan TMO 52 TL karşılığı alım yapıyor ve ayrıca başka bir özel firma da 48 TL ye kendi anlaşmalı olduğu firmalardan alım yapıyor. Aslında normalde serbest piyasa şartları işliyor olsaydı teknik olarak tüm ürünün TMO’ya verilmesi gerekirdi ve bu durumda da piyasada ürüne ihtiyacı olan yukarıda sayılan TMO haricindeki herhangi kurum, ticarethane TMO ya yakın fiyat vererek ürününü temin etmek zorunda olurdu.” Dedi.

Politika değiştirilmeli!

Sabır, şöyle devam etti: “Fındığı üretiminin yaklaşık yüzde 80-85’i ihraç olunan bir üründür. Bununla beraber son 2 yıldır yüksek rekoltemiz olmasına rağmen diğer üretici ülkelerde de rekolte artışları vardır. Doğal olarak artan toplam arz bir kısım üretici ülkenin elinde kalacaktır. Ülkemizin fındık için politikasında ilk hedefin ihracatın rekabetinin sağlanarak artan satış rakamları ile beraber doğal piyasa dinamikleri içerisinde fiyat artışının sağlanması olmalıdır. Eğer biz kendi koyduğumuz fiyatı alıcılarımıza dikte etmeye çalışırsak, her seferinde alternatif üretici ülkelerin üreticilerini destekleyip kendi üreticimize ve tüm piyasa paydaşlarımıza zarar vermiş oluyoruz. Karadeniz Fındık İhracatçı Birliği, 10 yıllardır bu tehlikenin varlığına dikkat çekmekte ve devlet kurumlarına bununla ilgili raporlarını sunmaktadır. Şimdi bu sene belki de ilk defa bu kadar talepsizlik yaşıyoruz. Bunun geçici mi yoksa uzun soluklu olacağını hep beraber yaşayıp göreceğiz. Ancak mevcut politika değiştirilmediği takdirde ileride daha da sancılı sezonlar yaşama ihtimalimiz var. Sadece Şili ve ABD de son 2 yılda üretim artışı sezonluk toplamda yaklaşık 70 bin  Ton Kabukluyu bulmuştur. Bu artış devam edecek ve eğer onların projeksiyonu gerçekleşirse artış toplamda 140 bin tonu geçecektir. Peki Türkiye bu riske karşı hangi önlemi alıyor. Her defasında bizler bu konuları dile getirdiğimizde bazı çevreler “sizler fiyat düşürmek için bunları söylüyorsunuz, ya da daha fazla satmaya çalışın” diye bize karşılık veriyorlardı. Ancak rasyonel olarak düşünüp bu gerçek riske karşı adım atmak zorundayız.”

Sabır açıklamasını şöyle sürdürdü: “TMO fiyatını açıkladığında ilk söylediğim şu olmuştu, bir gün önce 43 TL olan fındığı siz, ben 52 TL yaptım diyemezsiniz demiştim. Çünkü 2021 fındığı o gün alınıp satılmaktaydı be bugün de halen alınıp satılmaktadır. Bizler 100 bin tondan fazla 2 senedir devir var dediğimizde o rakamlara da inanmadıklarını söylediler. Ama 2021 ürünü sezonunda yaklaşık 55 bin ton kabuklu karşılığı deklare edilerek ve bir o kadar daha da deklare edilmeden olduğu varsayılırsa yaklaşık 100 bin ton kabulü 2020 fındığı 2021 sezonunda ihraç olundu. Aynını 2022 sezonunda yaşayacağız. 2022 sezonunda da yaklaşık 100 bin tona denk gelen kabuklu fındık karşılığı 2021 sezonu ürünü ihraç edilecek. Bu da demek oluyor ki elimizde 2022 ürünü fındıktan da yaklaşık 140- 150 bin ton ürün geri kalacak. İşte bu rakam bizim diğer üretici ülkelere verdiğimiz destektir aslında.

Doğrudan gelir desteği neden verilmeye başlanmıştı. Hatırlayalım, o zaman yine müdahale alımları yapılıyor ve elde kalıyordu hatta o kadar fazla elde kalmıştı ki on binlerce ton fındık yok pahasına yağ yapılmıştı. Oradan edilen zararlar 100 milyonlarca doları buluyordu. Bunun üzerine doğrudan gelir desteği ile beraber serbest piyasa şartlarına geri dönüş yapıldı , böylece üreticinin oluşan düşük fiyatlara karşı bir nebze korunması sağlanmıştı. O zaman verilen desteğin Usd karşılığı” Haber Merkezi

Editör: Haber Merkezi