Yerel bir TV kanalının mühürlenmesine dair kanal sahibinin yaptığı açıklamalara karşın AKP Ordu İl Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na hakaret edildiğini iddia eden CHP Ordu İl Başkanlığı, bir açıklama yayınladı.

 

Açıklamada, Genel Başkan Kılıçdaroğlu'nun Ordu'da yaşanan yerel TV kanalının kapatılmasına dair grup toplantısında yaptığı açıklamanın tamamen basın özgürlüğü ilkesine dayanılarak yapıldığı belirtilerek; "Burada yapılan açıklamayı anlayamayan zihniyete ne anlatsak boşuna ve beyhude bir çaba olacaktır. Kapatılma gerekçesi aslında kendi aralarında ki kavga olup, esasen bizi hiç ilgilendirmemektedir. Yerel bir TV kanalının kapatılması bizi iki açıdan ilgilendiriyor. Birincisi basın özgürlüğü, ikincisi de bu televizyonda çalışan basın emekçilerinin durumu. Zira televizyonun kapatılması durumunda burada çalışan basın emekçilerimiz ekonomik zorluklar içerisine girecek, belki de evlerine ekmek götüremeyecektir." denildi.

 

Acı bir tablo...

 

Açıklamanın devamı şöyle: "Stratejik derinlik ve sıfır sorun diye yola çıkılan dış politika sonucunda 3 milyon Suriye’li mülteci ve onlara harcanan 30 milyar dolar, Libya rezaleti, Bağdat krizi, Rus uçağının düşürülmesi, kol kanat gerilen terör örgütünün hain saldırıları sonucunda yüzlerce şehit verilen vatan evladı, ağlayan analar, öksüz ve yetim kalan çocuklarımız ve  hala vermeye devam ettiğimiz şehitlerimizle Türkiye acı bir tabloyla baş başa  bırakılmıştır.

 

Yere göğe sığdıramadıkları, birlikte aynı yolda, aynı amaç uğruna yürüdükleri Fethullah Gülen Terör örgütüyle devletin tüm kurumları ve dinamikleri ele geçirilmiş, devlet düzeni ve liyakat sistemi elbirliğiyle çökertilmiştir. FETÖ’yü yaratan hiçbir siyasi hesap vermemiş, 15 Temmuz’da yapılan kontrollü darbe fırsat bilinmiş, Türkiye OHAL süreciyle her türlü haksız ve hukuksuz uygulamaların yaşandığı bir ülke konumuna sürüklenmiştir.

 

 

Yolsuzluk ve yoksulluk tavan yapmıştır

 

Ülkemiz 17-25 Aralık’ta, AKP’nin Genel Başkanı başta olmak üzere, devletin bakanları, üst düzey bürokratlarının yolsuzluk skandallarıyla çalkalanmış, bunlara yargı yolunu açılmasını sağlayacak komisyonların kurulması bizzat AKP’liler tarafından engellenmiştir. Yolsuzluk skandallarının baş aktörü Rıza Sarraf ve işbirlikçileri tarafından Türkiye Cumhuriyeti Devletinin itibarı hiç olmadığı kadar ayaklar altına alınmıştır. MAN Adası ile ilgili belgeler Genel Başkanlarının duvarında  bir utanç tablosu olarak asılı kalacaktır.

AKP’liler zenginleşirken, çocukları sözde düğünlerde takılan takılarla gemilere, şirketlere ve villalara sahip olurken, Türkiye nüfusunun yarısı açlık ve yoksulluk sınırının altında yaşamaya mahkum bırakılmıştır." Haber Merkezi

 

 

 

 

Editör: Haber Merkezi