Sosyal medya birçoğumuzun hayatında önemli bir yer teşkil ediyor. Kendimizi her dakika elimizde telefon, kimin ne yaptığını izler vaziyette buluyoruz. Sosyal medya aracılığı ile dünyada gelişen olaylardan anında haberdar olma lüksüne de sahibiz. Bu yeni mecra, keyifli vakit geçirmenin ve diğer tüm özelliklerinin yanı sıra birçoğu için de yeni bir iş kapısı. Birçok insan sosyal medya aracılığı ile hatrı sayılır paralar kazanıyor.

Instagram’da pembisyuvam52 adıyla 781 bin takipçisi ve Youtube’da da Pembiş Yuvam adıyla 175 bin abonesi bulunan Influencer  (sosyal medya aracılığıyla, farklı ürün ve hizmetleri takipçileri ile paylaşarak onları etkileyen kişi') Zehra Nur Yüksel ile kendi sosyal medya yolculuğuna dair keyifli bir sohbet gerçekleşirdik. Yüksel, bize yeni nesil meslek “Influencer” lık hakkında kendi serüvenini anlattı.

Sosyal medyaya girmeye nasıl karar verdiniz?

İlk önce Instagram sayfamı açtım. Instagram’dan bir buçuk sene sonra Youtube kanalımı açtım. Instagram’ı açmam çok bunaldığım bir dönemdi. Mimarlık ve şehir planlama restorasyon bölümü mezunuyum. Hayalim mimar olarak çalışmaktı. Erken evlendim, üniversitenin son senesi hamile olduğumu öğrendim, 35 haftalık hamile iken mezun oldum. Sonra ikinci kızım dünyaya geldi. 22 yaşında anne oldum ama yapmak istediğim başka şeyler vardı. Ben evde boş boş oturmak istemedim memurluk sınavlarına girdim kazandım da ama yapmak istemedim. Çünkü bebeklerimi bakıcıya bırakmam gerekiyordu. Çocuklarımı annesiz ve babası bırakmak istemedim. Bir yol daha olmalı, bir şeyler yapabilmeliyim diye düşündüm. Öncelikli amacım para kazanmak değildi. İlk Instagram sayfamı 2017 yılında açtığım an çok bunaldığım, artık bir şeyler yapmam gerek dediğim bir dönemdi. Kirpik yastıklar yapıp satmak için bir sayfa açtım ama olmadı.

Sonra hazırladığım sunumları paylaşmak için tekrar başka bir Instagram sayfası açtım. Sunumlarımı, aldıklarımı, o sıra yeni bir ev almıştık ev için aldıklarımı, temizlik önerileri gibi şeyleri kendimi göstermeden paylaşmaya başladım. Karbonatla buzdolabı nasıl temizleriz, sirkeyle tahta kaşıklar nasıl temizlenir gibi her gün farkı şeyler çekmeye başladım. Bir anda sayfam 70 bin oldu ve ben hala kendimi göstermiyorum. Sonra biri çıktı bu benim evim demeye başladı. Photoshop’la benim evimi kendisinin gibi yapıyordu sonra kedimi göstermek zorunda kaldım. O fotoğrafım 18 bin beğeni almıştı. Instagram’da günde 5,6 fotoğraf, sürekli post paylaşımları ata ata gerçekten çok ciddi emekle sayfamı büyüttüm. Hiçbir şey bir anda olmadı. Sayfamı sürekli aktif tuttum. En dikkat ettiğim şey neysem o olmak oldu. Evde çocuklarımla, eşimle nasıl konuşuyorsam videolarımı da o şekilde çektim. Bir banyo paspası videom vardı o videodan sadece 25 bin takipçi gelmişti 2-3 saat içinde o dikkatimi çeken bir olaydı. Bir de evimize yeni taşındığımızda yeni mutfak dolaplarımızın resmini atmıştım ondan da 35 bin takipçi gelmişti. 70 bin kişi sadece o iki görselden geldi. Sonrasında sayfamı sürekli aktif tutmaya devam ettim. Her şeyi kendi başıma çözdüm ve başardım kimsenin bir yardımı olmadı. Bir buçuk sene sonra Instagram’da 196 bin takipçim olmuştu. Ardından da Youtube kanalımı açtım.

Instagram’a temizlik videosu çektiğim bir anda erkek kardeşim bizdeydi, abla bu kadar güzel videolar çekiyorsun bunları Youtube’a da atalım dedi. Youtube bana o kadar uzak ki, 2 tane bebeğim var elime telefonu alıp ancak Instagram’a fotoğraf atıyorum milletin ne yaptığına bile bakamıyorum. Youtube’u hiç bilmiyorum, takip ettiğim kimse yok yabancı olduğum bir alan. Kardeşim bana birkaç tane örnek kanal gösterdi, benim yaptıklarımın aynısını yapıyorlar dedim. Sadece video süresi daha uzun. Sonra kanal açıp, düzenli videolar atmaya başladım.

İlk videonuzu çektiniz, yayınladınız. Gelen tepkiler nasıldı?

Youtube’a ilk önce çok amatörce çekilmiş bir banyo temizlik videosu attım. Nasıl çekim yapılır hiçbir fikrim yok telefonu elimde temizlik yapıyorum. Bir dakikalık videoları kızım çekiyor tripodu bile bilmiyorum. O video öyle bir linç yedi ki. Yorumlarda öyle hakaretler var ki ama bir ayda bir buçuk milyon izlendi o video. O videoyu attım yaklaşık 3, 4 gün içerisinde 750 bin izlendi ve Youtube kanalım tık tık artmaya başladı. 9 binde kaldı ama o video bana sadece 9 bin abone getirdi. O hakaretler inanılmaz cesaretimi kırdı ve 4 ay boyunca hiç video atmadım. Kendimi çok kötü hissettirmişti o yorumlar. Instagram çok güzel ben Youtube’u bırakayım diye düşündüm. İnsanlar ağzına geleni söylüyor çünkü. 4 ay sonra Youtube’da güzel yorumlar gelmeye başladı. Banyoda kullandığın temizlik ürünlerini çok merak ediyoruz onları çek at diye yorumlar geldi. Nisanda bitenler diye bir video çektim ama o videoyu bile atarken o kadar çekindim ki kötü yorumlar gelecek diye ama çok güzel yorumlar geldi. 150 bin izlendi. O videodan bir ay sonra da artık düzenli vlog çekmeye başladım ve yaklaşık 10 ay sonra 100 bin abonem vardı. Youtube’a daha çok vakit ayırdım, gerçekten emek verdim. Youtube 100 bin abone plaketini de aldım o benim için büyük başarıdır.

Çevreniz bu işi yapmaya karar verdiğinizde nasıl tepkiler verdi?

Bu işi ilk yapmaya başladığımda çevremden hiç destek görmedim. Her şeyi atıyorsun, kendini gösteriyorsun, hayatın ortalıkta, yapma etme gibi negatif söylemlerle karşılaştım.  2 sene kadar herkes tepkiliydi. Aman beni çekme, istemiyorum gibi şeyler çok fazla yaşadım. Cesaretlendirici değillerdi açıkçası ama eşim sen ne yaparsan doğrusunu biliyorsundur diye hep yanımda oldu. Şuanda bana o destek vermeyenler ya da burun kıvıranlar benim işimi yapmaya çalışıyor. İlk başta maddi ve manevi çok emek verdim elimdeki tüm parayı sunum yapmak için tabak çanağa yatırıyordum, şuan emeklerimin karşılığını alıyorum. Çok güzel paralar kazanıyorum, vergimi de son kuruşuna kadar ödüyorum. Kazandığım parayla Youtube’a çok yatırım yaptım, bilgisayar, mikrofon daha birçok şey aldım.

Videoları çekmek ayrı bir mesai gerektiriyor. Nasıl zaman ayırıyorsunuz?

Sabah uyandığımdan itibaren günlük rutinimi kayıt altına alıyorum. Çocukları okula hazırlarken, dışarı çıkarken, yemek yaparken kısa kısa videolar çekip akşam birleştiriyorum. Tabi üzücü olayları ya da çekilmemesi gereken bazı özel durumlar dışında her şeyi çekiyorum. Bu işe başladığım ilk zamanlar evim düzgün görünmeli, ben düzgün görünmeliyim diye tabi kendimi biraz yoruyordum ama artık vazgeçtim. Dağınık olduğum anları da çekiyorum, takipçilerimle beraber topluyoruz. Eşim, sen bu sektörde para kazanmak için var olsaydın yapamazdın diye hep söyler. Çünkü sevmediğim bir şeyi yapamam. Sevmeseydim bu işi yapamazdım. Sevdiğim için bana zor gelmiyor aksine büyük keyif alıyorum. Para kazanmak için bu işi yapanlar asla devam ettiremezler. Sosyal medyaya girdikten sonra şunu fark ettim insanların güzel yorumlarıyla kendimi daha değerli hissetmişim. Takipçilerim sayesinde kendimi sevmeyi öğrendim, iyi ki varlar.

Takipçi kitleniz sizden ne bekliyor, videoları çekerken onların isteklerini de değerlendiriyor musunuz?

Takipçilerim çoğu zaman bana fikir veriyorlar. Her zaman soruyorum çekmemi istediğiniz videolar varsa söyleyin diye. Çantalarını çek, ya da çocuklarına uyguladığın farklı bitkisel karışım tariflerin varsa onu paylaş gibi isteklerde bulunuyorlar ben de ona göre videolarımı çekiyorum. Bugün ne çeksem diye düşündüğüm zamanlarda eğer farklı bir şeyler bulamazsam günlük vlog çekiyorum. Bir gün boyuna yaptıklarımı anlatıyorum. Bazen hiçbir şey çıkmadığı da oluyor. O gibi durumlarda günlük rutinlere geçiyorum takipçilerim en çok sevdiği video temizlik videosu, detaylı temizlik videosu en çok izlenen videolarım arasında.

Marka işbirliklerine ne zaman ve nasıl başladınız?

Çok sevdiğim arkadaşlarım iş yerleri açtılar, yeni markalar kurdular. Onlara yardımcı olurken hiç tanımadığım firmalardan da teklifler gelmeye başladı. Teklif gelen markaların ürünlerini önce bir süre kullanıyorum, güvenilirliğini test ediyorum sonra reklamını yapıyorum. Ürün bana geldikten 10-15 gün sonra ürünün reklamını yapmaya başlarım. Daha çok butik, yiyecek içecek ve mutfak eşyaları reklamı yapıyorum. Kullanmadığım hiçbir ürünün reklamını yapmam. Güvenilirlik çok önemli.

Youtube’a ne sıklıkla video atıyorsunuz?

Haftada 7 gün video atıyordum. 2 sene boyunca hiç ara vermeden haftada 7 gün video attım. Aynı zamanda başka işlerim vardı hiç nefes alamıyordum. Sonra diğer işimi sonlandırdım. Youtube’a artık haftada 3 gün video atıyorum. Elimde her gün kamerayla geziyorum 3 gün video atsam bile çekimlerim hiç bitmiyor. Bazen tatile gittiğimizde hiç video atmayacağım, dinleneceğim diyorum ama dayanamıyorum yine çekime başlıyorum.

Sizce insanlar bu tür günlük rutinlerin anlatıldığı videoları neden izliyor, bu videoları cazip kılan şey nedir?

Merak; bence öncelikle bu videoları cazip kılan şey merak. İnsanlar, nasıl temizlik yapıyor, evine yeni ne almış diye merak edip izliyor. Biz kadınlar olarak giyim kuşam, ev alışverişi bu tür konulara meraklıyız başka birinin ne yaptığını merak ediyoruz. İzlenmemin en önemli sebebi bu bence bunun yanında videolarıma faydalı bilgileri, küçük dipnotlar yerleştirmeye de çalışıyorum. Tasarrufla ilgili, ya da sokak hayvanlarıyla ilgili. Birkaç insana bile faydalı olabilirsem ne ala.

Sizin gibi Youtube kanalı açmak isteyenlere ne gibi tavsiyelerde bulunursunuz?

Öncelikle hiç kimseyi dinlemesinler. İçerik olarak tamamen ne çekeceklerine kendileri karar versin. Ben en baştan beri herkese hitap etmek istedim. Toplumun her kesime hitap etmeye çalıştığım için kendimi bir kalıba sokmadım. Olumsuz yorumlara kulaklarını tıkasınlar. Mutlaka istikrar diyorum. Bir video atayım patlasın gibi bir şey yok. Emek verip, azimli olup sürekli video atmak, vazgeçmemek gerekiyor. Başta kimse onları izlemeyecek ama zamanla çok güzel bir kitleye ulaşacaklardır. Başarının azı çoğu yoktur. Çaba ve azimle her şey başarılabilir. Ordu Yorum/Neşe Çakar Erkin/

Editör: Haber Merkezi