Açıklamalarında Ordu Tabip Odası Başkanı Uzman Dr. Ali Coşkun şunları söyledi; “Covid 19 hastalığı bilindiği gibi özellikle akciğerlerde hafiften ağıra kadar değişen hasara yol açmaktadır. Hastalığın neden olduğu hayatı zorlaştıran ve hayatın konforunu kaçıran belirtilerin olabildiğince azaltılması, hastanın günlük yaşam aktivitesinde rahatsızlık hissi duymadan yaşamın tüm foksiyonlarını tam olarak kullanması ve herşeyden de önemlisi kaliteli nefes alıp verilmenin sağlanabilmesi tek hedef olmuştur. Covid 19 ile 2 yıl önce tanıştık ve tüm dünya gibi biz de yeni bilgiler tecrübe ettik. En önemli tecrübemiz de maalesef, semptomların bazen aylarca sürebilmesidir.

Covid 19 virüsünün en çok görülen tutulum organları : Tüm damar sistemi ve bu damar sisteminin sulandığı tüm organlardır. En çok etkilene ve dikkat çeken organlar kalp, akciğer ve beyindir. Bu 3 organa değişik derecelerde zarar verebilmektedir. Ama maalesef bu durum, ilerleyen zaman içerisinde çok daha farklı sağlık sorunlarını da beraberinde getirir.

Yaşlı insanlar ve pek çok ciddi tıbbi rahatsızlığı olan kişiler, Sindemi tablosunda bu hastalığı geçirenler, COVID-19 semptomlarını en fazla yaşayan kişilerdir. Böyle olmasına rağmen Uzamış COVID-19 sendromu,  semptomsuz covid – 19 geçirenlerde ve genç hastalarda da olur.

COVID-19 hastalığına yakalanıp tedavisinin ardından iyileşen hastalarda ilerleyen zamanlarda ortaya çıkan en yaygın belirti ve semptomlar şunlardır: Yorgunluk , Nefes darlığı, Öksürük, Eklem ağrısı, Göğüs ağrısı, Kas ağrısı ve baş ağrısı, Hızlı veya şiddetli kalp atışı, Koku veya tat kaybı, Hafıza, konsantrasyon veya uyku sorunları, kulak ile ilgili şikayetler, döküntü veya saç dökülmesi, kilo problemleri, barsak problemleri, panik atak vs.”

“Bu konuda hastanelerde özel bir program olmalı…”

Uzman Dr. Ali Coşkun ; “Covid 19 hastalığı geçiren hastalarımızda sonradan oluşabilecek komplikasyonların önlenmesi amacıyla başta laboratuvar takip programı ve diyetisyen hizmeti olmak üzere ayrıca dahiliye, kardiyoloji, göğüs hastalıkları, enfeksiyon, nefroloji, diyetisyen, nöro-psikiyatri, fizik tedavi ve rehabilitasyon, çocuk hastalıkları , KBB hatta üroloji  bölümlerinden oluşan multidisipliner takip programı oluşturulmalıdır.” Dedi. Haber Merkezi

 

Editör: Haber Merkezi